04 Mayıs 2024
“SEL DEĞİL SANKİ HEYELAN YAŞADIK”
- Salı, 18 Temmuz 2023
.jpg)
Gerçek gündemimiz geçen hafta yaşadığımız sel felaketi. Yaşanan olumsuzluğun fotoğrafı ciddi korkunç.
İyi ki yüksek oranda can kaybı olmadı.
Fatsa, Yavaş mahallemizde kaybolan bir kadın hariç.
Yaşanan olayın gerçek yüzünü Ordu Büyükşehir Belediye başkanımız Hilmi Güler basınla paylaştı.
“Sanki sel değil; heyelan felaketi yaşadık” dedi.
“Selle birlikte taş, toprak, kum yağdı” dedi.
Hilmi Güler başkanımız basın toplantısında belli ki; başarılı bir çalışma sergiledikleri için çok mutlu görünüyordu. Bunu tüm belediyeler adına yansıtıyordu.
Büyükşehir belediyesi başta olmak üzere belediyelerin araç-gereç yatırımlarını çok övdü.
“Bu selde görüldü ki iş makinası ve diğer gerekli olan makina parkımız işimizi çok kolaylaştırdı” dedi.
Örneğin; su kesintisinin olmamasını OSKİ Genel Müdürlüğünün yerinde yatırımlarına bağladı.
Sağlam altyapı planlaması yapıldığına vurgu yaptı.
Fen İşleri yatırımları felaketin izlerinin çabuk silinmesine yol açtı.
Tüm ekibin alanda çalışmasını “isimsiz kahramanlar” olarak adlandırdı.
Evet; büyükşehir ve sahil ilçe belediyeleri hasar vermeden, sel felaketini kayıpsız bertaraf ettiler.
Dolayısıyla; Sayın Hilmi Güler’in basın toplantısından yararlı bilgilerle döndük.
* * *
DEPREME DAYANIKLILIK TESTLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Hilmi Güler’in basın toplantısında çok ayrıntıya girilmese de deprem gerçeği konuşulan konular arasındaydı.
Sayın başkanımız “Ordu’nun depreme dayanıklılık testlerini yaptırdık” dedi.
Çıkan sonuç; “Altınordu ilçesi yüzde 68 oranında dayanıksız, Ünye yüzde 60 oranında dayanıksız, Fatsa ilçesi yüzde 50 oranında dayanıksız”
Bu sonuçlar hiç de hayra alamet değil.
Hilmi Güler’in öngörüsü acilen “kentsel dönüşüm” çalışmalarının başlatılması yönünde.
Evet; olası bir depremde ilimizin sahil kesiminde acı tecrübe yaşanabilir.
Başkan Güler bu konuda daha detaylı bilgileri kamuoyuyla ileriki günlerde ayrıntılarıya birlikte paylaşacağını belirtti.
* * *
TEMMUZ SICAĞINDA
“ŞİMŞEK” ÇARPTI!!!
Zamlar en acımasız biçimde üzerimize, üzerimize yağıyor.
Mükemmel artışlarla karşı karşıyayız.
Muhteşem bir şekilde vergiler arttırılıyor.
Pazar gününe akaryakıt zamlarıyla uyandık.
Zamların arkasında vergi artışları var.
Akaryakıtın zamlanması tüm ürünlerin zamlanması demek.
Kısaca Temmuz sıcağında “ŞİMŞEK” çarptı
İğneden ipliğe ne varsa fiyatı artacak.
Zamlar sonrasında “Yeni bakanımız Mehmet Şimşek milleti çarptı” esprileri yapılıyor.
“Son zam amma da kallavi oldu” yorumları ayyuka çıkıyor.
Tepki var mı?
Yoook.
Protesto var mı?
O da yoook.
Dolayısıyla böyle de iyiyiz demek ki.
Zamlara devammmm!!!
* * *
GÜÇLÜ MUHALEFET
İSTEMEYELİM Mİ?
Yurdum insanı zamlar karşısında ezim ezim ezilirken; memleketin ana muhalefet partisi koltuk sevdasına yakalanmış.
11 seçim kaybeden partinin genel başkanı ısrarla devam edeceğim diyor.
Ve ülke gündeminden kopuk partisinin iç meseleleriyle boğuşuyor.
Asla güven veren politikalar üretemiyor.
Geniş kitlelerin ezilmişliğine dikkat çekmesi gerekirken, değişim isteyen partilileriyle mücadele ediyor.
Bırak git be kardeşim.
Partiniz birazcık nefes alsın.
Memleketin gerçek gündemlerine odaklansın.
Güçlü iktidarın karşısında güçlü muhalefet oluştursun.
Bunu istemek yanlış mı?
* * *
İTİRAZ MI EDECEĞİZ???
Fındık ürünü bu günlerde fiyat bekliyor.
Ankara’da fındık bölgesi milletvekilleri toplantı yapmış.
Toplanıp bir süre sonra dağılmışlar.
Toplantı sonrası açıktan bir fiyat bilgisi paylaşılamamış.
Fındık fiyatını yıllardır hükümet başkanları açıklıyor. Milletvekilleri de ne oluyormuş.
Bu yıl da öyle olacak.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan günün birinde çıkıp taban fiyatı açıklayacak.
Fındık üreten illerin vatandaşları taban fiyat konusunda her yıl bir heyecan yaşamaktalar.
“Acaba kaç lira açıklanacak” diye.
Oysa; fındık üreticisi milyonlarca insan taban fiyatın dolara endekslenmesini talep etmekteler.
Bu talebe öteden beri ciddi bir geri dönüş alınamadı. Nedenini de bilemem.
14 Mayıs seçimlerinde de muhalefet partilerinin tamamı “fındık fiyatını 4 dolara bağlayalım” dedi; karşılık bulamadılar. Hükümet oralı olmadı.
Tabii ki biz burada neyiz ki; devletimizin büyükleri en iyisini, en makulünü bilir ve fiyatı açıklar.
İtiraz mı edeceğiz?
Haşaaaa...
* * *