"Ses getirecek bir anıt yapılabilir"

Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, basın kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte makamında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Turizm Haftası ile ilgili açıklamalarda bulunan Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca bunun yanı sıra Fatsa ile ilgili genel konularda sorulan sorulara da açıklık getirdi.

 

"Turizm Haftası Güzel Geçti"
14-20 Nisan arasında kutlanan Turizm Haftası hakkında değerlendirmeler yapan Atmaca: "Bu yıl turizm haftasını Kabakdağı köyümüzde kutladık. Kabakdağı köyünde gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle Fatsa'da dolu dolu bir turizm haftası kutladık. Bu tür faaliyetlerin ilçemizdeki turizmi canlandırması, Ordu'nun ve doğal güzelliklerimizin tanıtılması anlamında büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. İlçemizde böyle etkinliklerin yapılmasını ve yerel ve ulusal basın aracılığıyla bir tanıtım yapmayı düşünüyoruz" dedi.

"Ses getirecek bir anıt yapılabilir"
Gaga Gölü ve Fatsa Adasının Fatsa’daki turizme büyük katkılar sağlayabileceğini belirten Atmaca: "Bizim, Gaga Gölü, Cıngırt Kalesi, Yalıköy, Bolaman gibi turistik noktalarımız ve kıyı beldelerimiz var. Gerekli girişim ve yatırımlar yapıldığı takdirde, Ordu genelinde turizmde iyi bir atılım yapabiliriz. Fatsa'mızdaki ada bulunduğu konum ve denizimizin yapısı itibariyle bir gezi adası yapılamayabilir. Bilindiği gibi Karadeniz, yapısı itibariyle hırçın ve dalgalı oluyor. Bu nedenle Fatsa Adası'na turistik bir tesisin yapılması sağlıklı olmayabilir. Oraya yapılan bir tesis, dalgalara maruz kalarak olumsuz etkilenebilir. Ama oraya ses getirecek bir anıt yapılabilir. İstanbul'a giden yerli yabancı turistlerin birçoğu Kızkulesi'ne gitmez ama mutlaka arkasında Kız Kulesi manzarasıyla bir fotoğraf çektirir. Bu da Fatsa'mızda simgelenecek bir turistik yapı haline gelebilir. Bu konuyla ilgili olarak yerel yönetimler yetkili olduğu için onların bir çalışma yapabileceğini düşünüyorum. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ya da Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere yerel yönetimlerimiz bu konuyu gündemlerine alarak bir çalışma yapabilir" diye konuştu.

"Bizim Yöremizin Fil Festivali…"
Ordu’da Fındık logosu altında film festivali düzenlenebileceğini ifade eden Atmaca: "Turizmi sadece turistik ve tarihi güzelliklerimizle sınırlamadan da bölgemize getirebiliriz. Bunun için ulusal ya da uluslar arası değer taşıyan organizasyonlar düzenlenebilir. Artık Büyükşehir olduğumuz için bunların olması da hayal değil. Biliyoruz ki Akdeniz illerinde film festivalleri yapılıyor. Bazı illerde de o yöreye ait bir ürünle ilgili festivaller yapılıyor. Ordu olarak da bizim fındığımız var ve fındık festivali yapabiliriz. Bu konuyu yerel yönetimlerin ele alıp çeşitli girişimlerde bulunmaları gerekiyor. Ordu'da Altın Fındık Film Festivali ya da buna benzer bir isimle bir festival başlatılırsa bunun ses getirecek bir proje olacağını düşünüyorum" dedi.

" Önlemlerimizi Alıyoruz"
Dolunay kavşağında hız kontrolüyle önlem alınacağını belirten Atmaca: "Dolunay kavşağına 500 metre uzunluğunda bir ölçme sistemi konularak 70 kilometre hız ortalaması tutturulması yaptırımı uygulayacağız. Bu sistemin alt yapı çalışmaları bitti ve yakında faaliyete geçecek. Araçların bu hız sınırına uymadığı zaman otomatik olarak fotoğrafları alınıp cezai yaptırım uygulanacak. Faaliyete geçtikten sonra vatandaşların mağdur olmaması için bu konuya hassas davranmasını bekliyoruz. Kavşak virajlı olduğu için hızlı giden sürücü neyle karşılaşacağını bilmiyor. Dolunay kavşağı çevresinde son yıllarda artan yapılaşmaya bağlı olarak nüfus sürekli artış gösteriyor. Biz bunu karayollarıyla görüştük ve böyle bir çözüm ürettik. Bundan sonra araçlar kurallara uyacakları için kavşağa daha yavaş girecekler ve üzücü bir olayla karşılaşmayacağız" dedi.

