Haklı direnişimizi güçlendirelim
- Çarşamba, 08 Ekim 2014
Siyanürle (ağız yoluyla alınan ölümcül zehir) altın çıkarma durumu Fatsa’nın Bahçeler Mahallesinde hayata geçirilmek üzere.
Bu çalışmaya tepki göstermek için irili ufaklı çeşitli tepkiler gündeme getirilerek aramaların durdurulması yönünde tepkiler ortaya konulmuştu.
En son Pazartesi günü geniş katılımlı bir protesto ile mesele ulusal tüm doğa ve çevre kuruluşlarının buluşmasıyla konserli bir etkinlik yapıldı.
Konserde haklı olarak iki Fatsalı sanatçı sahne aldı.
Mehmet Gümüş ve Cem Çelebi.
Sanatçı duyarlılığı ile zehirle altın aramayı protesto ettiler. Kendilerine bu duyarlılıklarından dolayı teşekkür etmek gerekir.
Altın çıkarılacak yer Fatsa’nın Bahçeler Mahallesi. Bu mahalle Fatsa’nın en yakın mahallesi sayılabilecek kadar ilçe merkezine yakın. Hatta arama yapılacak yer mahallenin dibi. Yüzlerce konut, binlerce nüfusun yaşadığı bir merkez. Aynı zamanda tesisin zehirli atığı Elekçi deresine ulaşabilecek en yakın havza. Bu bağlamda gelecekte Fatsa’yı bekleyen çok korkunç tehlikelerle karşı karşıyayız. Bu zehir hemen öldürmüyor. Zaman içerisinde kanser hastalığı vakasıyla uzun vadede öldürüyor.
Şimdi bu kadar tehlikeli bir arama metodu ile bu ve benzer şirketlere niye izin verildi. Artvin Murgul’da, İzmir Bergama’da, Balıkesir Kaz Dağları’nda ve ülkemizin bir çok yerinde aynı yöntemle altın arama faaliyetleri mevcut. Ancak gösterilen tepkiler, yapılan protestolar, çevreci platformların direnişleri arama yöntemlerinin rotasını değiştirebilecek boyutlara ulaşmış. Arama sırasında arıtma tesisleri kurularak atıklar daha zararsız hale getirilmiş, atıklar direk doğaya değil depolanarak zehirsiz duruma getirilebilecek detaylar ortaya konulmuş, kısaca en az zararla arama yapılacak teknolojik yöntemler ortaya konulmuştur. Avrupa ülkelerinin bir çoğunda da altın çıkarma yöntemleri çevreye en az zarar veren metotlarla yapılmaktadır. Belki biraz pahalıdır ancak insan sağlığı hiç bir şeyden daha az değersiz değildir.
O halde Fatsa’nın Bahçeler Mahallesinde de atıkların en az zarar verecek düzenlemelerle çıkarılması gerekmektedir.
Anlaşılmalı ki; çevreci dernekler, doğayı koruma dernekleri, siyanüra karşı direnç gösteren ulusal unsurlar, siyasi oluşumlar Fatsa’nın yanında olacağını bu mitingle duyurmuşlardır. Artık bu direnç her geçen gün dalga dalga büyüyerek destek görecektir. Bu ölümcül zehirle kimse çalışma yapamayacaktır.
Aslında en önemlisi biz Fatsalı vatandaşlara büyük görevler düşüyor. Fatsa’nın dinamik kurum ve kuruluşlarına, başta Ticaret Odası olmak üzere sivil toplum kurumlarına, siyasi ayrım olmadan tüm aktif siyasetçilerine, aydınlarına, gazetecilerine, bu zehirden kurtulabilmek için hangi alternatiflerin üretilmesi gerektiğine kafa yorması gerekir. Dolayısıyla haklı tepkimizi cılız değil bütüncül, gür ve güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız. Bu arama yöntemi bugün bize zarar vermez ancak çocuklarımıza, torunlarımıza kısaca tüm insanlığa zarar verecektir. Bunu kesinlikle unutmamalıyız. Yemyeşil doğamız çöl haline gelecek, sularımız zehir akacak, geleceğimiz kaybolacaktır.
El ele, omuz omuza bu zehirli altın arama yöntemine direnç göstermeliyiz.