Memleket meselelerini dile getirdiğimiz yazılarımıza samimi ve duyarlı yüzlerce okurumuz olumlu, olumsuz eleştirilerini sosyal medya üzerinden yazıyorlar. 

Memnun oluyorum.

Çünkü yerinde eleştiriler doğru yolu bulmamıza vesile olur.

40 yıla yakın zamandır bu köşeden fikir ve düşüncelerimi paylaşıyorum.

Bazen eleştirel, bazen övgülü yazılar yazıyorum.

Tabii ki bizim de her yazdığımız “ELEŞTİRİLEMEZ” değildir.

Eleştiriler makul olduğu sürece de kabulümüzdür.

Bizim de eksiğimiz olacaktır.

Bir okuyucum sosyal medya kanalıyla “... çevre yolunun maliyetinin ne olduğunu biliyor musun? ...” diye sormuş. Yüzlerce de yazıyı olumlu bulanlar.

Evet; maliyet yüksek. Bunu zaten tüm yazılarımızda belirtiyoruz. 

Fakat; bir zaruri ihtiytaç maliyet yüksek diye yapılmamalı mı?

Devletimiz maliyete göre mi hizmet yapar?

Fatsa’da çevre yoluna “İHTİYAÇ YOKTUR” diyen var mı?

Maliyet yüksekliğinden dolayı ihtiyaç yoktur diyenlerin yeniden düşünmelerini tavsiye ederim. 

Bu görüşlerinde halen ısrarcı olanlar varsa da sözüm yoktur.

* * *

 

 

 

HANGİ VEKİL GİRİŞİMDE BULUNDU?

 

 

14 Mayısta milletvekili seçimleri yapıldı değil mi?

Hangi vekil Fatsa çevre yolu ile alakalı bir çalışma yaptı? 

Girişimde bulundu?

Bu ihtiyacı hangi boyutlarda masaya yatırdı?

Devletin kurumlarında işin muhatapları olan hangi mevkiilerde görüşmeler yaptı?

Geçen hafta Ordu valimiz Karayolları 7. Bölge müdürlüğünü ziyaret etti ve Fatsa çevre yolunu sordu. 

Müdürün valiye cevabı “... yatırım planlamasında Fatsa Çevre Yolu yapımı yok ...” dedi.

Kamuoyu valimizin bu sorusu üzerine verilen cevaptan öğrendi çevre yolumuzun yatırım planlamasında olmadığını.

Fatsa’nın trafik durumunun içler acısı olduğunu bu yolu kullanan her sürücü bilir. 

Karadeniz Sahil Yolu Fatsa’nın içinden geçiyor. Ve yoğun olan trafik yükünü Fatrsa şehir geçişi kaldırmıyor. İki-üç kilometrelik yol bir saatte geçilemiyor. Bunu yazılarımızda da sürekli dile getiriyoruz. 

Yeter artık; bakın çaresine be ey sorumlular.

* * *

 

 

 

 

 

Meclis bütçe komisyonlarında 2024 yılı bütçesi görüşülüyor.

İktidarın milletvekilleri “Fatsa Çevre Yolu” için bütçeye ek ödenek koyduramazlar mı?

Bal gibi de koydurabilirler.

Bunu başarsınlar isteriz.

Başta AK Parti milletvekilimiz Mahmut Özer olmak üzere İ. Ufuk Kaynak, Mustafa Hamarat ve MHP milletvekili Naci Şanlıtürk’ten bu hamleyi bekliyoruz. 

Seçim öncesinde cumhurbaşkanımız dahil tüm siyasiler bu yatırımın ivedilikle yapılacağının sözünü vermediler mi?

O halde gayret göstersinler.

Baksanıza yatırım planlamasına bile alınmamış.

Biz; meclis bütçe komisyonu çalışmalarının gündemine “Fatsa Çevre Yolu” yatırımının alınmasını istiyoruz.

SESİMİZİ DUYUN LÜTFEN...

* * *

 

 

 

CHP’Yİ UÇURUMUN BAŞINDAN ÇEKİP ALDILAR

 

 

Cumhuriyet Halk Partisinin 4 Kasım günü yapılan 38. kurultayında genel başkanlık seçimini Özgür Özel kazandı.

CHP’li kurultay delegeleri deyim yerindeyse partilerini tam uçurumun kenarından çekip aldılar. 

Ve partileri adına yeni bir dönemin ateşini yaktılar.

Yüksek bir moral-motivasyonun duygusunu başlattılar.

Seçmenlerini yeniden umutlandırdılar.

CHP; Kılıçdaroğlu ile 28 Mayıs seçimlerinin kaybedilmesinden sonra epeyce yıpranmış, seçmenlerinin dahi partilerine küstüğü bir sürece girmişti.

5 aydır Kılıçdaroğlu’nun bırakması gerektiği yönünde yüzlerce görüşler ortaya atılmıştı.

Fakat Kılıçdaroğlu bırakmamakta ısrarcı olmuş ve kurultay demişti.

Kurultay yapıldı ve kaybetti.

Delege aklı selim davrandı ve CHP’yi uçurumun başından çekti aldı.

Bu cümleyi tekraren yazıyorum; gerçekten öyle oldu.

CHP’li çevrelerden görüştüğüm bütün arkadaşlarım Kılıçdaroğlu ile devam edilmesi sonucunda ciddi oy kayıplarının yaşanacak olmasını hep tartıştılar. 

Ancak 4 Kasım sonuçları CHP çevrelerinde yüksek bir motivasyonu yeniden geri getirdi.

CHP’deki bu sonuç Türk siyasetine de yeni bir denge kazandırabilir.

Güçlü iktidar, güçlü muhalefet.

İktidarın güçlü olması karşısında zayıf bir muhalefetin olmasının hiç bir kıymeti harbiyesi olmayacaktır.

Seçeneklerin olması her daim ülkemize kazandıracaktır.

CHP’nin bir sorunu da yüzde 25’i aşamamaktır.

25’lik tavanı bir kırabilse muhtemelen iktidar alternatifi olacaktır.

Mevcut 25’lik tavanı kıramadıkları sürece sıkıntıları devam edecek demektir.

Özgür Özel 25’lik tavanın kırılmasını sağlayacak politikalar ortaya koymalı.

Klasik CHP politikalarının üzerine halkın geniş kitlelerini ilgilendirecek yeni politikalar üretmelidir.

Yoksulluğa çözüm, yasaklara demokrasi içinde kalarak nefes aldırmak, yolsuzluğun önünü külliyen kesen düzenlemelere kafa yormalıdır.

Sol politika zaten yoksulun, ezilenin, düşkünün, üretenin yanında yer almak değil midir?

Genç bir çalışma kadrosu oluşturacak. Bunu ilk baştan yaptı. Parti Meclisi gençlerden oluştu. Merkez kararda da gençler yer alacak.

Kısaca Özgür Özel vaatlerinin çizgisinde giderse sözünde de durmuş olacak.

 Sözünde durmak da güven verecek.

* * *

 

 

 

 

 

Aslında önümüzde bir yerel seçim var. 

Özgür Özel ikinci sınavını yerel seçimlerde verecek.

Genel başkanlığında kazanılacak yeni belediyeler başarıyı ortaya koyacak.

CHP’nin 11 büyükşehir belediyesi var.

Bu sayı geri düşerse vay Özgür Özel’in haline.

Eğer arttırırsa gelecekte CHP’nin yıldızının parlayacağı süreçler görülebilir. 

Yeni genel başkan ve parti yönetimi CHP’lilere hayırlı olsun...

* * *

 

 

 

 

 

 

 

Özgür Özel’in seçilmesine ilişkin iktidar kanadından ilk tepkiler, ilk günden itibaren gelmeye başladı.

Cumhurbaşkanımız “... al birini, vur ötekine ...” dedi.

“... bunların hepsi terör sevicisi ...” dedi.

Tutuklu siyasetçileri, gazetecileri, gezi protestocularının cezaevinde olmaları; konuşmacıların gündeminde olunca; iktidar kanadı da CHP’yi o kanaldan eleştirmeyi sürdürüyor. 

Hem Kılıçdaroğlu, hem Özel; Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay ve diğer tutuklu ve hükümlülerin adlarını kürsü konuşmalarında gündeme getirince; al sana bal gibi istismar alanı.

Bunun ilk işaret fişeğini cumhurbaşkanımız Rize’de ateşledi.

Bundan sonra bu kanaldan yüklenmeler daha sert şekilde devam ettirilecek. 

Zaten Türkiye toplumunun haklı olarak  en hassas damarı “TERÖR.”

Bu toplumda terör övgüsü, terör seviciliği asla kabul görmez, görmüyor da...

Gerçi CHP liderlerini terörle ilişkilendirmek ne derece doğru olur; kişiye göre değişir.  

Tabii ki enerjisini 40 yıldır terörle mücadele eden bir kamu yönetimi; sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyecektir. 

Burada bir de istismar alanı oluşturuluyorsa iktidar kanadı buradan yürüyecektir.

Dolayısıyla; her siyasetci konuştuklarını dikkatli konuşmalıdır.

* * *

 

 

 

 

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Hilmi Güler geçen hafta sonunu Rize’de geçirdi.

Cumhurbaşkanımızın Rize’de yaptığı açılışlara katıldı.

Cumhurbaşkanımız ile yan yana fotoğraf verdi.

Bu durum anında siyeset kulislerine yansıdı.

Bu fotoğraf “Hilmi Güler Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığına bir dönem daha devam etme düşüncesinde” yorumlarını getirdi.

Olağandır.

Sürpriz olmaz.

Aday yapılmazsa da sürpriz olmaz. 

Hilmi Güler devlet hizmetinde zaten uzun yıllar çalışmış bir şahsiyet.

Yaş itibariyle de kemale ermiş. 

Aday yapılmazsa “niye yapılmadı?” denilmez.

Olursa da bir dönem daha ilimizi yönetmeye talip olacak.

Gerçi seçim sürecine girildiğinde adaylıklarla ilgili yorumlar fazlasıyla dillendirilecek.

Zaten gözler AK Parti büyükşehir adayında olacak. 

İlçeleri de göz ardı etmemek gerekir. 

Büyükşehir adayı ilçelerle seçime girecek. 

Büyükşehir adayları önceden açıklanacak. İlçe adayları sonraya kalacak. Çünkü büyükşehir adayı ilçe adaylarının belirlenmesinde etkin olacak. Görüş belirtecek. İlçe belediyeleri büyükşehirin çalışma kadrosunu oluşturacak.

Kasım sonuna kadar büyükşehirler açıklanabilir.

Cumhurbaşkanımız zaten yerel seçim startını 7 Ekim kurultayından sonra vermişti. Çalışmalarını da bu yönde hızla ilerletiyor. 

 

* * *

 

Yorum ekle

İsim (gerekli)

E-Posta (gerekli)

Başlık

Sonraki yorumları bana bildir

Yenile

Gönder

İptal