Robin Hood; İngiliz halk hikayelerinde 10. Yüzyılda ortaya çıktığı tahmin edilen, belki gerçek, belki de hikaye kahramanı olan ve kimilerine göre haydut, kimilerine göre de hırsız bir kişidir.

 

    Robin Hood’un ilk düşmanı şeriftir. Şerif, despot, görevini kötüye kullanan, fakirlere kötü davranan biridir. Bazı hikâyelerde de Aslan Yürekli Richard’a düşmandır. Eski hikâyelerinde bir çiftçi, sonraki hikâyelerinde de bir soyludur.

 

    Robin Hood, birçok film, kitap, çizgi dizi ve oyunlara konu olmuştur. Çocukluğumuzda yaptıklarıyla gönüllerimizde yer bulan bir kahraman! Yoksullara yaptığı yardımlarla ebeveynlerimizin duasını alan Robin, yaşamını adaleti yerleştirmeye adamış biri olarak bilinir. Zenginin malını alıp fakirlere vermesiyle dünyaca tanınmıştır. Robin Hood’un bu çabaları boşuna olmuş olabilir mi? Robin’in hikayeleri günümüzde yaşanmaya tersine devam ediyor.! Nasıl mı?

 

    Zenginden alıp da fakire verdiğini hırsızlığa teşvik diye yorumlayıp, müfredattan çıkaran zavallılar halen mevcut.!

 

    Robin’in ok doldurduğu sadaklara, günümüz bazı okçularının on altı milyonun hakkını doldurmak için gayretle çalıştığı malum.!

 

    Dar gelirli, küçük ve orta ölçekli esnaftan alınan vergilerle holding sahiplerinin borçlarının silindiği ve yap işlet devret modelleriyle halkın parasının yandaşlara  pompalandığı biliniyor.!

 

    Adaletsizliğe karşı mücadele yürüten Robin’den; terazisi rafa kaldırılmış ve yakalarına gizli düğme dikilmiş adaleti savunan cüppelilerin kol gezdiği görülüyor.!

 

    Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklayan mülki amirler ve istemeyerek törene katılan liyakatsızlar baştacı ediliyor.!

 

    Günümüzde; Robin Hood’un oku yerine kimyasal silahı, adaleti yerine kaba kuvveti, eşitlik yerine eşitsizliği, birlik beraberlik yerine ötekileştirmeyi, dürüstlük yerine yolsuzluğu konuşulan modeller yönetici oluyor. Hatta Praga büyükelçi bile oluyor.!

 

   Gazetecilerin ve aydınların kalemlerinin ucunu kırıp gövdesini kırmaya ramak kalanlar cirit atıyor.!

 

    Hiçbir çocuğa ve kadına zarar vermemeye ant içen Robin ve arkadaşlarından çocuk tacizcilerine “bir defayla birşey olmaz” diyenlerle ve ahlakı kıyafete bağlayan bağnazlarla yaşamaya alıştık.!

 

    ROBİN HOOD seninde tersini döndürüp “!...DOOH NİBOR” yazdığım için özür dilerim. Fazlaca araplaştığımız için ters yazmaya da başladık.! Asıl özür dilemesi gerekenler hak, hukuk ve adaleti yok sayanlardır. Yaşasan eminim ki çok sevdiğin ok tan bile nefret ederdin.!

 

   Paradokslara göre “eşitsizliğin olduğu toplumlarda sivil örgütler ortaya çıkar” mış. Onlar da yönetimlerin renkli fotokopisi olmaktan kurtulmuyor ki. En yakın arkadaşı Küçük John’u terk etmeyenlerden yolda arkadaşlarını bırakanlara kaldık.

 

   Ülkemizin 96 yılın sonunda geldiği nokta budur. Robin Hood’u ve ülkemizi sevenlerin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...