Yaştaşlarım torunlarının doğumu, okul kazanması ve mezuniyetleri ile iilgili fotoğraflar paylaşıyorlar. Öğrencilerimimn çocukları da benim torunlarım sayılır.

1975-1976 Öğretim yılında sürgün bir öğretmen olarak görev yaptığım Boğazlıyan'a bağlı Uzunlu kasabası Ortaokulu'ndan öğrencim iş adamı Mahmut Kılınç, oğlu Alperen'in nikâh şahidi olmamı istedi.

Gölbaşı'nda Haymana yolu üzerindeki düğün salonlarından biri olan Altaylar'da bu görevi yerine getirirken Uzunlulu olan birkaç öğrencimle de özlem gidermiş oldum. Oflu olan şirin gelinimizle Alperen birbirlerinin ayaklarına basmadıklarına göre eşitliğin hüküm sürdüğü, mutlu olmaya karar verdikleri çağdaş bir aile kurdular demektir..

DENİZ GEZMİŞ'İN RUHUNA

Düğün salonunda davetliler Erik Dalı ve Angaralı oyun havasıyla kurtlarını dökerken Haymana Yolu 12. km.'de Yavrucak köyüne gittik. (Adı da ne kadar güzel değil mi?) Eşimin arkadaşlarından birinin yakınlarda ölen annesi için yemek veriyorlarmış. Biz köye ulaşınca "imam" duasını yapıyordu. Allah-Muhammet-Ali ve 12 İmam anıldıktan sonra Mustafa Kemal Atatürk ve "düşünce arkadaşları"yla Deniz Gezmiş'in ruhlarına da dua edilmesi dikkatimi çekti. Hiç bir cenazede böyle bir dua iştmemiştim. Meğer duayı okuyan imam değil, dede imiş.

Dede ile biraz sohbet ettik. "Hazreti Hüseyin tarihte en büyük devrimcidir" dedi. Sivas'ın Şarkışla köylerindenmiş. Ona "Dedelik ölmedi mi?" diye sordum. "Dedelik ölürse Türkiye bitmiş demektir" yanıtını verdi. Tunceli Aleviliği ile Sivas, Çorum Aleviliği arasındaki farkları konuştuk.

BOŞNAK KESİK KAVAK KÖYÜ

Haymana yoluna vurmuşken bizimkilere "Sizi Haymana'ya doğru gezdireyim mi?" dedim. Eskiden pazar günleri çevrede böyle araba gezileri yapardık. Epeydir fırsat bulamamıştık. Yolda eski öğretmen ve şimdi muhasebeci Mahir Yalçınkaya'ya telefon ettim. "Sen, Haymana taraflarında yerleşeceğini söylüyordun. Orada mısın? Yerini bir görelim" dedim. Yer işi sonuçlanmamış, "Boşnak Kesik Kavak köyünde ağabeyim Fikret'e uğrayın" dedi. 31.000 nüfuslu Haymana'yı geçtik, kaplıcalardan dere boyuna indik. Sorarak köyü bulduk. Haymana TÖB-DER eski başkanlarından ve CHP Haymana ilçe eski sekreteri Fikret Hoca'yı evinde bulduk. TÖB-DER eski yöneticilerinden İsmet Yalçınkaya'nın da kardeşi. Bunlar 10 kardeşlermiş. 1904'te Sırplarla olan kavgalar üzerine Türkiye'ye getirilen Bosnalılardan. Bu köye yerleştirinceye kadar birkaç yerde iskân edilmişler ve hastalıktan birçoğu ölmüş. Allah kimseyi göçmen yapmasın!

Fikret Hoca'yla aile geçmişinden ve politikadan konuştuk. "CHP'ye genel başkan bulamıyoruz" diye yakındı. CHP Haymana'da da dördüncü parti durumundaymış. AKP Haymana Kürtlerini de elde etmiş. Köylere ihtiyaçları olsun olmasın tırlarla yardım malzemesi götürmüş, devlet dairelerinde iş ver4miş.

ÇALDAĞI ETEKLERİ

Buralar Sakarya Savaşının cephesine çok yakın. 18 hanelik, kışın dört ailenin oturduğu Kesik Kavak köyü sahra hastanesi olarak kullanılmış. Çevrede şehit mezarlıkları varmış. Biraz ileride savaşın yoğun olarak geçtiği Çaldağı...

Benim gezente biri olmam boşuna değil. Yeni yerler görmek ve yeni insanlarla tanışmak insanın zihnini genişletir. Size de öneririm.

Yorum ekle

İsim (gerekli)

E-Posta (gerekli)

Başlık

Sonraki yorumları bana bildir

Yenile

Gönder

İptal