CHP’nin iki milletvekili ön seçimin tezahürüdür

Her yeni dönem konjonktürel koşulların öngördüğü değişimlerle başlıyor.

Bu değişimler geçmişin iyileşme ve kötüleşme dalgalanmalarından kaynaklanmaktadır. Süreçler bu dalgalanmaların getirdiği sonuçlar üzerinden yol alır.

7 Haziran seçimlerinde çıkan sonuçlarda da gördüğümüz gibi değişimler durağan olmamaktadır.

Ordu ilimiz adına seçim sonuçları bize iki önemli değişimi yaşattı.

Birincisi 4 yeni milletvekilimiz ilk kez meclise girdi, ikincisi CHP üyeleri ön seçimde iki yeni ismi bir ve ikinci sıralara getirdi.

Birinci sonuçta 4 yeni vekil ilk kez meclise girerek yemin ettiler. Bu sonuç konjonktürel bir değişimin yansıması olarak tezahür ederken, ikinci sonucu da bu bağlamda değerlendirmemiz gerekir.

Bilmeliyiz ki; CHP’deki ön seçim sonucu sandık sonucuna direk yansıyıp ciddi manada etki yapmıştır. CHP üyeleri bir ve ikinci sıralara getirdiği Seyit Torun ve Mustafa Adıgüzel’in arkasında dim dik durmuş ve onların meclise gidebilmesi için can hıraç çalışmışlardır. İşte burada yılların verdiği iyileşme veya kötüleşme dalgalanmalarından kaynaklı köklü değişiklikler sonuçların yön değiştirdiğini ortaya koymuştur.

CHP üyeleri önlerine gelen ön seçim sandığında iki vekil çıkarmayı kafalarına koyarak partilerinde iki yeni ismi eskilere tercih etmişler ve yenilenme işaretlerini en başında vermişlerdir. Bu tercih doğru tercih olmalı ki; uzun yıllar Ordu’dan tek vekil çıkaran CHP, 7 Haziranda iki vekil çıkarmayı, “ön seçim sayesinde” başarmıştır.

Kısaca; Seyit Torun ve Mustafa Adıgüzel CHP üyelerinin konjonktürel açıdan doğru tercihinin en belirgin değişim öngörüsüdür.

AK Partide ise iki yeni isim meclise girmişlerdir. Numan Kurtulmuş ve Oktay Çanak ilk kez milletvekili olmuşlardır. İhsan Şener ise AK Partideki büyük dalgalanmalara rağmen ikinci kez listeye girerek milletvekili olmayı başarmıştır.

Şimdi ufukta bir AK Parti – CHP koalisyonu kurulduğunu düşündüğümüzde ilimizden 5 vekil iktidar partisi vekili olacaklardır. Bu sayı büyük avantajdır. 5 milletvekilimizin 5’i de iktidara mensup vekil olacaklardır. Aynı zamanda seçimden sonra yazdığım bir yazımda da bu koalisyonun adını “Büyük Koalisyon” olarak koymuştum. Yazı başlığım da “Büyük Koalisyon”du.

Büyük koalisyon tabiri ilimiz için de geçerli. Böyle bir koalisyonda ilimizde de büyük koalisyon oluşmuş oluyor. Çünkü milletvekillerimizin 5’i de iktidara mensup oluyor. Dolayısıyla hiç birinin şikayet etme hakkı kalmamış oluyor.

Tabii ki, koalisyonla ilgili düşüncelerim sadece bir öngörü.

Olmaz mı?

Şu an itibariyle olasılığı yüksek. MHP lideri koalisyon için bütün kapıları kapattığına göre geride en makul ortaklık AK Parti - CHP ortaklığı kalıyor. Olursa daha güçlü bir iktidar ortaya çıkar. Kaldı ki; önemli olan ülkeye hizmettir. Gerisi teferruat.