Gelişmekte Olan bir ülke konumundaki yurdumuzda sanayileşmenin yanı sıra,kentleşme  olgusundaki çarpıklık ve öte yandan işin bilincine varamamak gibi etkenler giderek çevre kirlenmesini hızlandırmış,bunun sonucu doğa ile uyum içinde yaşamanın koşulları bozulmuş,tüm bu nedenlerden dolayı çevre kanunu gereksinime ihtiyaç hasıl olmuştur.

       2872 sayılı Çevre kanunun 1’inci maddesi bütün vatandaşların ortak varlığı haline gelmiştir.

       Fatsa Belediye Başkanlığı Meşebükü mahallesinde evlerden kaynaklanan kirliliğin(atıksuların)derelere taşındığı,bu durumun ise çevreye zarar verdiği,bahse konu hakkında 2006 yılından buyana Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müfettişlerince ve Ordu Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğü elemanlarının 2009-2011-2013 tarihlerinde belli aralıklarla yaptığı denetim sonucunda bir çalışma yapmadığından,

        Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün teknik elemanlarının düzenlediği idari yaptırım kararı ve tutanaklarınca 101.595.00 TL idari para cezası işleminden sonra;

        Fatsa Belediye Başkanlığı idari para cezasının iptali istemiyle Ordu İdare Mahkemesinde açtığı dava; Ordu İdare Mahkemesinin 17.04.2014 gün ve 2013/287 Esas-2014/557 sayılı kararıyla davayı kaybediyor.

       Davanın Reddiyle sonuçlanan bu kararı; Fatsa Belediye Başkanlığının davacı idare vekili olarak avukatlığını yapan AV.İlhan MOLLAOĞLU; Kararı temyiz ediyor.Bu Karar Danıştay 14.Dairesinin 09.03.2016 gün ve 2014/8738 Esas-2016/1608 sayılı kararıyla; Temyiz aşamasında Kabul görmeyip,Ordu İdare Mahkemesinin Kararının Onanmasıyla sonuçlanmaktadır.

      Başkan ANLAYAN Belediye Başkanı olarak 5393 sayılı yasanın 14.maddesine göre; “ Çevre sağlığı açısından,imar,su ve kanalizasyon gibi kentsel alt yapı hizmetlerini yapmakla yükümlü olduğu halde belediyenin gelirleriyle bu çalışmayı yıllarca yapmamıştır.

     Mahallede yaşayan bütün hane sahiplerinin tuvaletlerinin atık suları derelere,yol kenarlarına akmaktadır.Coçukluğumda bu derelerde balık tutarken,şu an bu dereler üzerinde insanların gelip/geçme durumu bir yana hayvanlar bile pislikten su içememektedir.Derelerde bu pis sular Bolaman ırmağına-Irmaktan’da Denize dökülmektedir.

     Devlette hizmet sürekliliğini esas alan Anayasa ve İdare Hukukumuz bu gün artık Büyük Şehir olduğumuzdan dolayı görev ve yetki yönünden 5216 sayılı yasanın 7/r ve 8’inci maddelerine göre;Ordu Büyük Şehir Belediyesinin görev ve sorumluluğundadır.

     Yüksek Adalet Cihazı bulunan Danıştayın kararıyla’da onanan Ordu İdare Mahkemesinin 2013/287 Esas-2014/557 sayılı kararına göre’de “ Meşebükü mahallesinde konutların evsel ve fekal atıkların bertarafı için  paket arıtma tesisini” harekete geçirmek ve bu çalışmayı yapmak zorundadır.yapmak zorundadır.

      Hiçbir kamu görevlisi,kendi sorumluluğunda bulunan görev ve yetkiye yönelik düzenleme yapmaktan asla kaçınamaz.

      Sayın Ordu Büyük Şehir Belediye Başkanı Enver YILMAZ’ı bu konuda göreve çağırıyorum.Anılan mevkii şu sıcak yaz günlerinde harereti ile,tam bir sivrisinek barınağı haline gelmiştir.TV-52 ve Ordu_Altaş yerel ve Bölgesel yayın yapan TV ekranlarına çıkarak,Ordu artık 752 km sıcak asfalta kavuşuyor,gibi boşuna ahkam kesmeye gerek yok.Çünkü Bir Belediyenin kentsel olabilmesi için,öncelikle temel alt yapı hizmetlerini tamamlaması gerekmektedir.Ordu ve civar yerleşim yerlerinin mahalle olabilmesi, halkımızın kentsel alt yapı hizmetini alabilmesi gerekmektedir.Zaten Belediyecilik budur.

      Anayasa ve 2577 sayılı yasanın 28/4’üncü maddesine göre; “ Mahkeme kararları aynen ve gecikmeksizin uygulanması gerekmektedir.

     Bu karar uygulanmadığı sürece; Tüm Meşebükü halkı Büyük şehir Belediyesi aleyhine hizmette devam esasına göre; 2872 sayılı yasanın 28/2.maddesine göre Manevi Tazminat davası açılması gündeme gelecektir.Çünkü Anayasanın 56.maddesine göre; Herkes temiz bir çevrede yaşamak zorundadır.

Kalın sağlıcakla!