Diğer bir nokta olan patpatlar ile ilgilide açıklamalarda bulunan Bekir Atmaca: " Pat patlar da biliyorsunuz vatandaşların tarımsal olarak kullanması gereken bir araç ancak vatandaşlarımız bunları ulaşım aracı olarak kullanıyorlar. Vatandaşların bu konuda bilinçlenmesi ve can güvenliğinin sağlanması amacıyla, Emniyete pat patlarla ilgili olarak bazı kararlar aldırdık. Pat patları anayollara ve şehir içine kesinlikle çıkarmıyoruz. Buradaki amacımız vatandaşları mağdur etmekten ziyade, onları bilinçlendirerek can güvenliklerini sağlamaktır. Vatandaşların bu tür üzücü olaylarla karşılaşmaması için bu araçları amaçları doğrultusunda kullanması gerekmektedir. Vatandaşlar bu tarım aracıyla yük ya da tarımsal bir ürün taşıyabilir biz buna müsamaha gösteririz. Ama bu araçlarla insan taşınırsa ve sürücüden başka birisi o araçta bulunursa buna kimse müsamaha göstermez. Bu zamana kadar olan pat pat kazalarında hep bir ya da daha fazla vatandaşımız yaralanıyor ya da can kayıpları yaşanıyor. Bizim karşı çıktığımız durum bu araçların yük değil insan taşımasıdır. Bu aracın römorkunu kabin haline getirip 5-6 kişiyi bindirmenin bir anlamı yok. Çünkü bu araçların kapasitesi de bunu taşımaya uygun değil. Bu nedenle bu tarz görüntülerle karşılaşıldığında istisnasız cezai yaptırımlar devam edecek" dedi.

"ÖSYM için talebimiz reddedildi"
YGS sınavının Fatsa'da neden yapılamadığı sorusuna da açıklık getiren Atmaca: "Yüksek Öğrenime Geçiş (YGS) sınavlarının Fatsa'da yapılması için ÖSYM ve ilgili bakanlığa kadar müracaatlarımızı yaptık. Fatsa'nın nüfusunun 110 binin üzerinde olduğu ve Fatsa'nın arkasında bulunan Korgan, Kumru, Gürgentepe, Çatalpınar, Çamaş ve Kabataş ilçeleri olduğunu da anlattık. Bunları yazmamıza rağmen Ünye ilçesinin buraya 17 kilometre mesafede olmasından dolayı ÖSYM ikinci bir sınav merkezi açmayı uygun görmedi. Bizler Fatsa'nın arakasında bulunan ilçeleri düşünerek burada yapılmasının uygun olacağını söyledik ama talebimiz maalesef reddedildi" dedi.

"Gençlere Yönelik Çalışmalarımız Sürüyor"
Fatsa’da artan asayiş olayları hakkında açıklama yapan Atmaca : “Fatsa'da çevre ilçelerde artan intiharlar ve asayiş olayları ile ilgili Vali beyle bir araya geldiğimizde sürekli konuşuyoruz. İlerleyen günlerde bu konuyla ilgili olarak ciddi bir araştırma yapılacak. Gençlerimizin sosyal aktivitelere olan eğilimi artırılacak. Aile içi şiddet olaylarına daha fazla önem verilecek. Bu tür konuları yakından takip ediyoruz ve sürekli olarak gündemimizde. Bundan sonra kadın sığınma evleri ve çocuk evleri yapılacak ve konular sürekli olarak gündemde olacak. Bu konuyla ilgili olarak bu zamana kadar bilimsel bir araştırma yapılmadı ama yapılması gerekiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü olarak ilçedeki tüm okullarda öğrencilerin genel durumları değerlendirildi. Problemli ya da psikolojik sorunları olan çocuklar aileleriyle görüşülerek bir değerlendirmeye tabi tutuldular. Son yıllarda çocuklarımıza gösterdiğimiz ilgiyle birlikte eğitime olan kaliteyi artırabilmek için, veli ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Öğrenci Eylül ayında okula başlıyor ve Haziran ayında okulu bitirene kadar velinin okulu ziyaret ederek öğrencinin durumunu sorduğu yok. Bizlerde velilerimizi öğretmenleri aracılığıyla ziyaret ediyoruz ve çocuğun yaşamış olduğu ortamı yerinde inceliyoruz. Bu zamana kadar velilerimizin yaklaşık yüzde 50'sine ulaşmış durumdayız ama bunu % 100 yapmak için aralıksız çalışıyoruz. Valiliğin desteği olmadan genel olarak biz bu sorunun üzerine gidemeyiz. Ama konuyla ilgili bireysel olarak ilgili kurumlarımız aracılığıyla bir çalışma başlatabiliriz."