Savaşın nedeni “ENERJİ”

Tarihin derinliklerinden günümüze dek süren “enerjiye ulaşma” kavgası bitmek tükenmek bilmeyen bir savaşa dönüşmüş durumda.

Bu savaşın biteceği de yok.

Enerji var olduğu sürece devam edecek.

Odak nokta “Ortadoğu...”

Bölge üzerinde hesap yapanlar uzun vadeli düşünüyor. Savaşa hemen son vermek istemiyorlar.

İstiyorlar ki bölge halkı kafa kaldırmasın, refaha kavuşmasın, hep geri kalsın, kardeş kardeşi vursun, mezhep kavgaları, etnik köken kavgaları sür git devam etsin...

Açıkça görülüyor ki bu kavgalardan biz de nasibimizi alıyor bu kaotik ortamdan negatif etkileniyoruz. Siyasetimiz, ticaretimiz, huzurumuz, refahımız, geleceğe dair güven duygumuz yine bu savaşlardan yakınen olumsuz yönde etkileniyor. En önemlisi toplumsal iç barışımız zedeleniyor. İçerideki hainler fırsat kolluyor.

Bölgede savaş olur da Türkiye etkilenmez mi?

Zaten uzun vadede hesap Türkiye üzerine kuruluyor. Egemen güçler Ortadoğuda güçlü ve dinamik ülkeler istemiyor. Daha küçük ve güçsüz ülkeler olursa enerjiye rahat ulaşacaklar.

Tüm hesap kaynakları kullanmak.

Emperyalistlerin bu hesaplarına alet olmamak gerekir. Ancak ne acıdır ki Ortadoğu coğrafyasında bu olgunluğu, bu dirayeti gösterecek toplumsal duyarlılık (Türkiye hariç) halen oluşmuş değil...

Sınırımızdaki savaş anında nasıl içimizdeki hainleri harekete geçiriyor değil mi? Yakıp yıkıyor, fırsat kolluyor, içeride kaos yaratmak istiyorlar.

Coğrafya barut fıçısı, kaynayan kazan, kan gövdeyi götürüyor...

Hükümetimiz de savaşa değil barışa yönelik politikalar üretmeye çalışırsa gelişen olumsuzluklara çanak tutmamış, barıştan yana tavır sergilemiş olur...

Açıkçası “Esat” düşmanlığından ve ön şartından vazgeçmiş olur.

Eğer etrafımızda rahat bir ortam olacaksa bunun temeli barışçıl politikalar üretmekten geçer...

Şükrü Çekici “Türkiye’ye dışarıdan bakılmalı” diyor

Değerli dostum Şükrü Çekici “Türkiye’ye dışarıdan bakınca çok daha farklı olduğunu anlıyorsunuz” diyor.

Şükrü bey Rusya’nın çeşitli merkezlerinde inşaat işi yapıyor. Zamanının çoğu kısmını dışarıda geçiriyor. Geldiğinde de fırsat buldukça sohbet ediyoruz. Dolayısıyla “Türkiye’ye dışarıdan bakıldığında objektif değerlendirmeler yapmak olanaklı” diyor.

“Başta ekonomi olmak üzere, bir çok konuda ülkemizin değerini, kıymetini, gücünü bir çok boyutuyla anlamak daha kolay. Aslında içeriden bakıldığında çok farklı, dışarıdan bakıldığında çok farklı. Bizler dışardan bakıyoruz ve ülkemizin gücü hakkında daha doğru tesbitler yapabiliyoruz.”

Şükrü kardeşimiz ülkemizin ekonomik güvenilirliğini de gerçekçi buluyor. Keşke şu savaşlar olmasa, diyor.

Demek ki, barış ortamı en çok ihtiyaç duyulan ortam. Dünyanın neresinde olursanız olun, savaşlardan en uzak coğrafyalar bile etkileniyor.