16 Mayıs 2024

“Seni Seviyoruz Başkan Torun…”

  • PDF

bis-8-1-2014Belediye İş Sendikası Ordu Şubesinin Olağan Genel Kurulu yapıldı.

Genel Kurula Belediye Başkanı Seyit Torun’un yanı sıra Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Ordu Belediye Meclis Üyeleri, Sendika Üyeleri ve çok sayıda konuk katıldı.

Belde Otelde gerçekleşen Olağan Genel Kurulun açılış konuşmasında, Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Selim Yöndem, Genel Kurula katılan herkese teşekkür etti. Ardından konuşan Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise şu açıklamaları yaptı;

“Biz sınıf kardeşliğinin ilkeleri doğrultusunda olsam bizleri yönetenler bizi dinleyecekler. Hem de çok iyi dinleyecekler. Sadece kulakla değil, beyinle dinleyecekler bizi. Ne demek istediklerimizi anlayacaklar. Şimdi biz bir sivil toplum örgütüyüz, biz bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede tüm olumsuzluklar bizi etkiliyor. Ülkede şimdiye kadar hep olumsuzluklar yaşandı. Bunun en ağır faturasını biz çalışanlar çektik. İşçi sınıfı, emekçi halk çekiyor. Bunun için bu ülkede ne olup bittiğini konuşacağız. Ve ne yapabilirizi konuşacağız. Bizi olumsuz etkileyen bu sebepleri ortadan kaldırmak için biz bunları konuşacağız. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Biz geniş bir aileyiz. Türkiye de bu aile iki sektörde 15 milyon. Hizmet ve sanayi sektöründe 15 milyon kişiyiz. Bizler bu 15 milyon kişi olarak bu ülkede ne olmuş ne bitmiş tam anlayıp bunu 75 milyona biz anlatacağız” dedi.

Bugün ülkenin yaşadığı sorunlardan da bahseden Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul bugünkü iktidarın bu ülkeyi huzursuz hale getirdiğini söyledi. Bu ülkenin gerçek sahiplerinin emekçiler olduğuna vurgu yapan Yurdakul, “Bu nedenle bizler politika yapıyoruz. Politika bir amaca ve hedefe ulaşma sanatıdır. Bizim hedefimiz iştir aştır. Çalışan arkadaşlarımın hedefi de çalışmak üretmek ve karşılığını almaktır. Bunun için politika yapıyoruz biz. Bize kimse politika yapıyor diye suçlama getiremez. Çünkü biz çocuklarımızın başkalarının çocuğunun kölesi olmasını istemiyoruz. Bunun için Seyit Torun bizim yol arkadaşımız. Emekçilerin yol arkadaşı. Biz huzurluyuz ve bu huzurumuzu kimseye bozdurmayacağız. Daha huzurlu olabilmek için çok daha fazla çalışıp üreteceğiz. Ben Seyit torun’a, sayın Başkana demiştim ki, ‘Tabiki seni çok seviyorum, ancak senden önce ben bu aileyi çok daha fazla seviyorum’. Bu aile Seyit Torun’u gecesini gündüzüne katarak yalnız bırakmayacaktır” şeklinde konuştu.

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi;

“Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşundan Biri olan Belediye – İş Sendikasının üyeleri ve bu kentin sorunlarına çözüm bulmak için gece gündüz, kar kış demeden çalışarak herkesten fazla emek harcayan çok değerli mesai arkadaşlarım, hepinizi saygı ile selamlıyor, Ordu halkı adına sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

Sendikalarımız ve sivil toplum kuruluşları yalnızca üyesi olan kişilerin hak ve menfaatlerini gözeten kurumlar değildir. Ülkenin demokratikleşmesine, örgütlü toplum olmanı önemine ve yapılan haksızlıklara karşı halkın çıkarlarını savunma noktasında da önemli görevi olan kurumlardır. Toplumun en dinamik yapısını oluşturan bu kurumlar bugün yaşanan kötü gidişe herkesten fazla ses çıkarması gereken, demokratik denetim mekanizmalarını harekete geçiren kurumlar olmalıdır. Onun için bu anlamda da sendikalar ve sivil toplum kuruluşları hepimiz için çok önemlidir.

Sendikalar, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve özellikle belirtmek istiyorum basın kuruluşları ülkelerin demokratikleşmesinde ve siyasi hayatın gelişmesinde önemli rol oynadığı için, her türlü baskıdan bağımsız olmalıdır. Bu bağımsızlığı neden vurguluyorum. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu tartışmalar ve bu tartışmaların bizlere gösterdiği durum hiç tartışılmayacak kadar gerçek ve bir o kadar da açıktır. Yaklaşık on iki yıl boyunca ülkemizi yönetme sorumluluğunu omuzlarında taşıyan insanlar, ülkemizin bağımsız olması gereken her kurumuna nüfuz etme gayreti içinde olmuş, kendi düşünceleri doğrultusunda bu kurumları şekillendirmiştir.

Başta basın yayın kuruluşları olmak üzere, doğru yanlış ayrımı gözetmeden hükümetin her yaptığı işin doğru olduğunu savunan gazeteciler, inanmadığı şeyleri toplumumuza dayatmaya çalışan koca koca profesörler ülkenin çok iyi yönetildiğini maalesef iddia edebilmektedirler.

Ancak, hiç kimse başında adalet gibi kutsal bir kavram bulunan partinin yönettiği ülkede, göz göre göre yapılan vurgunları, açık seçik yapılan hukuksuzluğu açıklayamamaktadır. Doğrusu bunun açıklanacak ve savunulacak hiçbir durumu da kalmamıştır.

Bugün burada bir işçi örgütünün kongresinde işçilerimizin sorunlarına nasıl çözüm bulabiliriz, işçi kardeşlerimizi daha güzel şartlarda nasıl yaşatabiliriz tartışmalarını maalesef yapamıyoruz. Çünkü ülkemiz şu anda sonu nereye varacağı kimse tarafından bilinmeyen bir kaosun içine hızla ilerlemektedir. Bu kaos içinde geçtiğimiz günlerde Çalışma Bakanımızın özellikle asgari ücretler konusunda yaptığı açıklamalar ve düzenlemeler o kadar anlaşılmaz ve işçilerin yarasına merhem olmaktan uzak ve komiktir ki bunu açıklamak yada buna mantıklı bir sebep bulmak mümkün değildir.

Bir yanda ülke ekonomisinin çok büyüdüğü, IMF’ye bile borç verecek durumda olduğumuzu, dünyanın ilk on ekonomik gücü haline geldiğimiz tartışmalarının yapıldığı bu ortamda başta asgari ücretle çalışan arkadaşlarımız olmak üzere, işçilerimize, memurlarımıza yapılan artışların ve bu artışlar sonucu çalışanlarımızın eline geçecek paraların ne kadar yetersiz kaldığını sizlerin takdirine bırakıyorum.

Artık ülkemizin içinde bulunduğu durum bireysel düşünmenin çok uzağındadır. Artık hepimiz ülke çıkarlarının ön plana alan politikalar etrafında birleşmeli, bizlerden vazgeçtim gelecek kuşakların haklarına sahip çıkarak çocuklarımızın daha güzel şartlarda yaşamasının yollarını araştırarak bu kötü gidişe dur demeliyiz.

Öyle bir ülke düşünün ki Başsavcısı Savcısına, İçişleri Bakanı Emniyet Müdürüne, Müdür Polisine, Hükümet Danıştay’a, Yargıtay’a güvenmiyor. ortaya çıkan adi bir rüşvet ve çıkar amaçlı oluşturulan işbirliğinden, paralel devlet, dış güçlerin komplosu gibi izahı zor bir durum yaratıyor ve devleti devlet yapan kurumların güvenirliliğini yerle bir ediyoruz. Üstelik bunları yaparken de halkımızı kutuplaştırıyor, ülkemizin en büyük gücü olan birlik ve beraberliğimizi yıpratacak her şeyi göze alıyoruz.

Bu böyle gitmez gidemez. Kimse ülkenin devletin kaderini, halkımızın geleceğini fütursuzca tehlikeye atamaz.

Onun için el birliği ile hareket edip bu kötü gidişe bir dur deme zamanının geldiğini herkese hatırlatmak istiyorum. Bunu daha önce Ordu’da başardık. Yeter ki kendimize inanalım, kendimize güvenelim.

Kendi geleceğimiz için, çocuklarımızın geleceği için ülkenin bu kötü gidişine dur demek için bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da çok çalışmamız gerekmektedir.

Hiçbir arkadaşım umutsuzluğa kapılmasın, ülkemiz bu kötü gidişli tersine çevirecek bilgi birikimine ve insan kaynağına sahiptir. Önemli olan doğru insanları bulmak ve bu insanlara fırsat tanımaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle sizlere inandığımızı, sizlere güvendiğimizin bilinmesini istiyor, Ordu Belediyesi olarak imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak çalışan arkadaşlarımızın daha güzel şartlara yaşaması için bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da çaba göstereceğimizi vurgulamak istiyor, yapılan bu kongrenin başta işçi kardeşlerimiz olmak üzere hepimize hayırlı olmasını diliyorum”.

            Genel kurulda yapılan oylama sonucunda Selim Yöndem yeniden Belediye İş Sendikası Ordu Şube Başkanlığına seçildi.

            Genel Kurul’da Ordu Belediye İş Sendikasına emek veren eski şube Başkanları ile şube temsilcilerine da günün anısına birer teşekkür plaketi verildi.bis-2-8-1-2014

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde