29 Nisan 2024

AHA BU BİZİM UŞAĞA DESTEK OLALIM EMİ DOSTLAR...

  • PDF

hasm19-2-2014Annem markete ekmek siparişi verirken dedi ki; “çabuk ol, emi oğlum” ... zira kahvaltı hazırdı.. beklemeye tahammül yoktu..

Ah bu eski insanlarımız.. ne de güzel anlatırlar konuyu bir cümle ile..

Hepimizin evinde bu dil kullanılır ve hiç birimiz buna yabancı değiliz.. Hemen anlarız bu dili..

Bizler Fatsa’da doğmuş, büyümüş ve yaşadığımız yöreye borçlu olanlardanız.. Çünkü köklerimiz orada ve oraya aitiz aslında. Tilkinin dönüp dolaşacağı yer misali yani.. Asri mezarlıkta yatan atalarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız var. Bize, onların yanında olmak yakışır.

Yaşarken de hiç ayrılmadık zaten.. Uzak olmadık, içiçe ve sevgiyle, sarıldık birbirimize hiç hesapsız ve sevginin en doğal haliyle yaşadık..

Mahallemizde annelerimiz vardı.. Kimin çocuğu bu diye ayrım yapmadan et, ekmek, su, ayran, ısırgan çorbası veren..

Sakarya okulunun bahçesinde top oynarken her seferinde Cam kıran çocuklardandık.. Ve her seferinde kovalamacadan kurtulmayanlardandık..

Biliyorsun değil mi Ayşe teyze?

Duvardan atlayıp kovalamacadan kurtulan ama boklu dereye kavuşanların şanslı çocuklar olduğunu… merak etme Ayşe teyze.. Biz bu halde bile hep maça ve cam kırmaya devam ettik.. Kırılan hiç bir camın parasını ödemedik, baba şefkatini hissettiren sevgili müdürümüz İbrahim Karayel’e belki de bizim oluşturduğumuz bedelleri sen ödedin.. Bizde hakkın var.. Bütün hafta okuldaki tüm yaramazlarımızla baş ettin, yetmedi.. Sana birde hafta sonu ücretsiz mesai yaptırırdık.. Sadece üç kuruşluk camlar kırılmasın diye.. Lütfen bizi affet..

Bu sadece bir anı..

Aslında yaşadığımız yerin ortak değerlerini anlamamızı anlatan şeyler bunlar.. Bu bir aidiat duygusudur aslında..

Ben kendimi oraya ait hissediyorsam, ben o yumdur.. Başka söze ne gerek var!!

Biz bunları Sakarya okulu bahçesinde yaşarken başka mahallelerde aynı şeyler olmaya devam ediyordu aslında..

Başka Ayşe teyzelerin kovaladığı çocuklar aslında, geleceğe, başarıya koşuyorlardı belki de.. O koşan, kaçan çocuklardan ülkemize faydalı üretken bir sürü insan çıktı..

Bir sürü mahalle, bir sürü başarı ve bir sürü örnek insan.. Başarıları roman konusu olabilecek insanlar..

Benim mahallem..

Dumlupınar Mahallesi..

Orada bir insan dünyaya geldi..

Sülalesi Suvarioğlu olarak biliniyordu ve Fatsa nüfusunda kayıtlıydı.. Fatsalı’ydı..

Ailenin sevinci muhteşemdi.. Atatürk’ün gençlere emrettiği barış dolu bir dünyayı kurmada görev alacak bir uşak dünyaya gelmişti.

Hiç tereddüt etmediler...

Adını Ulvi koydular.. Adına layık olsun diye..

Her insan gibi onun da geleceği belli değildi..

Belki çekekte bir kayığı olacak ve balıkçı olacaktı..

Belki esnaf, belki memur ya da hiç bir şey..

Bizden biri olacak tavlayı çok iyi oynadığından dem vuracak ve mahşere kadar iddia edecek biri olacaktı..

Tuttuğu takımı körü körüne savunan bir fanatik olarak aramızda yaşayacaktı..

Belki de ev ile cami arasına sıkışacak, yaşlanacak ve o arada bir yerde ölecekti.. Hepimizin kaderinde olduğu gibi..

Ya da, hakkı abinin çay ocağında günlük sohbetlerin adamı olacaktı..

Akşam halı sahaya ya da kahveye.. Belki de meyhaneye gidecekti..

Yani, bildiğimiz gibi işte..

Binlerce insan bu kısır döngüden kurtulmak için terk etti, her şeyden çok sevdiği bu şehirde başka ne yapılabilirdi ki.?

Biz birbirimizi biliriz.. Başka bir şey olma şansı var mı Fatsa’da...

Tarıma dayalı ekonomi.. Daha düne kadar tefecilerin elinde inleyen köylü.. Dahası sanayi toplumu olamamış, gelişmiş toplumların 200 yıl önce terk ettiği feodal yapının 21. yüz yılda devam ettiği bir yöre.. Bu kabul edilebilir bir durum değil aslında..

Bu kısır döngüden sıyrılıp bulunduğun yerde yapamıyorsan, gitmek, gelişmek, eğitim almak, vizyon kazanmak ve doğduğun topraklara hizmet için geri dönüş yapmak gerekmiyor mu?

Tabi ki gerekiyor..

Geri dönmen gerektiğini anlamışsan bu topraklara borçlusundur ve o nedenle dönüyorsundur..

Aldığın görev ve yapmayı düşündüğün köklü değişiklikler için ilk aşamayı tamamladın.. CHP’den belediye başkan adayı oldun...

Ulvi Suvarioğlu;

Aklına ve Fatsa’nın geleceğine inancı olan bu halk sana bu şansı verecektir..

Yeteneklerin ,kariyerin üst düzeyde.. Başarmaman için bir neden yok..

Fatsa’ya borçlusun ve Fatsa’ya borcunu öde...

Bu durumdan biz bunu anlarız, başka bir şey anlamayız.. Yolun açık olsun..

Bu güne kadar seçtiğimiz başkanların neler yaptığını(!), neler yapamadığını incelersek hemen anlarız senin neler yapman gerektiğini...

Çarpık kentleşme, nefes alamadığımız caddeler… Ekonomisi, sanatı, kültürü, sineması, sosyal etkinlikleri.. Daha neler, neler.. Saymakla bitmeyecek şeyler.. Yani, olmazsa olmazlarımız..

Kızdığımız ama çeşitli nedenlerle söyleyemediğimiz nedenler, daha neler, neler???

Ulvi Suvarioğlu;

Sana Fatsa’nın enkazını devir ediyoruz aslında.. Yükün ağır.. Anlasan iyi olur..

Ait olduğun yöreyi, Fatsa’yı aştın, ülke çapında bir adam oldun..

Ulusal kanallarda sana ne olacak bu Fatsa’nın hali diye sorulmuyor.. Ne olacak bu ülkenin hali? diye soruluyor?

Bu soruların sorulabildiği ve cevabının dinlendiği bir adam haline geldin..

Sen artık Fatsa’nın, daha da ilerisi bölgenin kaderini değiştirecek kaliteye ulaşmışsın.

Fatsa’nın ve bölgenin sorunları saymakla bitmez..

Bu sorunları çözmek bilgi, birikim, akıl, proje, vizyon gerektiriyor.

Bu özellikler sende fazlasıyla var..

Ulvi Suvarioğlu gibi insanlar bu sorumlulukları almayacaksa, bu sorunlar nasıl çözülecek?????

Bilmediğin denizlere yelken açmak mangal gibi bir yürek ister..

Bu yürek sende giderken vardı, geri döndüğünde, göreve talip olduğun bu durumda da bu yürek var sende.. Doğduğun ve borçlu olduğun bu topraklara borcunu öde... Bu senin görevin!!

Unutma sakın.. Gittiğinde asri mezarlıkta babanın yanında yerin vardı ve orada yerin hala var.. Çünkü, bu toprağın çocuğusun sen..

Borcunu ödemek için geri döndün..

Senin yerin artık; Atatürkçü, laik, ilerici, demokrat, yurtsever insanların, kısaca Fatsa halkının yanında olacak.

Bu zamana kadar çağımıza yakışan bir Fatsa kuramadık...

Hepimiz sorumluyuz..

Çağdaş, akılcı, cesur, üretken yaklaşımların üretildiği noktalarda birleşirsek işimizi kolaylaşacak ve vicdanımız geriye dönük aklanacak, bir nebzede olsa rahatlayacaktır..

Aslında bu borç tüm Fatsalıların kefil olduğu ortak bir borçtur...

Herkes borcuna sahip çıkmalı..

Haşim Kaynaroğlu

Fatsa SHP Eski Yöneticisi

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde