30 Nisan 2024

zeki-sarihan

CHP CESUR OLSUN!

  • PDF

7 Haziran seçim sonuçlarını beklediğimiz saatlerde yaşadığımız heyecanı, neredeyse Meclis başkanlığı için yapılan oylamalarda da duyduk.

Yüzde 40 iktidar gücüne karşılık yüzde 60’lık bir muhalefet bloğu oluştuğunu zannetmiştik. Yeni hükümetin kurulmasında ve meclis başkanlığı seçiminde muhalefetin şu veya bu biçimde birbirlerine yaslanması gerektiğini ve iktidarı AKP’nin elinden alabileceğini düşündük. MHP’nin akla ziyan tutumu, böyle bir bloğun olamayacağını gösterdi. MHP’nin boş oy vererek AKP’nin Meclis başkanlığını da kazanmasına neden olan davranışından sonra, gerçekte oluşan iki bloktan birinin yüzde 60’la AKP-MHP bloğu, diğerinin de yaklaşık yüzde 40’la CHP-HDP bloğu olduğu ortaya çıktı.

Bu oranlar, ülkede öteden beri var olan yüzde 65-35 sağ-sol gruplaşmasına da uygun düşüyor. MHP’nin AKP sağcılığı karşısındaki söylemlerinin lâfebeliği olduğu anlaşıldı. Bu partinin seçim meydanlarında AKP iktidarı için yüksek perdeden dile getirdiği suçlamaları, sağ içinde bir oy paylaşım kavgası imiş.

AKP’lilerin ve MHP’lilerin ortak bir hükümet kurmaları konusunda kendi tabanlarındaki yaygın istek de iki partinin birbirine ideolojik yakınlığını gösteriyor. Hacı hacıyı Mekke’de kötü kötüyü dakkada bulurmuş!

AKP ile MHP’nin birlikte hükümet olmaları Türkiye’deki Türk-Kürt, Alevi-Sünni temelindeki bölünmeleri daha tehlikeli bir noktaya taşıyacak gibi görünüyor.  MHP yanında olduğu sürece AKP’nin milliyetçi oyları kendine çekmek için artık çaba göstermesine gerek yoktur. Aralarındaki işbölümünde birine Sünni muhafazakârlık, diğerine ise milliyetçi muhafazakârlık rolü düşecektir. Bundan ötürüdür ki, her iki parti de Türkiye devletinin Suriye’ye bir askerî harekât yapmaya şiddetle teşnedirler. Böyle bir müdahale gerçekleştiği takdirde Türkiye’nin başına yeni çoraplar örülmesi kaçınılmaz görünüyor. Onların karşısındaki kuvvet ise Barış ve demokrasi mücadelesini üstlenecektir.

CHP’YE DÜŞEN GÖREV

Bu koşullar karşısında CHP’yi tarihi bir görev bekliyor:  Derhal ve hiç tereddüt etmeden koalisyon hükümetine girmeye talip olmak. HDP ile birlikte hükümet kurmaya gücü yetmediğine, MHP’nin de böyle bir hükümette yer almaya istekli olmadığına göre bu koalisyonu AKP ile yapmasından başka çözüm yoktur.

Gerek CHP’nin parlamento grubunda gerekse CHP’li seçmen tabanında AKP’ye karşı müthiş bir tepki var. Böyle bir hükümet ortaklığını gerekli ve mümkün görmeyenler çok. Ancak siyaset denen şey, farklı seçenekleri eleyebilme ve mümkün olanı seçebilme sanatıdır. Siyaset duygularla değil, akılla yapılır. AKP-CHP hükümet ortaklığı, mümkündür.

Ortaklık, kuşkusuz bir protokolü gerektirir. Tarafların kendi programının bir kısmını ertelemeyi zorunlu kılar. Ancak CHP açısından düşünüldüğünde böyle bir ortaklıkta kurtarılması mümkün olan birçok husus da vardır. CHP’nin seçimden sonra ortaklık için saptadığı 14 maddenin içinde AKP’ye kabul ettirebileceği her maddenin bile bu ortamda ülke yararına hayati bir değeri olacaktır. Türkiye’yi Suriye’de savaşa sokmaktan alıkoymak bile başlı başına bir başarı olacaktır. Hükümette bulunan bir CHP, Cumhurbaşkanının varına yoğuna ülkenin yönetiminde söz sahibi olmasını en azından sınırlayacaktır.

Şimdi CHP’nin cesur olmaya ihtiyacı vardır.  CHP yönetimi, seçmenlerini bu konuda ikna etmelidir. CHP, ister erken, ister zamanında yapılacak seçimlerde bu ortaklık nedeniyle kaybetmez, kazanır. Seçmen, bu koşullarda nelerin yapılabileceğini, nelerin yapılamayacağını kavrayacaktır.

Bunu yapamayacak olan bir CHP, ülkeyi bir gerici birleşik kuvvete teslim etmiş olacaktır ki, bunun vebali de ağırdır.

Tayyip Erdoğan yönetimindeki bir AKP, Türkiye için büyük tehlikeler taşıyordu. Bir AKP-MHP ortaklığı, bundan daha az tehlikeli değildir. AKP-CHP Ortaklığı ise bu tehlikeleri kısmen de olsa önlemenin bir yoludur. 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde