04 Mayıs 2024

LİDERLERİN MİTİNGLERİ VE SEÇİM TAHMİNLERİ

  • PDF

Seçim günü yaklaştıkça meydanlarda şenleniyor.

Liderler bu meydanlarda mahşeri kalabalıklar oluşturan vatandaşların karşısına çıkıyorlar.

AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu sürecin başat liderleri.

Tayyip Erdoğan 21 yıldır ülke yönetiminin başında bulunan lider, Kılıçdaroğlu ise muhalefet ittifakının iktidar alternatifi lideri.

Geçen hafta sonu yapılan İzmir mitingleri iki lider için memnuniyet vericidir sanırım.

Alsancak-Gündoğdu Meydanı hınca hınç dolu mitinglerle her iki lider adına ev sahipliği yaptı.

İzmir mitingini örnek vermemin nedeni; dikkat çekmek istediğim kalabalıktan ötürüdür.

İki liderinde kalabalıkları sanki denk gibi idi.Diğer illerdeki mitinglerin coşkusuda aynı sayılır.

Mitinglerdeki kalabalıklar sandığa yansıyacaksa kimsenin kimseden üstün olduğu söylenemez.

Ancak Erdoğan’ın mitingleri cumhurbaşkanı olması nedeniyle bir tık daha kalabalık oluyor. Bu ayrıntıyı da belirtmemiz gerekir.

Zaten anketlere bakılırsa seçim kafa kafaya seyrediyor.

Hatta seçimin ikinci tura kalacağı da tahmin ediliyor.

Son günlerdeki söylemler ve iddialara bakıldığında iktidar kanadı ve bazı bakanlar çok gergin ve sert açıklamalar yapıyorlar.

Bekir Bozdağ; ‘… ya şampanyalı kutlama yapacaklar, ya da temiz alnı secdeye gidenler kutlama yapacak …’ diyor.Çok tehlikeli bir söylem.Toplumu resmen bölücülüğe ve kutuplaştırmaya teşvik ediyor.Sayın Bozdağ FETÖ lideri için de“Alnı secdeye gidiyor” dememiş miydi?Ne oldu? Az daha darbe yapacaklardı.

Süleyman Soylu; ’… 14 Mayıs bir sandık darbesi olabilir …’ diyor.

Nasıl bir anlayış değil mi? Seçime darbe diyor. “Biz kazanırsak normal, muhalefet kazanırsa darbe!!!”Allah bu algılardan korusun siyaseti ve siyasetçileri.Sayın Soylu’da FETÖ liderini öven güzellemeler ve söylemler içerisinde olmamış mıydı? Hafızalarımızda o söylemler halen durmuyor mu?

Bazı seçim önceleri bu gibi gerçek dışı algılara tanıklık etmiştik. Başta güvenlikçi söylemler olmak üzere, toplumda korku yaratan politikalar yapılmıştı.

Fakat gerçekçi olmayan politikalar hep zarar vermiştir. Yalan söylemek doğru bir siyaset midir? Siyaset erbapları dillerine çok dikkat etmeli.

Neyse biz yine mitinglere dönelim.

Bu gün Kılıçdaroğlu Ordu’ya gelecek.

Yarın ise Erdoğan.

Ben tüm liderlerin Ordu mitinglerini izleyen bir gazeteciyim. Mitingler tabii ki bir tahmin yapmaya yeterli sonuç veriyor. Bunun tersini iddia edenler olsa da kalabalık topluluklar yine de seçim tahminlerinin sonuca yakın verilerini ortaya koyabiliyor.

AK Parti Ordu’dan her seçimde birinci çıkıyor. Ordu seçmeni Tayyip Erdoğan’a ciddi destek veriyor.Bu seçimde de tersi olmayacağı tahmin edilebilir.Sahada bu algı halen sürüyor.

Örneğin; AK Parti milletvekili adaylarını beklenenin dışında bir listeyle belirledi. İlk başta muazzam tepkiler oldu. Çoğu AK Parti seçmeni ciddi refleksler verdi.‘Bu nasıl liste. Bu listeye oy verilmez” gibi tavırlar sergiledi.

Ancak gün geçtikçe başlangıçtaki tepkiler yerini sessizliğe bıraktı.

Bu gün Kılıçdaroğlu, yarın Erdoğan Ordu’da olacak.

Mitingleri yine izleyeceğim. Vaatlere bakacağım. Fındık fiyatı üzerindeki politikaya ve polemiğe bakacağım.

Bu gün Kılıçdaroğlu’nun, yarın Erdoğan’ın mitinglerinde buluşmak üzere…

*            *            *

İKTİDAR AVANTAJI ORANTISIZ GÜÇ KULLANMAK GİBİDİR

Milletvekili adayları sahada boşluk bırakmamaya çalışıyorlar.

Her haneye ulaşmak için gayret içindeler.

AK Parti adaylarının avantajı daha fazla.

Çünkü Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer AK Partinin liste başında.

Bakan olması nedeniyle tüm bakanlık bürokrasisi ve il bürokrasisi peşinde geziyor.

Valisi, kaymakamları, il müdürleri velhasıl tüm kamu görevlileri bakanın arkasında.

Çeşitli vaatler veriyor.

Bu vaatleri ilgili bakanlar vesilesiyle derhal karşılık buluyor.

Çünkü vaat edilen hizmet için telefon trafiği başlıyor ve bakanlar anında aranıyor, istekler karşılık buluyor.

Mahmut Özer’in de avantajı bu.

İlimizde ihtiyaç duyulan eksiklikleri anında giderme yetkisine sahip.

Geçen hafta bakanın Çamaş ziyaretinden bir anekdot aktardı bir arkadaşım.

“Bakan beyin Çamaş ziyaretinde Edirli mahallemizin yol sorunu dile getirildi. Bakan bey hemen Ulaştırma Bakanını aradı ve telefonunun sesini de açık tuttu.Ulaştırma Bakanı Mahmut Özer’in isteğinin derhal yerine getirilmesi talimatı verdi. Katılımcı tüm vatandaşlar bakanın bu çalışma yöntemine hayran kaldıklarını beyan ettiler” dedi.

Mahmut Özer bu açıdan bir değil; iki veya üç adım daha önde politika yapıyor.Dolayısıyla iktidar avantajı orantısız güç kullanmak gibidir.

İktidar olmak, devlet gücünü kullanmak, hizmet almak böyle işte.

Muhalefet partileri de sahada koşup duruyorlar.

Seçim sonunda da bir iktidar değişikliği olursa tablo muhalefet adına tersine döner tabii ki…

*            *            *

ÇEVRE YOLU… ÇEVRE YOLU… ÇEVRE YOLU…

“FATSA ÇEVRE YOLU” yapımı vaadini kim verecek.

Şu ana kadar etkin bir söylem duymadık.

Aslında Fatsa’da en özel politika çevre yolu yapımı vaadidir.

Kim bu çalışma üzerinde yoğun politika üretirse Fatsa’dan destek görür.

Mahmut Özer bakanımız çevre yolu üzerinde ciddi vaatler vermeli ve sorunun çözümü adına planlamalar yaptırmalı.S

Hatta muhalefet adayları bile iktidara geldiklerinde Fatsa çevre yolunu yapma vaadi vermelidir.

Bu sorun iktidar veya muhalefet… heriki kesimin de sorunu halinde ele alınmalı.

Muhalefet “bana ne iktidar düşünsün” dememeli.

Ya iktidara sen gelirsen?

Fatsa çevre yolu için “hangi planlamayı yaptın” demezler mi?

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde