YÖNTEMSİZ YÖNETİM

          Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör örgütünün saldırıları ve çatışmalar önlemleri de beraberinde getirdi. Bunlardan biri “Geçici Askeri Güvenlikli Bölgesi” 7 Haziran seçimlerinden sonra 15 ilde 127 bölge “Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi” ilan edildi. Ülke kendine dar gelip yırtınır iken yönetenlerin gündemi ise bambaşka.

         Bir numara çıkmış, "İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir" diyor. Hani millet iradesi diyorlardı ya, bu istekler sivil darbenin ta kendisidir. İşlerine gelince irade, gelmeyince darbe! Ülke can o post derdinde! Mübarek darbeli matkapmısın?

        Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık, Türkiye bugünkü kaosu yaşamayacaktı" diyor. Ey bakan, kaosu sizin kibiriniz, gururunuz, hukuk ve anayasa tanımamanız, kurumları yıpratmanız, yolsuzluklarınız, baskınız, toplumu ayrıştırmanız yarattı. Aynaya bakın görürsünüz kaosu ve kendinizi. Biz bize, siz kaosa benzersiniz. Sağlık bakanının bile akıl sağlığına aykırı düşündüğü ülkede yurttaş olmak gerçekten zor. Ülkemiz bir fırtınayla sürüklenip duruyor. Milli Savunma eski Bakanı, TBMM yeni başkanı İsmet Yılmaz’da askerlerin, “Aileleri şehit maaşı alsınlar diye intihar ettiklerini” söyleyerek fırtınaya katkıda bulunuyor! Cehaletin adamı!     

        Davutoğlu, kendisine Cumhurbaşkanı tarafından görev verilmesi durumunda, seçim hükümetine üye vermeyeceğini açıklayan CHP ve MHP’li vekillere bakanlık teklifinde bulunacağını açıklayarak, amacının seçim hükümeti kurma niyetiyle, partilerin iç işlerinde fırtına yaratmak olduğunu belli etti. Bu düşüncedeki insanların gelişmiş demokrasilerde bırakın başbakanlığı siyasette bile yeri yoktur.

       Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle vakit geçirecek zamanımız yok” deyip hükümet kurma görevini Kılıçdaroğlu’na vermek istemedi. Bu tür söylemler ve görev vermemeler demokrasilerde olamaz, olurlarsa da bu keyfi yönetimlerin başka tanımları vardır. Erdoğan izm, Beştepeizm, Kaçaksarayizm, Akepeizm ve Faşizm gibi! Zamanı geçirmemek istiyorsanız, Zafer’in kol saatini durdurunuz!

        Şırnak'ta şehit olan Yüzbaşı Ali Alkan'ın Osmaniye’deki cenazesinde ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın "Şu güne kadar çözüm diyenler neden şimdi sonuna kadar savaş diyor" isyanı haftaya damgasını vurarak aslında yönetenlerin politikasızlığını da gözler önüne serdi. Bedelin can olarak alındığını ve gerçekleri haykırmanın da bedeli olacağını ak troller yazıyorlar, ne günlere kaldık, bedel mi berdel mi?

        Osmanlı döneminde bedelli asker uygulaması vardı, bedeli veremeyenler buna içerleyerek bunu da türküye konu yapmışlardı, özetle;

        Zenginimiz bedel verir,

        Askerimiz fakirdendir,

        İşte özendikleri dün, bu gün oldu.                                                             

        AĞLARSA ANAM