03 Mayıs 2024

YEL DEĞİRMENLERİ

  • PDF

7 Haziran da yapılan seçimlerin üzerinden on gün geçti. Halkımız değişik alternatifler üreterek koalisyon, azınlık veya seçim hükümetleri kuruyor. Dahası erken seçim diyenler de var.

Ülkemizi bu noktaya devletin ve kurumlarının siyasetin baskısı altında kurumsal yapısının zayıflatılması getirdi. Anayasal kuruluşları ele geçirerek devlet geleneklerini yok edip, kendi siyasi düşüncelerini buralara yerleştirme çalışmalarının sonucudur bunlar. Keşke bunun için harcanılan zamanı gerçek bir demokrasiyi yerleştirmek için harcasalardı. Demokrasisi yerleşmiş ülkelerde insanlar, oyunu kullandıktan sonra kimin hükümet kurup kurmayacağı ve nasıl kurulup kurulamayacağı ile ilgilenmezler. Çünkü o ülkelerin iktidar partileri gerçek bir demokrasi kültürü içinde var olup anayasal kuruluşlarla kavgalı değiller. Vatandaşları bilirler ki; Hangisi hükümet olursa olsun devletin kurumlarına ve demokrasinin evrensel boyutlarına kimse savaş açıp siyasallaştırmayacaklardır. Bizim gibi çakma demokrasi ile yönetilen, hukukun yozlaştığı ülkelerde güvensizlik, merak, acaba, nasıl olur, bakanlık paylaşımı, vb düşünce ve söylemler özellikle son on üç yılda devlet geleneğinde yapılan tahribatların sonucudur. Devlet geleneklerini, temayüllerini tanımayıp kurumlarına savaş açarsan ancak Don Kişot olursun, Sanco Panza’yla ve hayalindeki sevgilinle yaşarsın.

TBMM Başkanına; “Bunları siz mi susturacaksın, ben mi susturayım”, diyerek devlet protokolünün iki numarasını kamuoyu ve Milletvekilleri önünde fırçalarsan (Daha başbakan iken), Merkez Bankası Başkanına faiz için söylemediğin kalmazsa, BDDK’yı paralel olarak nitelendirdiğin bankaların üstüne saldırtmak için kullanırsan, Danıştay’a “Efendi bu senin işin değil, Diyanetin iş” diyerek ulemayı dillendirirsen, Yüksek Seçim Kurulu senin korkundan seçim kampanyalarında adaletten uzaklaşırsa, RTÜK’ü kendi siyasal aracın olarak görüp, başına da Almanya’nın asrın yolsuzluğu dediği “Deniz Feneri” davasında yargılanan zatı getirip bütün dönemlerinde devletin televizyonlarını fütursuzca kullanırsan, Sayıştay raporlarını TBMM ‘den kaçırırsan, TÜBİTAK, HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay vb. resmi kuruluşlarda ki ağırlığın ve baskın yetmemiş gibi sivil toplum kuruluşlarını bile yandaşlaştırmaya çalışırsan, say say bitmeyecek kadar yıkımdan sonra hükümet kurma arayışları da TBMM’den, Kaçak Saraya ve sokağa taşar! Nerede millet iradesi?

EYY SİYASET EYYY…. NELERE KADİRSİN.

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde