03 Mayıs 2024
KOKARCA ZARARLISI İLE MÜCADELE CİDDİ
- Salı, 17 Ekim 2023
.jpg)
İlimizde korku yaratan “Kokarca” zararlısı ile mücadele mahalle mahalle devam ediyor. Konutlara kadar sirayet eden Kokarca; tüm tarım ürünlerine zarar veriyor.
Dokunduğu bitkiyi yok ediyor.
Çürütüyor.
Bu yılki fındık ürününde bile çürüme söz konusu. Bazı mahallelerin fındıkları çürüdüğü ve randımanı düşük olduğu için tüccar tarafından alınmıyor. Ürün geri gönderiliyor.
Fındık bölgemizin en kıymetli mamülü değil mi?
O halde bu ürüne gözümüz gibi bakmalıyız.
Şükür ki; ilgili kurumlar ve vatandaşlarımız tedbirlerin alınması konusunda fevkalade duyarlı.
Mahallelerde toplantılar düzenleniyor ve vatandaşlarımız alınması gereken önlemler hakkında bilgilendiriliyor.
Çünkü bu zararlı gelecek yıllarda bütün canlıların korkulu rüyasına dönüşebilir.
Mahallelerimizdeki çalışmaları yakından takip ediyoruz.
Her an bir mahallede organize bir şekilde bilgilendirme seminerleri ve toplantıları yapılmakta.
Zararlı ile nasıl mücadele edileceğine dair uzman kişiler bilgilendirmeler yapıyor. Önlemlerin çeşitliliği konusunda tartışmalar yapılıyor.
Kokarca zararlısı ile mücadelede kim bir katkı sağlıyorsa (kişi veya kurum) teşekkür etmek gerekir.
Tedbiri elden bırakmamak lazım...
* * *
VAATLERİNİN UNUTULDUĞUNU MU SANIYORLAR?
Bu memleketin hangi hizmete ihtiyaç duyduğunu aklı başında olan herkes analiz edebilir.
Fatsa’nın çevre yolu ihtiyacını yok sayabilir mi-yiz?
Ancak ne plan var, ne de proje.
Yıllardır yazıyoruz, ihtiyacın giderilmesi için kamuoyu oluşturuyoruz, sokakta vatandaşın tartışmasına katkı sağlıyoruz.
Halen bir hareket yok.
Fatsa çevre yolu yapımı için bu gün planlamaya başlanılsa en az on yıl sürer.
Ben biliyorum ki; en az on yıldır bu hizmetin yapılması adına yüzlerce yazı yazılmıştır. İlgililer uyarılmıştır. Siyasilerden istekte bulunulmuştur.
Ne yazık ki; bir arpa boyu ilerleme olmamıştır.
Çevre yolu tabii ki yerel yönetimlerin yapacağı bir iş değildir. Bu hizmet merkezi yönetim tarafından yapılmalıdır.
Ne bekleniyor bilemem.
Ankara’ya seçilenler vaatlerini geride bıraktıklarını mı yoksa unutulduğunu mu sanıyorlar.
Fatsa çevre yolu iktidar ve ortağı milletvekillerinin hizmet sınırları içinde kalmıyor mu?
Fatsa’dan geçerlerken trafik yoğunluğundan şikayet etmiyorlar mı?
Bir baksınlar artık...
* * *
OTOPARK ÖNEMLİ
BİR SORUN
Fatsa’da ciddi sorunlardan birisi de otopark sorunu.
Cadde ve sokaklar araçtan geçilmiyor.
Kaldırımlara bile park yapan sürücüler var.
Otopark ihtiyacı çok üst düzey.
Acilin de acili.
Buna yerel yönetim çözüm üretecek.
Hatta kentimizin bir çok yerinde otopark yapacak.
Veya çözüm üretecek.
Geçen gün Şevket Ömeroğlu ile konuşuyoruz.
Gazetemizi ziyaret etmişti.
Kendisi de basına ilgi duyan ve çeşitli gazetelerde yazı yazan bir abimizdir.
Şevket abi de otopark sorunundan şikayet ediyordu.
“Oysa otopark yapılacak alternatif alanlar var” diyordu.
“Sahil kesiminin bir bölümü otopark için uygun” diyordu.
Alternatifleri artık yöneticiler üretecek. Biz sadece ihtiyaçları dile getirmekle mükellefiz.
Yöneticilere duyurulur...
* * *
LANET OLSUN KURDUĞUNUZ DÜZENE
Bu “BATI” denilen coğrafyalardaki demokrasi havarisi ülkeler Gazze zulmünü görmüyorlar mı?
Kendilerini insan hakları savunucusu olarak adlandıran batılılar insan ölümlerine seyirci kalıyorlar.
Bu nasıl insanlıktır?
Binlerce günahsız, masum insanlar acımasızca öldürülüyor; vatanlarından zorla göç ettiriliyor ve koca koca dünya devletleri ölümlere kayıtsız kalıyor.
Kısaca bu zulmü “seyrediyorlar.”
Dünya’da yeni düzen öldüren öldürene mi işlemeye başladı acaba?
Biz mi bilmiyorduk bu düzeni?
Yazıktır.
Masum ve mazlum insanların katliamı hangi demokraside kabul görür.
Nerede insan hakları?
Nerede uluslararası hukuk kuralları?
Egemenlerin başına böyle bir katliam gelse nasıl tepki koyarlar acaba?
Yazıklar olsun düzeninize!
Lanet olsun duyarsızlığınıza!!!
“BATI” imiş...
Hadiyin ordan.
* * *
EMEKLİLER 600
MİLLETVEKİLİNE
MEKTUP YAZDI
Emekli çalışanlara 5 bin liralık ikramiye ve-rilmeyecek.
Bakanlar kurulu kararı böyle çıktı.
Bu yazı yazıldığında alınan karar meclis onayına sunulmuştu.
Umarım meclis bu ayrımı ve eşitsizliği onaylamaz.
Çünkü böyle bir karar anayasanın eşitlik ilkesine uygun değil.
Bu eşitsizlik karşısında emekliler mecliste bulunan 600 milletvekiline mektup yazdılar.
“Bu haksızlığa geçit vermeyin” dediler.
Meclis oylamasında “ikramiye ödemesinin tüm emeklileri kapsaması yönünde düzenleme isteyin” dediler.
Aslında “ne demektir çalışanları ayrı tutmak”
Adam geçinemiyor yaa.
Çalışmayıp acına ölsün mü?
Bir emekli geçinebilse gider çalışır mı?
Hükümetin bu konuda gerçekten yeni bir düzenleme yapmasına ihtiyaç var.
İki milyon çalışan emekliyi kapsam dışına atmak adaletli mi?
Eşitlik ilkesine uygun mu?
Emekliye reva görülen 7 bin 500 lira maaş yeterli mi?