02 Mayıs 2024

FETULLAHÇILARA OHAL AMELİYATI

  • PDF

Bu gün sahip olduğumuz ve bir vaizin önderliğinde 40 yıl önce yola çıkmış bir inanç grubu tarafından neredeyse ele geçirilmiş olan devletimizin temel yapısı 19.yüzyıldan kalmadır.Merkezi yönetimimizi,bürokratik oligarşimizi örnek aldığımız Fransa kendi kamu yönetim modelini yenilirken biz zahmet edip bunu yapmadık.Memurlarımızın yargılanmasını türlü şarta bağlayan kanunumuz bile Cumhuriyet dönemine ait.

      Başta ordumuz olmak üzere zerre kadar kamu kurumlarımız hiçbir biçimde demokratik hesap verebilirlik ilkeleriyle çalışmayan,aşırı gücün tek elde toplandığı kurumlar,Darbeciler o gece Hulusi Akar’ı korkutup bildiriyi imzalatmayı başarmış olsaydı bu gün bu yazı dahil her şey yazılamıyor olacaktı.Akar’ı korkmadığı için kutlayalım ama insan bu ve can tatlı gelebilir,yarınki Genelkurmay Başkanı’nın korkmayacağından emin olamayız.

      Ordumuzun toplam subay-astsubay mevcudu içinde aslında küçük bir gruptan,ordudaki toplam tuğgeneral mevcudu içinde de küçük bir gruptan söz ediyoruz ama bu kadar küçük bir grup devleti ele geçirebilecek güce ulaşmak üzereydi.Ve unutmayın,onlarla sokakta vatandaş ve polis savaştı,ordunun geri kalanı değil.

      Türkiye’nin önündeki büyük sorun,bütün bu devlet kurumlarının,evet Maliye’den Milli Eğitim7e,tarım Bakanlığından TSK’ya,Hazine’den Dışişleri’ne ve en önemlisi polisi dahil mülkiye teşkilatından yargısına,tepeden tırnağa yeni baştan yapılandırılması ihtiyacı.

     Bu kurumların demokratik hesap verebirliğini sağlayabilmeliyiz.Bunun için liyakatı ve kanunlara sadakati ön plana çıkarmalıyız.

     Bunu başamazsak bu gün on binlerce Fetullahçıyı tasfiye ederiz,yarın öbür gün başka bir grup çıkar bu kez onu tasfiye etmek için yine elimize baltaları almamız gerekir.

     Bu gün devlet mekanizmasının çökme noktasına gelmesinin bir tek nedeni var; Devlet kurumlarında bir memuriyet girmek  ya da o kurumlarda yükselmek uzunca bir süredir mesleki yeterlilik ile ilgili değil.

     Milliyetçi cephe hükümetleri döneminde de,daha sonraki ANAP ve koalisyon hükümetleri döneminde de yaşamadığımız bir şey yaşadık.

     AKP hükümeti döneminde ,devlet kadroları adeta hallaç pamuğu gibi atıldı ve sürülen,itilen bürokratların yerine sırf “ Bizdendir,namaz kılıyor”denilerek o iş için yeterli olup/olmadığa bakılmaksızın insanlar dolduruldu.

     Fetullahçı çetenin devlet içinde bir örümcek ağı gibi yayılma olanağı bulmasının nedeni budur.

     Bu çete ile mücadelede ön safta olan İçişleri Bakanlığı’nda hala aynı bakışın geçerli olduğunu görüyoruz.

     Fetullahçılardan boşalan yerleri doldurmak için dokuza yakın cemaat ve tarikat mücadele ediyor.Buna izin vermek aynı yanlışın tekrarlanmasından başka bir şey değildir.Artık ciddi bir kamu yönetimi reformu yapmak zorundayız.

     Bu reform,devlet kurumlarında işe girme ve yükselmenin sadece işe uygunluk ve o görevi yerine getirme yeterliliğini sağlamak zodundadır.

    Dünyanın neresinde bir Milli Eğitim Bakanlığ’ında iki gün içinde 20 binden fazla öğretmen ve memur işten atılabilir?

     Dünyanın neresinde on bine yakın polise el çektirebilir?

     Dünyanın neresinde bir gecede yargıç ve savcıların dörtte biri işten atılabilir?

     Bunların hepsi bu ülkede olabildi ve nedeni ise gelmiş,geçmiş bütün hükümetlerin oy avcılığı için bu kesimlerin üzerine gitmemesinden kaynaklanan en büyük hatadır.

     Bütün bunların yapılabilmesi çin OHAL ilan edilmesi de gerekmedi.Demek ki devlette Fetullahçı çete temizliği için OHAL ilanı gerekmiyormuş.

      Madem ki hayatımız değişmeyecek,Fetullahçılar zaten temizlenebiliyor.OHAL neden ilan edildi.

      Hükümet artık aklını başına toplamalı ve hatayı nerede yaptığını görerek,bunu tamir etmelidir.İktidar ve muhalefetin kafa kafaya verip yapması gereken ilk iş budur.Kalın Sağlıcakla!

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde