Üç ana beklenti 2015’de de geçerli

Eğitim, sağlık ve ulaştırma bakanlıkları özelinde İhsan Şener'in çalışmalarına yakından bakmak gerekir.
Sayın vekilin bu bakanlıklarda Fatsa için yaptığı girişimler kendi beyanları başta olmak üzere somutlaşan hizmetler bakımından da etkinliğini ortaya koymaya yetmekte.
Yaklaşık bir yıldır üç etken üzerinde sürekli durup, vekilin bu beklenti ve ihtiyaç üzerinde çalışma yapmasını dile getirdik.
Bu istekler hastane, çevre yolu, liman ve eğitim alanında standartlara uygun fiziki yapılardan oluşmaktaydı. Halen de iddia ediyorum ve ısrarla bu alanlarda çalışmaların yoğunlaşmasını bekliyorum.
Fatsa adına ısrarla dile getirdiğimiz bu unsurların başladığını görmek mutluluk veriyor topluma.
Hastanemizin yeni inşaatı hızla devam ediyor. İhsan bey hastanenin inşaatını yakın takibe almış. Geçen hafta yaptığımız görüşmede başhekim Nurdoğan Karadağlıoğlu ile arasında geçen konuşmaya tanık oldum. "İnşaatın devam etmesi için bütün özverileri göstermenizi istiyorum. İlk iki etap tamamlandı. Son etabın yapımı için yer tesliminde bir sorun olmamalı. Yıkımı gereken alanı yıkın ve yeri teslim edin. Yüklenici firmadan yer teslim edilmedi gibi bir şikayet gelmesin isterim." dedi.
Bu diyalog gösteriyor ki İhsan Şener Fatsa devlet hastanesi inşaatını yakından takip etmekte. Aslında doğru olanı yapıyor. Görevi bu. Hizmet için o makamda.
Çevre yolu acil hizmet listesinde olmalı. Daha önemlisi limanın genişlemesi. Çünkü limanımız halen balıkçı barınağı tanımlı. Dolayısıyla limanın genişlemesi yoluyla önce liman statüsü kazanmamız gerekiyor.

İhsan bey bu genişleme için 20 trilyon ödenek çıkarttığını geçen hafta yine gazetemize verdiği özel röportajında dile getirdi.
Aynı röportajda çevre yolunun 2016 yılı programına alınacağını beyan etti. Belki bu beyanını inandırıcı bulmak veya gerçekleşme olasılığının biraz hayalci yaklaşım olduğunu düşünmek gerekir. Bu yıl seçim var. Allah geçinden versin 2016'ya kim öle-kim kala. Bakan değişir, yeni gelen bakan Fatsa çevre yolunu önemsemez. Dolayısıyla 2016 hedefi havada kalabilir. Olsun, yine de bakanlıkta bir isteğin olması, bir dosyanın olması, bir planlamanın sözünün verilmesi ciddi bir kazanımdır.
Eğitim alanındaki yatırımlar buna bağlı olarak yurt ve derslik yapımları her geçen gün çıtayı yükseltiyor. Ana hedef tüm okullarda normal eğitime geçmektir. Bu hedefe ulaşmak için yeni okul yapımları planlanmış ve planlanacak olan yatırımlar sırada. Bu konuda sayın vekil ciddi takipler yapıyor.

Eğitim, sağlık ve ulaştırma yatırımlarına daima ihtiyaç vardır ve olacaktır.

O halde üç ana hedef 2015’de de takip edilmeye muhtaçtır.
İhsan Şener'in eli şu an itibariyle daha güçlü duruma gelmiştir. Çünkü ilçe kongreleri, tüm ilçelerde gençlik ve kadın kolları yönetimlerinin yeniden oluşması vekili ileriye dönük siyasi ikbali açısından da güçlendirdi. 19 ilçe teşkilatı genel merkezin öngördüğü isimlerden seçildi. Gençlik ve kadın kolları da aynı öngörülerle şekillendirildi. Bu bağlamda sayın Şener genel merkezle yaptığı istişareler sonucunda teşkilat yapılanmalarında aktif rol alarak güç kazanmış ve ileriye dönük siyasi yaşamına yeni ivmeler kazandırmıştır. İhsan bey; 2015 Haziran genel seçimleri sürecine en güçlü aday adayı olarak başlayacaktır. Genel merkezdeki görevleri ve etkinliği buna işaret ediyor.

Beklediğimiz ve istediğimiz güçlü siyasetçi değil mi?

Karamsarlıklarımızın üzerine doğan güneş

Bahar ayları havası yaşıyoruz.

Ocak ayının ilk haftasında yağan yoğun kar yağışı ayın sonlarına yaklaştığımız bu günlerde yerini bahar havalarına döndürdü.

Hafta başından başlayan güneşli hava baharı müjdeliyor sanki. Bu hava tüm canlılarda bir iç kıpırdanması yaşatıyor olmalı. İnsanların moral değerleri yükseliyordur umarım.

Güneşli günleri görmektir tek umut...

Mevsimsel olarak halen kışı yaşıyoruz. İleriki günlerde kar bile yağacaktır. Ancak her güneşli  gün yaşamımızın daha çok anlamlı olmasına vesile olacak. Bahar kıpırtılarını içimizde yaşamamıza vesile olacak.

Bahar yenilenmektir. Yeniden doğmaktır adeta. Gelecek umududur. Bu kişisel duygular aynı zamanda ülkemin üzerine doğan bir güneşin de habercisidir. Denilebilinir ki Ocak ayının ikinci yarısında neyin baharı. İçimden geldi işte. Güneşi görünce “güneşli günler göreceğiz” diyen şairi hatırladım.

Hep karanlık gelecek umudu içinde yaşayan bir toplumsal refleks duygusundan kurtulalım istedim. 

Siyasette karamsarlık, ekonomide karamsarlık, özel yaşamımızın gelecek korkusu karamsarlığı, esnafın iş karamsarlığı, gençlerimizin işsizlik karamsarlığı, emeklilerimizin geçinememe korkusuyla yaşadıkları ve maaşlarına beklediği zam karamsarlığı, çevremizde yaşanan savaşların karamsarlığı, yerel yönetimlerin hizmet üretememe karamsarlığı, siyasetçilerin yalan karamsarlığı, toplumsal güvensizlik karamsarlığı, ülkemizin bölünme korkusu karamsarlığı, temel hak ve özgürlüklerde kısıtlama yapılacağı karamsarlığı, siyaset dilinde halen yumuşama olmadığı karamsarlığı...

Bu karamsarlıkların üzerine kara kış ortasında doğan güneşin verdiği iç rahatlığı.

Umarım hep baharı yaşarız. Umutlarımız güneşli günler görmeye yönelik olur...