03 Mayıs 2024
BELEDİYELERİN BORÇLARI ÇALIŞMALARI ENGELLER Mİ?
- Perşembe, 30 Mayıs 2019
Borçlu belediyelerin halini düşünmek istemeyiz sanırım.
Elleri kolları bağlanmış pozisyondalardır.
Seçim öncesi vaat ettikleri işleri nasıl yapacaklarını kara kara düşünmeye şimdiden dalmış olabilirler.
Personel maaşı, genel giderler, çarkın dönebilmesi için yeni kaynak oluşumları, borçtan dolayı genel bütçeden gelen paraların kesintileri ve bu olumsuzluklardan dolayı yaşananlar tam bir fiyaskoya dönüşüyor.
Yeni seçilenlerin bu olumsuzluklar karşısında 5 yılı nasıl tamamlayacaklarına dair planlamaları nasıl olacak?
Yeni kadroların Ramazan Bayramı sonrası sahaya inmesi beklenirken ve nasıl bir programla çalışacaklarını anlamak zor olsa gerek.
Şimdilik ramazan ayı rehaveti ve tebrik seremonisi bitmiş değil. Ancak yurdumuzun çeşitli belediyelerinden feryatlar yükselmeye başladı bile.
Parti ayrımı yapmadan, tüm belediyeler geçmiş yöneticileri tarafından onulmaz bir borç batağına sürüklenmiş.
İlimizden bir örnek verecek olursak; geçen hafta Çamaş ilçemizin yeni seçilen MHP’li belediye başkanı Mahmut Ayparçası ilginç bir açıklamada bulundu.
Dedi ki; “… devraldığım borç karşılığında ilçemi satsam bu borcu ödeyemem …”
Haydaaa…
Buyurun cenaze namazına.
Ne acı bir isyan, değil mi?
İlimizdeki AK Partili belediyelerin tamamının derdi geçmişten kalan borçlar. Ancak borçlar kamuoyuyla paylaşılmıyor. Fakat sessiz bir feryat ve iç yanması var tamamında.
Bu borçlar yapılırken belediye kurumları bir denetime tabi tutulmadı mı acaba?
Eleştirmek açısından düşünmüyorum. İstisnasız tüm belediyelerde borçlanma boyutları tavan yapmış durumunda.
17 yıllık bir iktidar var. Yerel yönetimlerin büyük çoğunluğu da iktidar partisinden. Bunca borçlanma, bunca gayri ciddi yönetim, bunca yolsuzluk söylemleri, bunca israf, bunca hovardaca harcama, bunca ilerisini gerisini düşünmeme hali bir yıpranmayı, bir başıboşluğu da beraberinde getiriyor. Denetimsizlik, kontrolsüzlük, devlet ciddiyetinden uzak bir yönetim tarzı…
Bu olup biten karşısında idari ve yargı denetimleri neredeydi? Nasıl bu kadar yüksek miktarlarda belediyeler borçlandırıldı? Borçlanmanın bir sınırı yok muydu?
Dolayısıyla yerel yönetimlerdeki basiretsiz çalışmalar partilere de zarar veriyor. En önemlisi de yetim haklarının yenildiğini resmediyor. Yolsuzluklarla sürdürülen bir yerel yönetim. Bu olumsuzlukları seçmenlerde gördü ki 31 Mart seçimlerinde ciddi değişiklikler oldu. Seçmen AK Partili belediyelerin çalışmalarından hoşnut olmadığını büyük kentlerde gösterdi. Kulak çekti. “Düzgün yönet” mesajı verdi. Bu bağlamda desteğini çekti.
Yeni belediye kadrolarının borçlarından dolayı işlerinin çok zor olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Yapacakları en kestirme iş yeni kaynaklar oluşturmaktır. Zaten büyük yatırım yapacak halleri yok. Para gerektirmeyen sosyal belediyecilik denilen kavramlar etrafında dolanıp duracaklar. Bunu vatandaşlarımızda biliyor ve tartışıyor. “Rutin yapılacaklar yapılsın yeter” deniliyor.
Oysa AK Parti kuruluş amaçlarındaki hedeflerinden sapmasından kaynaklı bir süreç yaşanmakta. Bu süreç zamanla daha açığa vurarak icraatlar daki olumsuzluklar ortaya çıktı. Yolsuzluklarla etkin mücadele edeceği vaatleri geri tepti.
Büyük bir ekonomik krizin sonunda iktidara gelen AK Parti ne diyordu başlangıçta; en çok vurgu yolsuzluklar, yasaklar ve yoksulluk üzerine yapılıyordu. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler üzerine politika oluşturuluyordu. Vesayetlere son verileceği, Avrupa Birliğine girileceği vaat ediliyordu. Şikayet edilen pozisyona şu an AK Parti yerel yönetimlerdeki icraatlarıyla kendisi düştü.
Muhtemelen başa dönme hamleleri yeniden başlıyor. Yeni atamalar başlangıçta yola çıktıklarına dönüyor. Bülent Arınç, Abdulkadir Aksu, Faruk Çelik, Cemil Çiçek, Köksal Toptan ve devamındaki olası atamalar yola çıktıkları isimleri kapsıyor. Aslında bu isimler trenden inmiş bir daha asla binemeyecek olanlardı. Çünkü gidişatta tehlike gözüküyor. Bunu da hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Tüm okuyucularımızın ramazan bayramlarını kutluyor, daha nice bayramlarda birlikte olmayı diliyoruz.