Okulların açılmasıyla birlikte öğrenci okutan ailelerde dertler başladı.

Başta yurt sorunu olmak üzere hayat pahalılığından kaynaklı sorunlar yaşanıyor.

Yurt sorunu başlı başına çok ciddi bir sorun.

Kamu yurtlarına yerleşemeyen ailelerin çocukları (çünkü yeterli yurt olmadığından) kara kara düşünür vaziyetteler.

Özel yurt ve ev kiralarına yetişebilmek pek olanaklı değil.

Yoksul kesimler isyan ediyor.

Kamunun neden yeterli yurt yapmadığını sorguluyor.

Bu sorgulamayı yapan kesimleri anlamak mümkün.

Bizde buradan soralım.

Kamu neden yurt yapmıyor?

Yurt yapılmaması konusunda bir çok polemik var.

Gençleri “cemaat yurtlarına yönlendirme” amacı var deniliyor. Veya tüm özel yurtlara “para kazandırma” amacı var algısı çoğalıyor.

Bütün il ve ilçelerde kamu yurdu alanında sorun yaşanıyor.

Örneğin; Odu valimiz yurtlara yerleşemeyen öğrencileri geçici olarak il ve ilçe merkezlerindeki otellere yerleştiriyor. Öğrencilere babalık yapıyor. 

Yeterli mi? Değil elbette.

Ya yerleşemeyenler ne olacak?

Devlet, üniversite sayısını çoğaltırken neden yurt sayısında sabit kalıyor?

15 Temmuzun yapı taşları FETÖ’nün ve tüm cemaat yurtları üzerinden döşenmemiş miydi?

Yoksul ailelerin çocukları bu tuzaklara yurtlar vasıtasıyla düşürülmemiş miydi?

Yoksul kesimlerin çocukları kesinlikle devlet yurtlarını tercih etmektedirler. Bunu görmemek, anlamamak mümkün müdür?

Devletin kaynakları birazda yurt yapımına yönlendirilsin. 

Olmaz mı?

* * *

Bari yerel yönetim yatırımlarına yönelelim, değil mi?

“FATSA ÇEVRE YOLU” kısa vadede nasılsa yapılmayacak.

Biz buradan ne kadar yazsak, eleştirsek, istesek, feryat etsek bugünden yarına yapılmayacağı açık.

Bu gün yatırım proğramına alınsa bile bitirilmesi en az on yıl sürür. 

Ulaştırma Bakanlığının böyle bir yatırım yapması olası görünmüyor.

Oysa Fatsa geçişi her geçen gün sorun haline geliyor. Karadeniz sahil yolu Fatsa geçişinde tıkanıyor. Çevre yolu yapımı kaçınılmaz hale geliyor. 

Merkezi yönetim bütçesi yatırıma olanaklı değil, anladık. 

Yerel yönetim çalışmalarına bakmalıyız.

Allah için büyükşehir belediyesi iyi ki var.

Yatırım daire başkanlıkları hiç durmuyor.

OSKİ Genel Müdürlüğü çürümüş tüm su ve kanalizasyon altyapı tesislerini yeniliyor. Tabii ki bu işler bir zaman alıyor. Bu günden yarına bitirilecek işler değil. Büyük yatırımlar da uzun zaman alıyor. En azından bir kazma vurulmuş işler devam edebiliyor. 

İlimiz dağınık bir coğrafyaya sahip ve iş yapmakta o kadar dağılıyor. Her tepenin başında bir ev var. O tepelere altyapı götürmek zorlu iş. Ancak hizmet götürülüyor. 

Coğrafyamızda fındık ekim alanları da her geçen gün çoğalıyor. Üretimler artıyor. 

Büyükşehir belediye başkanımız Hilmi Güler’de üretim artışlarından yana bir hizmet anlayışı sergiliyor. Fındık dışında yeni üretim alanlarını da teşvik ediyor. Dolayısıyla kalkınmanın üretimden geçtiği anlayışıyla hizmet üretiyor.

Açıkçası yerel yönetim çalışmalarında eksiklik görmüyorum. 

Hilmi beyin liderliğinde tüm ilçe belediyeleri de büyükşehirin hızına yetişmek üzere vites yükselti-yorlar. 

Merkezi yönetimin açıklarını yerel yönetimlerin kapasiteleriyle kapatmaya çalışıyorlar. 

Eleştirilecek alanlar yok mudur?

Muhalefet gözlüğüyle bakılırsa tabii ki bulunur.

 

Yorum ekle

İsim (gerekli)

E-Posta (gerekli)

Başlık

Sonraki yorumları bana bildir

Yenile

Gönder

İptal