26 Nisan 2024

UTANMA DUYGUSU

  • PDF
 

 

            Gittikçe utanma duygularımızdan uzaklaşıyoruz. Bu da toplumsal ahlakın çöküş nedenlerinden biri olup belki de en önemlilerinden dir. T.D.K’na göre utanmak kelimesinin eş anlamlısı  “onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, mahcup olmak” dır. Ancak bırakın gülünç duruma düşmeyi, mahcubiyet duygularını bile yitirmeye başlamışlar.

            İffetsiz, lanet olsun, Allah belasını versin, terbiyesiz vb gibi kelimeler siyasilerin ağızlarından dökülerek halk deyimiyle gırla giderek ortalarda geziyor.

            AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alırken HDP için “Seçimlerde 4 tane oy alabilmek için olmadık kalıba giriyorsunuz. Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin” derken oylar utandı, sözün sahibi olanlar utandı mı acaba? Oylar size gelince kutsal, sizden uzaklaşınca bela mı oluyor yoksa lanet mi okunuyor?

            Meclis Genel Kurulu’nda çıplak arama tartışması yaşanırken AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin,  “Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez. Bu, kurgusal bir harekettir” dedi. Bunu duyan oturduğu koltuk, konuştuğu mikrofon ve erkekler bile utandı, sözün sahibi utanmadı mı?

            Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il kongresinde, “ Bay Kemal, acaba sen o Diyarbakır annelerinin feryatlarını duydun mu? Utanmadan, sıkılmadan 13 şehidimizle ilgili olarak bunun sorumlusu Cumhurbaşkanıdır diyorsun. Sen ne yüzsüzsün ya? Sende yüz var mı? Sen nasıl oluyor da, 5 yıldır, 6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip eden bizlere bunların sorumlusu Cumhurbaşkanıdır diyorsun? Terbiyesiz herif. Sana Milli Savunma Bakanımı, İçişleri Bakanımı gönderiyorum. Seni bilgilendirsinler diye. Sen bunlara layık değilsin. Biz terörle mücadelemizi sürdüreceğiz, sen de tribünden izle.”

             Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir cumhurbaşkanının ana muhalefet partisine böyle bir hakaret üslubu kullandığına tanık oluyoruz.

             Bu hakaretlerden bırakın insanları, şu günlerde cemrelerin düştüğü hava, su ve toprak bile utandı.

            Gara’da ki şehit haberinin geldiği hafta sonunda, Uludağ’da yapılan eğlencelerin bazı medya organları, o görüntülerdeki kişilerin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğunu iddia ederek algı operasyonu yaratmaya çalıştı. O iftiraları yazan medya, sizin utanma duygunuz körelirken iftira duygunuz zirve yapmış.! Bırakın Uludağ’ı, Everest’in karının bile erimesi utanma duygunuza bir damla olumlu etki etmez.!

 

             “Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim” deyimini anımsayın artık.

            Siyaset, bir çatışma aracı olduğu gibi aynı zamanda bütün topluma yararlı olabilecek bir hizmet aracıdır. Siyasi gücü eline geçirenlerin diğerlerine hakaret etme hakkı diye bir yasa var da biz mi bilmiyoruz?

            Bilinen bir şey var ise siyaseti toplumsal gelişme ve hizmet aracı olmaktan çıkarıp başka mecralara taşıyanlardan herkesin utandığı dır...

 

 


trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde