04 Mayıs 2024

Bu fotoğraf birlik fotoğrafı olmalı

  • PDF

Kısa bir süre önce AK Parti Ordu Milletvekillerinin üçünün bir arada olduğu bir fotoğraf gördük. Bu fotoğraf Başbakan Davutoğlu’nun milletvekillerine verdiği bir yemekte çekildi. Ve uzun zamandır bir araya gelip birlikte fotoğraf veremeyen vekillerimizi başbakanımız verdiği yemekte bir araya getirmiş oldu.

Aynı parti mensubu olsanız da birliktelik ciddi manada önemli. Boşuna “birlikten güç doğar” dememiş büyüklerimiz.

Aslında bu fotoğraf çalışmaların da güçlülüğünü sergilemek açısından mesaj içeriyor. Artık Ordu’da iktidara mensup üç milletvekili omuz omuza çalışacak.

Tek ses çıkaracak.

Aralarında ve çalışmalarında koordinasyon sağlanacak. Bilgi paylaşımı, dolayısıyla hizmet üretimi organizasyonu oluşacak.

İlin en ücra köşesindeki meseleden hepsinin haberi olacak.

Bu fotoğraf hizmet algısı bakımından da Ordu halkı adına sevindirici. Çünkü ilimizin zaman kaybına tahammülü yok. Boşa geçen her gün memleketimizin zararınadır.

Daha açıkçası her kurum ve kuruluş kendi görev alanında hizmet üretmeli. Bu koordinasyon sağlandığında kurumlar ve sorumlular kendi alanlarında hizmet etme amacına daha organize biçimde ulaşmış olacak. Çok başlılık görev ve yetki karmaşası yaratıyor, beraberinde boşluk oluşturuyor, yetkili ve yetkisiz her kafadan bir ses çıkmasına vesile oluyor.  

Biz bu fotoğrafı ilk bakışta geleceğe dair plan ve projelerin birlikte oluşturulması olarak okuyoruz.

Umarım fotoğraftaki birlik görüntüsü sadece resimde kalmaz, hizmete dönüşür...

 

Arkadan vuran alçaktır

Arkadan vurmak alçaklığın ta kendisidir.

Üç fidanımız daha alçaklığın kurbanı oldu.

Yüksekova kana bulandı.

Masumane görevini yapan, vatan borcunu ödeyen ve bir vesile tümümüzün güvenliğini sağlayan askerlerimizin günahı nedir?

Ne için... Kim için... Hangi amaca hizmet...

Yüz yıllarca omuz omuza bu topraklar için savaştığımız ve kazanımlarımız sonrası vatan dediğimiz bu coğrafyada acaba kimin çıkarı için birbirimize düşüyoruz...

Bu alçaklık bir süredir barış çalışmaları yürüten yöneticilerimizin emeklerine de sıkılmış kurşun değil mi?

Terörün sorumluluğu yok. Tek hedefi alçaklık yapmak, vatanın bölünmesini istemek, gayri yasal yollarla aramıza nifak tohumu  ekmek.

30 yıldır bu alçaklıkları devam ediyor... Belki bir o kadar daha devam edecek. Amaçları vatanın bölünmesi. Dünya üzerinde egemenlik kurmaya çalışan emperyalist güçlerin isteklerine çanak tutmak. Görmüyormuyuz: uzun yıllardır dibimizde yaşanan savaşı. Ve uzantılarını.

Bize hata yapmamak düşer. Bütünlüğümüzü bozmamak düşer. Ancak o alçakların derhal yakalanıp hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılmalarını beklemek düşer...

 

Türkiye Cumhuriyeti

29 Ekim 1923.

91 yıl geride kaldı.

Türkiye Cumhuriyetinin tanımı geride kalan 91 yıldır.

91 yıl sonra 80 milyon nüfus, dünyanın 17. ekonomisi, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri bakımından orta sıralarda yer alan bir ülke.

Coğrafyasında her alanda gelişen yüzde 99’u müslüman olan bir ülke.

Bakınız yakın komşulara. İstisnasız tümünün hali içler acısı. Tümü iç savaş yaşıyor. “Arap Baharı” rüzgarı bile yetmedi.

O halde Türkiye Cumhuriyeti başarılı. Temelleri sağlam. Koyduğu demokratik kural ve kaideler süreç içinde yeterli, ancak her geçen gün gelişmeli. Öyle de oluyor. Her ne kadar iki ileri bir geri yürüsek de temel evrensel kavramlara bağlılığımız ve demokratik kültürümüz geride kalmamızı engelliyor. Demokrasiyi daha çok içselleştiriyoruz.

Bu gün 29 Ekim 2014. 91 yıl geride kaldı. Amacımız daha çok demokrasi, daha çok hukuk, daha çok insan hakları, daha çok özgürlük, daha çok gelişme, daha çok bilim, daha çok eğitim olmalı...

Türkiye Cumhuriyeti bu olmalı... 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde