02 Mayıs 2024

REZA ZARRAB AMERİKADA YARGILANIYOR

  • PDF

Adamın ismini bile doğru dürüst bilmiyoruz! Ortalığı mahvetmiş, kendi adına en büyük paralı işleri çevirmiş, hep gündemde olmuş ama ismi ne?... Bazen Rıza Sarraf diyoruz bazen Reza Zarrab, DOĞRUSUNU KİMSE BİLMİYOR.

Neyse, önemli olan ismi değil marifetleri ve işbirliği! Meğer yıllardan beri içimizde yaşarmış, milyonlarca dolarla oynarmış, ama kendisini tanımazdık ki!

İyi ki 17-25 aralık operasyonları yapıldı da beyefendiyi tanıma onuruna kavuştuk!...

Şaşırdık ve dedik ki “Böyle bir uyanık daha gelmez” Polis kendisini aylarca izlemiş, özellikle rüşvet ağını ve belgelerini ele geçirmişti.

Enselendikten sonra, yargı önüne çıkarıldı ve derhal tutuklandı. Kendi kendimize ”bunca belgelerden sonra artık kolay, kolay tahliye edilmez” diyorduk.

Meğer ne kadar safmışız!

Esen rüzgarlar iktidar tarafından bir anda tersine döndürüldü ve yaklaşık iki ay yattıktan sonra tahliye edilmeyi başardı.

Rızayı izleyen belgeler toplayan polisler kovuldu. Savcılar ve Hakimler hükümet tarafından görevden alındı. İşin ilginç yanı, bazıları tutuklandı! Hükümet Rızanın avukatlığına soyunmuştu.

Adam ne idüğü belirsiz işlerle milyarlarca dolar para kazanmış, bu kazancın bir bölümünü” Hayır işleri” için harcamıştı. Tutuklandığı için, Devletimizi yönetenlerden bazıları ise üzülmüş, kendisini ise “hayırsever bir işadamıdır” diye tanımlanmıştı.

Sonra ortaya çıktı ki bu hayır işlerine hem verdiği rüşvetler, hem de bazıların kurduğu vakıflara yaptığı bağışlar falan dahildir!

İranlı ilginç adamdı. Havuz medyasının ekranlarına Türk Bayrağı önüne çıkıp ”Türkiye’nin cari açığının yüzde 15’ini ben kapattım” diyebiliyordu.

Bizi yönetenlerin hiç birisi ise kendisine bir şeyler soramıyordu.

Rızanın bir de zencani isimli İranlı ortağı vardı. Bazı işlerle birlikte bitirmişlerdi. Zencani günün birinde İran da enselendi, yargılandı. Bütün pislikleri belgelenmiş ve ortaya dökülmüştü. İdam cezası aldı. Ortağı İran’da yargılandığında bizim Rıza Türkiye’de aslanlar gibi rahatça dolaşıyordu. Tabiki Türk hükümetinin desteği arkasındaydı. Adamın adeta bir milletvekili, Bakan gibi dokunulmazlığı vardı. Günün birinde Şarkıcı Ebru Gündeş’le birlikte ABD’ye gitti… Ve orada tutuklandı. Şimdi ise hapis yatıyor. Başı ise ciddi olarak dertte. Türk yargısının iktidar baskısıyla salıverdiği adam şimdi ABD hapishanelerinde dört duvar arasında yatmakta. Deniz feneri olayında da benzerini yaşamıştık! Suçlular Türkiye’de yine iktidar baskısıyla tahliye edilmiş, hapis cezalarını alman Mahkemesi vermişti.

Bu tablo Türkiye deki “ADALET” (!)” adına utanç vericidir.

Deniz Feneri’ni Almanya yargılıyor, Rıza’nın ortağı Zencani’yi  İran, Rıza’yı ise ABD! Türk yargısı salıveriyor, Almanya hapis cezası veriyor, İran idam, ABD yargısının kararını bekliyoruz.

ABD savcısı Bharara’nın iddianamesinde yer alan bilgi ve belgeler yutulur gibi değil. Tonlarca altın kaçırmış, İran’a uygulanan uluslar arası ambargoları delmiş, Türkiye’nin en zengin adamlarından biri olmuş. Hükümetin Bakanlarına su gibi para dağıtmış… Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan hepsi de belgeli ve kayıtlı. Biz bunları defalarca köşemde yazdım. Ama hiç birinden bir açıklama gelmedi. ”Hayır efendim, ben Rıza’dan avanta ve rüşvet almadım. Bu yazdıklarınız yalan ve doğru değildir diye!...

O sıralarda Halk Genel Müdürü olan Süleyman Arslan’ı da içtenlikle kutlamak gerek.

İşte Rıza Sarraf Türkiye’ye rüzgar gibi geldi, rüzgar gibi geçti. Hiç kuşkum yok, bir süre sonra ABD yargısı tarafından salıverildiği takdirde yine Türkiye’ye gelecek, Boğazdaki yalısına çökecek ve hayırsever yardımlarını aynen sürdürecektir. Bu iktidar gitmediği sürece her hangi bir sorun yaşamayacağını bilmektedir. Ne acıdır ki Türk Yargısının soramadığı hesapları deniz Feneri olayında olduğu gibi Alman Yargısı, Rıza olayında olduğu gibi ABD yargısı sormaktadır. Onların yargısı bağımsız ama kimse emir ve talimat veremiyor. Önümüzde günlerde bunu TÜRK VATANDAŞI olarak hep göreceğiz. Kalın Sağlıcakla

 

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde