KIL OLDUM ABİ

 Kıl olmak; Hoşlanmamak, sevmemek, yakınlık duyamamak, beğenmeme, bir kişiye tavır ve davranışlarından dolayı gıcık olmaktır.

           Son yıllarda bu deyim övgü ve yağcılık anlamında kullanılarak birilerinin bir yerlerinin örtüsü olarak anılmaya başlandı. Buna da şükretmek gerekir, ya kıl kurdun olayım deseler daha beter olurdu ve millete de “Edep yahu” demek düşerdi. Zararsız bir hastalık olmakla beraber, kıl kurdu ülkemizde ve tüm dünyada sıkça rastlanan rahatsızlıklar arasındadır. Oldukça huysuz olan, kendisine hiç söz söyletmeyen, eleştirilmesine fırsat tanımayan, en küçük yergiye tahammül gösteremeyen, burnundan kıl aldırmayan kişilere de toplumda “Kıl oldum ona” deyimi kullanılır. Tarkan’da;

           Takmış takıştırmış

           Sürmüş sürüştürmüş
           Bir dağınıklık, bir rüküşlük
           Kıl oldum abi.       
           Dizeleriyle “Kıl olmayı” şarkılaştırarak kıl ve tüy sektörüne katkıda bulunmuş.

           Güç ve yetki elindeyken tereyağından kıl çeker gibi yapılan yanlış işler, havalar ısındığında yağın erimesiyle bir bir ortaya çıkmaya başladı. Meğer yağa patates vb. katkı malzemeleri katıyorlarmış. Yağ eridikçe de yalakalar ve yağcılar ha bire yağın kabını eriyen yağla cilalamaya çalışıyorlar. Böylesi ” Cilalı Taş Devri” ve “Cilalı İbo” filmlerinde bile görülmemiştir. Kimyasal madde olan cila yazılan bir kitaptan sonra toplumda kokmaya başladı. Boya-fırça-cila işlem sırasıyla üstüne de bir kadife ile sürtüp son parlaklığı vermeye çalışıyorlar ama nafile. Fırçanın kılı dönmüş cerrahi operasyon istiyor, deri çatlamış, eski deri cila tutmuyor ki. Ülkemizde artık bazıları için işler kıl dönmesinde olduğu gibi terse doğru gitmektedir. Şunları yapmasaydım gibi keşkeler özür borcu niyetine dillendirilerek, balık hafızamıza atılan yemden başka bir şey değildir. İster Sever’siniz ister sevmezsiniz, ister Gül’ersiniz ister gülmezsiniz.

            İnsanların kimi 60-70 bin dolarlık yüzük takmış, kimine 700 bin liralık saat takıştırılmış. Kimi 1500-2000 dolarlık parfüm sürmüş, kiminin burnunu polis haksız şekilde yere sürtmüş. Adalet, hak ve hukuk darmadağın olmuş, bir cehalet bir kibir almış gitmiş! Vatandaş da, Tarkan’ın dediği gibi bunlara kıl olmuş. Başka çarede yoktu hani; Ya bir yerlerde kıl olunacaktı yada “Kul köle” olunacaktı, olanlar zaten oldu ve haritayı pusulayı beraber şaşırdılar. Toplumun çoğu da şimdilik direkten döndü.

            Bende birileri gibi; On iki yıldan fazla beraber yaşadım, gördüm ve yazdım.

         .“Dün dündür bu günde bu gündür” rahmetli oldu, kalanlara da, yazanlara da, yazamayanlara da  “Kıl olduk abi.”