ALKIŞLIYORUZ !

           6 Eylülde Konya’da saat 19.00 da Hollanda ile yaptığımız milli maçı başbakan Davutoğlu yanına bir şehit çocuğunu alarak izliyordu. O minik yavrumuz orada ne oyunlar oynandığını, neler döndüğünü ve orada bulunmasının sebebini bile bilmiyordu. 22 kişinin arasında yuvarlanan topun Dağlıca’da canlar aldığını ve yeni goller atılacağını anlayacak yaşta değildi, şaşkınlığı fotoğraflarına bile yansımıştı. Halbuki 1984 yılından beri şehit verdiğimiz vatandaşlarımız yaşamış olsaydı tribünlerin tümünü doldurur, belki bir kısmını da komşu illerin stadyumuna gönderirlerdi.

          Maçın başladığı saatlerde çatışma devam ediyormuş, 8. dakika Oğuzhan, 27. dakika Arda gol atıyor. Aynı dakikalarda Dağlıca’da ne olduğunu yada kaç şehit verildiğini bilemeyen bir ülkenin başbakanı alkış tutuyor, yavrumuz yas tutuyordu. 86.dakikada Burak maçı noktalarken minik yavrumuz oyuncağı ile ilgileniyor, o kadar saf ve masumdu ki seçimlerde kullanılabileceğini aklından bile geçirmiyordu.

          Dağlıca saldırısı sırasında Cumhurbaşkanı bir televizyon kanalında 400 isterken, Davutoğlu’na Konya’da 3 yetiyor, terör örgütü en az 16 diyordu. Bir numara, PKK nın çözüm sürecinde çok silah stokladığını ve şehit cenazeleri sonrası tepki gösterenleri de karakteri bozuk olarak ilan ediyordu. Silah stoku sürecinde ülkeyi akil adamlar mı yönetiyordu?  Onun için en az üç çocuk yapıp beş çocuğunun şehit olması sözünü vermek makbul olanıydı. Aynı gece ülkemizde ucube olaylar oluyor. Abdurrahim Boynukalın isimli askerlikten bedelli mücahit milletvekilinin önderliğinde Hürriyet Gazetesinin merkez binası basılıyor cam- çerçeve sandıkları kırılıp dökülenler basın ve insanların haber alma özgürlüğüydü. Boynukalasıca mı ne andır geçmişte yazdıklarına bakmadan kükreyip duruyordu. Bedellinin geçmişine biz bakalım, İşte Twitter de yazdıklarından bir kısmı;

        -  Bir de TSK'nın ve örgütün şehidliği kullanması var ya öldürüyor beni! Bırakın kardeşim biriniz laik, diğeriniz marksist leninisttiniz hani?

       -  Tabii, ne TSK askerleri ashab-ı kiram kadar şerefli, ne de gerilla müşrikler kadar düşman.

        -  Hazır Lice'dekine el atmışken, hızınızı alamayıp bütün Atatürk heykellerini yıksanız ne hoş olur, pek de güzel olur.

        -  Barışı ne uğruna harcamak istiyorsunuz? En azından Abdullah Öcalan kadar ilkeli olun.

        -Şu anda binlerce Türk oğlu Türk Abdullah Öcalan'ın mesajıyla duygulanıyorsa; artık gerçekten yeni bir dönem başlamış demektir.

        - Allah Nusra'nın yardımcısı olsun.                                                                                                                                      

         Bunlar yazdıkları. Birde baskın sırasında söyledikleri var ki anam Allah, tehdit üstüne tehdit. İnsanın 1 Kasım gelmesin diye dua edesi geliyor. Böylelerine söylenecek söz yoktur. Mücahitlerde durum böyle. Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu ise , “ Her gün şehit haberleri ile yüreğimizin yandığı bu ortamda bile 400 vekil hesabı yapan Cumhurbaşkanının utancı tüm ülkeye yeter!” diyerek özetliyor ve İlber Ortaylı hocamızda “Bir dahaki maçı daha çok şehit çocuğu ile izleyebilirsiniz sayın Davutoğlu” sitemlerinde bulunuyordu.

        Biz daha Hollanda ile oynamayalım, yeniyoruz ama içimiz hep karışıyor. Maç sloganlarımızda şehit, tabut, şehitler ölmez, yan gelip yatma, sen şehit oğlusun inciltme Erdoğan’ı diye değişebilir.

        Bu satırları yazdığım sırada Iğdır’dan 12 Polisimizin şehit olduğu haberi geldi. Vekil sayısı 400 olur mu? bilmem ama bu gidişle 1 Kasım seçimine en az 400 şehitle gireriz. Bizim içimizin yandığı yerde şehitlerimizin ailelerinin içi kor olmuştur, Allah sabırlar versin.

        Başbakan Davutoğlu Konya’da gollere alkış tutarken, biz milletçe yas tutuyorduk. Ruhları şad olsun.