ÖT-ME BÜLBÜL

        17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında rüşvet alıp verme ve altın kaçakçılığı suçlarından 37 yıla kadar hapsi istenmişti. Ancak 28 Şubat 2014’te cezaevinden 70 günde devrialem ile, kibirli şekilde çıkışı ve dava sonucunda da ak-lanışı vardı. Sarraf, dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerinin de merkezindeki isimdi, fezlekedeki ifadeyle suç örgütünün lideriydi. Bakanlar istifa etmiş, ancak AKP’lilerin oylarıyla Yüce Divan’a gitmekten kurtulmuştu.
        Olayın baş aktörlerinden Sarraf, ABD de 21 Martta tutuklanınca insanlarımız sevince boğuldular. Son yıllarda hukukun ve adaletin işlevsizliğini öylesine yaşattılar ki, değil yeryüzünde uzayda bile adalet dağıtan birini duysalar yine sevinecektiler. Tutuklanan kişinin ülkemizde yaptığı kirli işlerin toplumun hafızasından silinmediği gerçeği de böylece ortaya çıktı. Yurtdışında bile olsa yargı bağımsızlığının varlığı insanlara moral oldu.

        Vicdanlarda açık olan ama AKP tarafından kapatılan 17/25 Aralık yolsuzluklarını yapanlar yargılansın düşüncesi,                                                                                                                                                                                

        Hak hukuk susuzluğumuzu, Deniz Feneri davasında Almanların,  Rıza Sarraf davasında Amerikalıların gidermeye çalışması ve adalette geldiğimiz durumu,

        Gelişmelere göre siyasi rant kazanımı yada kaybedilmesi gibi, toplumun beklentilerini bu davanın seyri giderebilir.                                                                                                                                                                                                                                                   

        Yolsuzluk, kaçakçılık, rüşvet gibi suçlamalar karşısında kalan kişinin, kendisini savunması en doğal hakkıdır ve mahkemede konuşacak veya susacaktır. ABD nin memuruna ve oro…..na bahşişi önceden veremediğine göre, konuşma sözünü önceden vermiştir. Bu konuşmalar ülkemizin de başını ağrıtacaktır. Toplumun büyük bir kısmı açıklamaları merakla beklerken bir kısmı da “Dut yemiş bülbül” gibi susmasını özellikle istemektedir. Şöyle ki: Bülbül dutu çok sever, yedikçe yer sonunda ishal olur. Ötmek için göğüs kafesini şişirip nefes vermesi gerekir. Böyle yapınca da poposunu sıkamayacağından, altına kaçırmamak için bir süre ötemez. Halk arasında böyle açıklanır! Kuşbilimcilere göre ise, dut mevsimi aynı zamanda bülbüllerin tüy dökme zamanıdır. Hassas bir kuş olan bülbül, tüy dökünce çirkinleştiğini bildiğinden utancından (!) ötmez, saklanır!
       Bülbülün metafor bile olsa utandığı dünyada, 17/25 Aralık sürecinin kirli oyuncularının utanmaması, insanlık tarihinin utancıdır. Bazılarının sesinin soluğunun kesileceği belli. Belli olmayan  dut mu yendi, tüy mü döküldü? Zamanın başbakanı tarafından“Hayırsever, başarılı bir iş adamı” diye anılan Sarrafın, ne olduğunu ABD yargıçları ortaya çıkaracaktır. Onlar montaj söylemlerine ve ulemaya göre değil, belgelere göre işlem yapacaklardır.                                                                

       Soruşturma savcısı Bharara, gazeteci Murrow’un “Koyunlardan oluşan bir ulus, kurtlardan oluşan bir hükümete yol açar” sözünü paylaşmış, az bile söylemiş diyesi geliyor insanın ama…!