Yeşiller Ve Sol Gelecek Partisi Fatsa Buluşması

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Fatsa İlçe Örgütü kahvaltıda bir araya geldi. Fanizan Restoranda yapılan kahvaltıya, Partinin Ordu Eş Sözcüleri Kemal SARI ve İnci Akyıldız ile birlikte çok sayıda davetli katıldı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin Fatsa Buluşmasının çok önemli olduğunu belirten Kemal SARI Türkiye’de geleceği bugünden kurmaya gerek duydukları için hem yeşil hem de sol yeni bir siyaset için yola çıktıklarını ve bu yolun özgürlükçü, barışçı ve doğa dostu bir yol olduğunu belirtti. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin Türkiye’de önü tıkanan sol siyasetin önünü açacak bir tarz geliştireceğini ve bu zamana kadar bilinen klasik “ben yaptım oldu” ya da “sen yaptıysan kesinlikle olmaz” ikileminden farklı bir tarzla siyaset yapacaklarını bunun da yavaş yavaş insanlar tarafından görülmeye başlandığı söyledi. Artık insanlarımız iki kutuplu bir cendereye sokulamayacak. Bu zamana kadar insanlar sanki ölümle sıtma arasında bırakıldı. O nedenle en çok da bugün hem yeşil hem de sol bir partiye ihtiyaç duyulmaktadır dedi.

Ayrıca bugünkü barış sürecinin de çok önemli olduğunu söyleyen SARI; bu süreci desteklemeli ve zorlamalıyız. Bu konu sadece iktidarın keyfiyetine bırakılamayacak kadar önemli ve hassas bir konudur dedi. Partinin Eş sözcüsü İnci Akyıldız ise partinin bazı ilkelerinden bahsederek kahvaltıya katılan davetlileri bilgilendirdi.

Yaptığı konuşmada;“Yeşil ve Sol Gelecek Partisi; Siyasal, demokratik ve kültürel haklarla, kendini geliştirme hakkı toplumun tümü için eksiksiz ve eşit olarak kullanılabilmelidir. Türkiye’de bir arada yaşamanın en önemli koşulu, devlet ve onun desteklediği çevrelerce yürütülen inkar ve çarpıtma politikalarına son verilmelidir.Bunun için en önemli adım, bu söylemi besleyen eğitim politikalarının bir an önce değiştirilmelidir. Evrensel insan haklarına aykırı olmayacak her tür inanç, vicdan ve inanmama özgürlüğü kayıtsız şartsız güvence altına alınmalıdır.Devlet bütün dinler, mezhepler ve inançlardan kendisini ayırmalı ve hepsiyle eşit uzaklıkta durmalıdır. Tüm okullarda zorunlu olan din kültürü dersleri kaldırılmalı, eğitimin belli bir aşamasında isteğe bağlı hale getirilmelidir.Anayasa temelden değiştirilmeli, özgürlükçü, eşitlikçi, ekolojik, sosyal ve demokratik, yepyeni bir Anayasa yapılmalıdır.

Siyasal Partiler ve Seçim Yasaları değiştirilmeli, seçim barajı kaldırılmalıdır. Türkiye boyutlarında bir ülkenin tek merkezden yönetilmesi siyasi ve yönetsel açıdan yetersiz ve sakıncalıdır. Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde de, yurttaşların doğrudan denetiminin kolaylaştırılması, katılımcı karar mekanizmaları oluşturulması ön plana çıkmalıdır.Küresel ısınmanın önlenebilmesi her şeyden önce aşırı tüketime dayalı ekonomik sistem değiştirilmelidir. Su kaynaklarının korunmasına birincil öncelik verilmeli, ekolojik tahribat yaratan tüm barajlar kademeli olarak kaldırılmalı, doğayı tahrip eden ve yerel halkın su üzerindeki denetimini şirketlere devreden HES yatırımları durdurulmalıdır. Meclis bünyesinde tüm yeni mevzuatı iklim değişikliği önceliklerine uygunluk açısından inceleyecek bir “İklim Değişikliği Komisyonu” kurulmalıdırSanayi, ulaşım, evsel ısınma ve yapı sektörlerinde enerji tasarrufu sağlayacak yöntemler teşvik edilmeli, gerektiğinde yasal olarak zorunlu kılınmalıdır.Küçük ölçekli, merkezi olmayan üretim birimleri ve akıllı şebekelerle temel enerji kaynağının rüzgar ve güneş olması sağlanmalıdır. Yenilenebilir enerji için gerekli teknolojinin ve malzemenin de (türbin, kanat gibi) Türkiye’de yapılması için teknoloji geliştirilmelidir. Hem mevcut kırsal nüfusu koruyacak önlemler alınmalı, hem de isteyenler için gerektiğinde kentten kıra dönüşün çekici hale getirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Suyun gelecek kuşaklar için korunması en önemli öncelik olmalıdır. Suyun kullanılmasında yerel topluluklar tarafından alınacak kararlar belirleyici olmalıdır.

“Para”nın geçmediği ya da etkili olmadığı “kamu alanlarının” yaratılması ve çoğaltılmasıyla piyasa alanı daraltılmalıdır. Askeri harcamalar kısıtlamalı ve bu kaynaklar aktif bir eğitim, bilim, sağlık, kültür ve sanat politikası için kullanılmalıdır.Bir yurttaş hakkı olarak asgari gelir güvencesi uygulaması da hayata geçirilmelidir. Herkes örgütlenme, toplumsal ve ekonomik hak ve çıkarlarını kazanmak, korumak ve geliştirmek için sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olmalıdır. Engelli bireylerin hakları anayasal güvence altına alınmalı; engellilerin diğer yurttaşlar ile aynı sosyal ve hukuki haklara sahip olmaları yasal olarak sağlanmalıdır.

Üniversiteler özgür ve özerk eğitim kurumları haline getirilmeli, YÖK sistemi kaldırılmalı, üniversite öğrencilerine parasız eğitim, ulaşım, beslenme ve barınma koşulları sağlanmalıdır. Sağlığı korumak için sağlıksız endüstriyalist tüketim toplumu değil, yerine doğayla uyumu öne çıkaran ekolojik yaşam savunulmalıdır. Hayvanlara karşı her türlü şiddet, zulüm ve işkence reddedilmelidir.” Diyerek Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin ilkeleri ve yeni siyaset anlayışı hakkında bilgi verdi.