02 Mayıs 2024

TÜRKİYE’NİN SURİYE’DEKİ ROLÜ

  • PDF
TÜRKİYE’nin Suriye politikasında yaptığı değişiklik gösterdi ki,ABD’nin dümen suyundan ayrılırsa daha etkili oluyor ve daha iyi sonuçlar alıyor.
Bu gerçeği New York’ta bir kez daha gördük.Türkiye,uçak krizini çözerek Rusyay’yla uzlaştıktan sonra ABD’ye karşı elini güçlendirdi ve yeniden Suriye denklemi içinde yer alabildi.
Eğer Ankara bu politika değişikliğine gitmeseydi,15 Temmuz öncesinde olduğu gibi eli kolu bağlı Suriye’de olup biteni sadece izlemekle yetinecekti.
Ankara ,koalisyonun üyesi olarak ABD’yle uyumlu kalmayı önemserken,ABD,Rusya ile uçak krizini de kullanarak, Türkiyenin felçli kalmasından rahatsız değildi.Aksine ise memnundu.
Türkiye’nin Suriye sınırında çakılı kalması,Washington’un Kürt koridoru oluşumuna desteğini kolaylaştırmıştı.
Başından beri Türkiye’nin güvenli bölge önerisine karşı durması da bu  koridorun oluşmasını yeğlemesindendi.
 ABD’nin bu planını Türkiye’nin Rusya ile krizi çözüp,kendi askeri gücüyle hareket edeceği konusunda kararlılığını göstermesi bozdu.
New York’ta Amerikalıların en çok Türk-Rusya ilişkilerini öğrenmeye çalışması,bu politika değişikliğinin etkili olduğunu gösterdi.
Türkiye,ABD’nin dümen suyundan çıktı ve kendi gücünü kullanmaya başladı.
Bu değişim Ankara’nın  Suriye konusunda önemli bir rol üstlenmesini de beraberinde getirdi ki,bu zaten sorunun yükünü en fazla çeken ülke olarak hakkıydı.
Mültecilerin en fazla yükünü çeken,Suriyelilere insani yardım ulaştırılması için en çok çaba gösteren ülke olmasına ve PKK-PYD_YPG ve DAİŞ’in(IŞİD)can yakıcı saldırılarına ve nihayet 15 Temmuz darbe girişimiyle ele geçirilmesi riskine rağmen,ABD başta olmak üzere hiçbir “ dost ve müttefikin” kılı kıpırdamamıştı.
Bu durum Ankara’nın kimseden bir şey beklemeden kendi gücüyle harekete geçmesinin en doğru yol olduğunu gösterdi ve askeri güçle desteklediği bir hamleyle terör örgütlerine dayalı Batı politikasını geriletti.
Bundan sonra Suriye için çalıştırılacak karar mekanizmalarında türkiyenin de önemli bir rolü olacaktır.Artık ABD,Ankara’nın ne tepki göstereceğini hesaplamadan,sınırımızda istediği gibi düzenleme yapamayacaktır.
Suriye iç savaşı ve bu savaşta Batı dünyasının tutumunun,Türkiye’yi dağılma sürecine sürüklediğini fark etmiş,ulusal ve sert bir tepki göstermiştir.
Türkiye üstlendiği yeni rol ve gösterdiği askeri güçle denklemdedir.Bekasını etkileyecek hiçbir formüle evet demeyecektir.
Fırat kalkanı operasyonuyla DAİŞ’e en fazla darbe vuran Ankara olmuştur.
  Artık ABD,DAİŞ7i destekliyorsunuz argümanıyla Ankara’nın karşısına dikilemez.Ancak Ankara PKK-PYD_YPG’yi destekliyorsunuz diye Washington’un karşısına dikilebilir.
Türkiye’nin hedefi Suriye sınırı boyunca PKK-PYD-YPG’nin egemenliğinde bir devlet yapısının kurulmasını önlemek ve sınırlarını güvenlik altına almaktır.başka hedefi yoktur.
Ne Musul’da ne Halep’te gözü vardır.
Hedefini kendi bekasıyla belirleyen Ankara’nın koalisyona daha fazla katkı vermesi mümkündür.Bunu New York’ta bir kez daha açık bir biçimde dile getirmiştir.Bundan sonrası ise ABD’nin tercihine kalmıştır.Ankara bu süreçte önemli dersler çıkarmıştır.Şimdi ders çıkarma sırası ABD’dedir.
Kalın Sağlıcakla!
       
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde