03 Mayıs 2024
BELEDİYELERİN BORÇLARI 4 AY KESİLMEYECEK HARCAMA GİDERLERİNDE DE GERİ DÜŞÜŞ VAR
- Çarşamba, 12 Haziran 2019
“Belediyelerin gelirlerinden 4 ay süre ile hiçbir kesinti yapılmayacak.”
Bu karar bayram öncesinde alındı.
Muhtemelen borç içinde olan belediyelerin yaz aylarında çalışma imkanı bulmaları adına böyle bir karar alındı. Borçlardan kesinti yapılmayarak kaynak aktarılmış olacak.
Biliniyor ki belediyelerin kasaları tamtakır. Yeni seçilenlerin iş yapacak, vaatlerini yerine getirecek mecalleri yok.
Niye?
Para yok.
Dolayısıyla tüm belediyeler günü kurtarmanın hesabını yapıyorlar. Kaynakları nasıl geliştireceklerinin hesabındalar. Ciddi bir kriz içindeler. Alacaklılar kapıya dayanmış durumda. Her gün yeni alacaklılar türüyor.
Bu süreçte yeni seçilen kadroların tasarruflarını da duyuyoruz.
Örneğin; Fatsa Belediyesi iki aylık yeni süreçte A kalemi harcaması alımından 350 bin lira geri geldi, B kalemi harcaması alımından 200 bin lira geri geldi, C kalemi harcaması alımından 50 bin lira geri geldi gibi rakamlar konuşuluyor.
Yani bu rakamlar bütün belediyelerde gerçekleşen rakamlar. Harcama faturalarında ciddi oranlarda geri düşüş var. Kısacası yolsuzluk boğazına kadar gerçekleşmiş demek ki… Ancak yeni kadrolar işin hakimiyetini ve takibini ellerine alarak her alımı dikkatle izliyorlar sanırım. Bu vesileyle de harcama faturalarında ciddi gerilemeler oluyor.
Bu da demektir ki; yetim hakkı yedirtilmiyor.
AK Parti hükümeti 2002 yılında iş başına geldiğinde yolsuzluklarla etkin mücadele edeceğini beyan ederek göreve başlamıştı. Hafızalarımızı tazelersek, “3Y” (yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk) ile mücadele edeceğini söyleyerek destek almıştı. 17 yıllık iktidar sürecinde de bu hedefini sürekli yineleyerek hizmet vereceğini vaat etmekteydi. Fakat 17 yıl sonunda gelinen noktada yerel yönetimler eliyle yolsuzlukların ayyuka çıktığı ortada. Belediyelerin soyulduğu ortada.
Bu durumdan AK Parti kadroları da rahatsız olmalı. Yolsuzluk yapıldığını onlarda kabul ediyor. Aklı selim her AK Partili tabii ki tepki göstermeli. Yolsuzluğu kim görmezden geliyorsa ve susuyorsa “Dilsiz Şeytan” sayılır. Günah işlemiş olur.
Ülkemiz ekonomisi de belediyeler gibi kriz içinde. Bir arpa boyu yol alamıyor. 2002’de ki duruma geri dönülüyor. Ülke kaynaklarından çok az bir zümre yararlanıyor ve zengin oluyor. Yoksul yine yoksul, dar gelirli yine dar gelirli, küçük esnaf yine sıkıntıda. İstatistiklere bakıldığında da 2002’ye geri dönüldüğü ortaya çıkıyor. Milli gelirin gerilemesinden ötürü 2002’ye geri dönüldüğü beliriyor.
Hani toplum olarak kalkınacaktık. Refah düzeyi yükselecekti. Yoksulluk oranı düşecekti. Kimse yardımlara muhtaç olmayacaktı. Bütün kesimler iş bulacak ve çalışacaktı.
Tersi olmadı mı?
Rakamlara bakıldığında işsizlik çığ gibi büyüyor, yoksulluk artıyor, yolsuzluk ve yasaklar yine bilindiği gibi.
AK Parti başlangıçta umut vaat ediyordu. Şimdilerde umut tükendi. Yeni hikayelere, yeni umutlara ihtiyaç var. Eğer AK Parti yeni umutlar vaat edemezse gelecekte iktidar olmayı kaybedebilir.
23 Haziran’da İstanbul seçimi yapılacak. İstanbul Türkiye demek. AK Parti 31 Martta kaybetti. 23 Haziran belirsiz. Seçime 11 gün kaldı. İki aday da favori. Anketlere göre Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu önde. Mükemmel bir yarış olacak. Sonunda demokrasi kazanacak.
31 Martın iptalini tartışacak değiliz. Zaten iptalin gerekçeleri hukuken ve siyaseten yerlerde sürünüyor. Ne hukuka ne de siyasete sığıyor. Neyini tartışacağız. Ancak İstanbul seçmeni 23 Haziranda yeniden bir tercih yapacak.
Aslında bu seçim mini bir Türkiye seçimi sayılır. Buradan çıkacak sonuç ülke siyasetimizin ve seçmen tercihimizin bir tezahürü olacak.
Baksanıza İstanbul adayları yurdumuzun çeşitli merkezlerinde propaganda yapıyorlar. İstanbul’da yapılacak seçimin Karadeniz’le, Doğu ve Güneydoğu ile ne alakası var demeyin. Çünkü İstanbul’da yurdumuzun gelişmemiş bütün bölgelerinden insanlar yaşıyor. Dolayısıyla ziyaret edilen şehirlerin bireyleri de İstanbul’da ikamet ediyor. İmamoğlu Karadeniz turu yaptı, Yıldırım Doğu, Güneydoğu turu yaptı. Demek ki İstanbul seçimleri Türkiye’nin bir yansıması olacak.
Hadi hayırlısı…
* * *
PERİŞAN EDİLEN
FATSA MEYDANI
Bir meydan ancak bu kadar çirkin hale getirilebilir.
Oysa meydanlar bulundukları kentlerin en görkemli, en dirayetli, en beğenilen, en karizmatik yerleridir.
O zaman Fatsa Cumhuriyet Meydanına bir bakın. Yukarıda saydıklarımdan oluşan en ufak bir görsellik var mı? Hem de günümüz Fatsa’sında bu kadar perişan edilen bir meydan.
Çok değerli okuyucularım; Fatsa Cumhuriyet Meydanında yeni bir çalışma yapıldı. Bu çalışmaya tam 30 milyon lira harcandı. Üst ve altyapı için tam 30 milyon lira.
Bu kadar para harcanan bir hizmet, bu kadar beton yığını haline nasıl getirildi vallahi anlamış değiliz. Sanırım bu alanın peyzajcısı betondan anlıyor muş? Koskoca bir beton yığını bizlere “Size yakışan Meydan Projesi budur” diye armağan edilmiş.
Çok üzüntü verici değil mi?. 30 milyon liraya yazık. Bu parayı hiç proje bilmeyen birisine verseniz bundan daha güzel bir eser ortaya çıkarabilirdi.
Nasıl becerdiniz?
30 milyon liralık bir beton yığını.
Görmeyenler meydana gelsin.
Demek ki tüyü bitmemiş yetimin hakları böyle heba oluyor.
Yazık… Yazık… Yazık…
* * *
CANLI YAYIN
16 Haziran 2019 Pazar akşamı saat 21,00’dan ülke siyasetinde bir ilk yaşayacağız.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu canlı televizyon yayınında karşı karşıya gelecekler.
Türkiye’de bu gelenek 80’li yıllarda başlamış ancak 90’lı yıllarda sonlandırılmıştı. Liderler ekranda halkın karşısına çıkmamışlardı.
İstanbul seçimleri adaylarının buluşacağı olasılığı ile bu gelenek bozulacak. İki aday vaatlerini ekrandan duyuracaklar. Sorulara cevap verecekler. Eteklerindeki taşları ekrandan dökecekler.
Bu durum siyasetimizde yeni bir başlangıcın fitilini de ateşleyecek. Gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi bizde de liderler ekrandan propagandalarını duyuracaklar. Karşılıklı tartışmalarını, düşüncelerini ekranda yapacaklar. Çünkü dünyada bu yöntem önemseniyor. Liderler kendilerini bu yöntemle anlatıyor. İstanbul seçimleri bu başlangıcın fitilini de ateşlemiş olacak. Artık Türkiye’de seçim propagandaları ekranlardan yapılacak.
Her iki adaya da başarılar dileriz. Çünkü İstanbul seçimleri aynı zamanda küçük bir Türkiye seçimleri olarak yansıyacaktır.