28 Nisan 2024

zeki-sarihan

TÜRKİYE’Yİ BÖLMEK Mİ İSTİYORLAR?

  • PDF
Türkiye’de geniş bir kesim, İngiltere, Fransa, Almanya gibi Batı Avrupa ülkelerinin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’yi bölmek istediğine inanıyor. Bu inanç pek çok insanın kafasına bir İngiliz çivisi gibi çakılmıştır ve çıkarılması çok zordur.  Batı kamuoyunda nasıl Osmanlı Devletinin istila politikalarından kalma bir Türk korkusu varsa, Türkiye’de Avrupa’ya karşı bu korkunun temeli de yüz yıl önceki emperyalist politikalardır.  
Tarih bazı devletlerin düşman oldukları başka bir devleti bölme çabalarına tanık olmamış değildir. Osmanlı İmparatorluğunda İngiliz dostluğu hâkim iken başlıca düşman olan Rusya Balkanlar’daki ayrılık hareketini zaman zaman desteklemiş, zaman zaman da kışkırtmıştır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında da bu Türkiye’deki farklı dinlere mensup insanları, hatta Arapları kışkırtarak Türkiye’yi içeriden çökertmek isteyen düşman devletler eklendi.  
 Ancak bu, yalnız İtilaf devletlerinin bir taktiği değildi. Alman politikalarına uygun olarak Osmanlı Teşkilatı Mahsusası da Kafkasya, İran, Hindistan gibi kimi Rusya’nın, kimi İngilizlerin elindeki ülkelerde bağımsızlık ve ayrılıkçı hareketleri desteklemek için epeyce para harcadı. Ders kitaplarında işin bu yanı üzerinde durulmaz.  (Bakınız: Stanford J. Shaw, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu-Savaşa Giriş, Türk Tarih Kurumu, 2014. Özellikle Dördüncü Bölüm: Osmanlı Ordusu İstihbarat Servisi ve Gerilla Ordusu, Teşkilatı Mahsusa ve İlk Faaliyetleri) 
Osmanlı Devleti yenilince İtilaf Devletleri Türkiye’yi kendi aralarında paylaşmaya niyet ettilerse da Sevr Anlaşmasının yürürlüğe girememesi nedeniyle bu plan gerçekleşemedi  
Lozan Anlaşması’yla Türkiye’nin sınırları kesinleştikten ve Türkiye bu devletlerle tek tek de anlaşmalar da yaptıktan sonra “Bizi bölmek istiyorlar” söylemine rastlanmıyordu.  Barış düzenine geçen ve yurtta olduğu gibi dünyada da barışı dış politikasının temel ilkesi yapan Türkiye de başka ülkelerin iç işlerine karışmaktan uzak durmuştur.  
1960’tan sonra Türkiye’de güçlü bir anti Amerikan dalga yükseldi. Ancak o zamanki yurtseverlerin iddiaları arasında Amerika’nın Türkiye’yi bölmek istediği yoktu. Amerika Türkiye’nin hükümeti eliyle bütün ülkeye egemendi. Onun Türkiye’den kovulmasıyla tam bağımsızlığın yeniden kazanılması hedefleniyordu. Avrupa devletlerinin ve ABD’nin Türkiye’yi bölmek istediği inancının yayılması 1980’lerden sonra Kürt sorununun ortaya çıkmasıyla oldu. Böyle bir sorunla yüzleşmeye hazır olmayan Türk milliyetçiği, Kürtlerin kimlik taleplerinin mutlaka Türkiye’yi bölünmeye götüreceğini, bunun da olsa olsa Türkiye’nin tarihi düşmanları olan devletler tarafından kışkırtıldığını ilan ve bunda ısrar etti.  
MANTIĞA AYKIRI 
Avrupa Birliği ülkelerinin ve ABD’nin Türkiye’yi bölme ve ondan yeni devletler çıkarma istemelerinin akla uygun bir açıklaması bulunamaz. Bu devletlerin hiç biri böyle bir niyet açıklamamıştır. Bu konuda gizli bir karar aldıklarına veya başka devletlerle bu konuda ortak bir anlayışa vardıklarına ilişkin de hiçbir belge ortaya çıkmamıştır.  Bu devletler Türkiye’nin düşmanı değil siyasi ve askerî müttefikidirler. Dahası Amerika Birleşik Devletleri, her iki devlet yetkililerinin de sık sık ifade ettikleri gibi “Stratejik ortak”tırlar. Türkiye ABD’nin patronu olduğu NATO’nun savunma şemsiyesi altındandır. Aynı zamanda gene ABD’nin tavsiyesi ile Avrupa Birliği’ne girmeye çalışıyor. (Tayyip Erdoğan’ın bir yıl önceki politikalarına kadar).   
Diplomaside şimdiye kadar hiç görülmemiş olan şey, bir devletin müttefik olduğu başka bir devleti parçalamak için faaliyet göstermesidir. Böyle bir çaba karşısında ittifaklar ve dostluklar bir gün bile yürürlükte kalamaz. Ne Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında, ne Demokrat Parti döneminde, ne de 27 Mayıs’tan sonra hükümetler böyle bir iddiada bulundular. Zaten bu nedenledir ki güvenliklerini Batı İttifakında, NATO’da ve Avrupa Birliğinde gördüler.  Bunun tersi olsaydı, Türkiye Sovyetlerle ittifak halinde veya Bloksuz ülkeler safında bulunsaydı Batı ülkelerinin Türkiye’ye alttan alta da olsa husumet göstermeleri akla gelebilirdi.  
Türkiye’nin bölünmesi, örneğin Amerika’nın ne işine yarayacaktır? Amerikalılar, Türkiye toprakları üzerinde küçük bir Kürt devleti kurulsun diye Koskoca bir Türkiye’yi kaybedecek kadar akıl yoksunu mudurlar? Batı ülkelerinin malları, sermayesi, teknolojisi ve kültürü Türkiye’ye girmekte zorluklarla mı karşılaşıyor ki, Türkiye’nin yerine başka küçük bir ülkeyi ikame etsinler? 
Batı’da Ortadoğu halklarının yaşadıkları yerleri gösteren bir takım haritaların yayımlanması bu devletlerin bölgede yeni bir devlet projesi olamaz. Bunu ABD’nin Suriye ve Irak politikalarında da görüyoruz. ABD, Suriye’nin bölünmesini değil bütünüyle ABD’nin hegemonyasına girmesini istedi. IŞİD sorunu çıktıktan sonra nerdeyse bundan bile vazgeçti. Irak’ta da amacı kendi dostu haline gelen Birleşik bir ülke yaratmaktı ki bunu başardı ve bu nedenle Barzani ile ilgilenmiyor.  Ortadoğu’da yeni devletler kurulması hiçbir devlerin resmî tezi değildir. Sorumsuz bazı kişilerin yayımladıkları kimi haritalara gelince, böyle haritalar Türkiye’nin sınırlarını genişletme çabası içindeki Türk milliyetçileri tarafından da yayımlanıyor. Irak, Suriye, Gürcistan, Yunanistan topraklarında hak iddia eden Türkler var. Ancak böyle bir niyetin gerçekleşmeye kalkışması savaş nedenidir.  
Türkiye Batı ülkeleriyle savaş halinde değildir.  
Türkiye Kürtlerinin merkezi devletten çeşitli taleplerde bulunmasını bir bölünme neden saymak yanlış olmakla birlikte bunu Türkiye’nin batılı müttefiklerinin kışkırttığını ileri sürmek büsbütün yanlıştır. Türkiye’nin Kürt sorunu yeni değildir ve bunun tarihsel, sosyolojik nedenleri vardır. Bunları sorun olmaktan çıkarmak için uygulanan ve uygulanabilecek çeşitli çözüm yolları da vardır.  (22 Ekim 2017) 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde