03 Mayıs 2024

AR NAMUS

  • PDF

 

           Uzun yıllardan beri ülkemizde garip olaylar oluyor ve genel seçimler yaklaştıkça bu olaylar şekil değiştiriyor.

2010 yılında bir siyasi parti genel başkanının kaseti yayınlandı, genel başkan istifa etti.

2011 genel seçimleri öncesi ortaya atılan kasetler yine bir siyasi partiyi zorda bıraktı.

Aradan beş yıl süre geçmesine rağmen bu kasetlerden ses seda çıkmaması ve olayı ortaya çıkarması gerekenlerin gereğini yapmaması ise çok daha vahim bir duruma dönüşerek yeni komplolara yol açtı.

Bu kez de senaryo aynı kesimler tarafından daha da utanç verici bir şekilde tezgahlanarak saygın bir bayan politikacımıza yapıştırılmaya çalışıldı. Bu olay siyasi görüş ayırımı yapılmadan toplum tarafından kınanınca çark edilerek ”Var ama montajmış” denildi.

Olay hem de anneler günü haftası içinde Sayın Meral AKŞENER gibi saygın bir politikacıya yapıldı. Bu alçak iftira için bütün kadınlarımızdan o utanmaz insanlar adına, utanarak özür diliyor, bunu yapanları da şiddetle kınıyorum. Bu şantajlar en hafif deyimle namussuzluktur, yapanlarda gerçekten namussuzdur.

          Garip olaylar dizisine Diyarbakır’dan devam ediyoruz. Bir siyasi parti eş genel başkanının evine “Akaryakıt kaçakçılığı şüphesiyle” polis baskına gitti. Sonra yapılan açıklamalar ile efendim memur yanlış adres vermiş denilerek bilinen mazeretler üretildi. Resmi makamlardan “Konunun tüm yönleri ile ve hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması için gerekli araştırmalara başlanmıştır” açıklaması geldi. İnsan onurunu rencide eden bu olaylara dikkat edilmelidir. Bu da arsızlıktır.

          Alışık olduğumuz ve sonucunu tahmin ettiğimiz olaylar dizisi de hukuktan geldi. Almanya’nın “Yüzyılın soygunu” diye nitelendirdiği Deniz Feneri davasında, aralarında RTÜK eski Başkanı ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanının da bulunduğu 20 sanık hakkında, “Güveni kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik” suçlarından açılan davada, beraat kararı verildi. Kararda, 12 sanığa, 3 ay tutuklu kaldıkları için, Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak, devletten tazminat isteme haklarının bulunduğu da hatırlatılarak adeta “Devlet size borçlu” denildi. Bunun adı da sıfırlanan hukuk olsun. Varsın borç olsun biz de toplum olarak bir iş adamına namus borçluyuz! Bunun adını da koymak isteyen utanmaz iş adamı kendisi koysun. Vatan Partisi Genel Başkan Doğu Perinçek, “CHP ile MHP’nin iki kasetlik canı var” demişti. Sanırım haysiyet cellatları ar namus mesaisine başladılar.

         Soma’da maden ocağında can veren 301 emekçimiz için: “Bunlar uyuşturucu ticareti yaparken çatışmaya girip de ölebilirlerdi. Mafya hesaplaşmasında da ölebilirlerdi, bizi aşan bir durum” türünden saçma sapan açıklama yapan bir üniversitenin ilahiyat fakültesi dekanının yaptığı da din fukaralığı değilse, aymazlıktan öte yalakalığı çağrıştıran bir arsızlık örneğidir.

         Ne diyelim, sözlükte “Ar namus tertemiz” in anlamı “Utanması olmayan” olarak yazıyordu.

         

           Ayrıca geçen hafta “Netekim” bir diktatörden kurtulduk, İyi bilmezdik, hem de hiç iyi bilmezdik… Allah ZAHMET eylesin.    

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde