19 Nisan 2024
KRİZLER BEL BÜKÜYOR, TRAFİK KAZALARI CAN YAKIYOR
- Çarşamba, 20 Ocak 2021
Değerli okuyucularım;
Kovid salgınının her geçen gün daha çok olumsuz etkisini görüyor ve buna bağlı olarak korku yaşıyoruz.
Çünkü aşı vesaire tedbirler alınıyor olsa bile halen tehlikenin geçtiği var sayılamaz. Dolayısıyla dünya üzerinde en büyük tehlike Kovid salgını.
Bu salgın esasında ekonomimizi de olumsuz etkiliyor.
Zaten krizde olan ekonomimiz salgının etkisiyle tavan yapıyor.
Alım gücümüz azalıyor, temel ihtiyaç unsurlarımız hızla artıyor, bu artışlardan dolayı fakirleşiyoruz.
İşsizlik artıyor, genç işsizler evlerinde zaman geçiriyor, geleceklerine güven kaybı yaşıyorlar.
Aslında bu olumsuz durum ülkemizin kaderi olmamalı.
18 yıldır tek başına bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.
Çok daha güçlü ekonomiye sahip olmalıydık.
Çok daha güçlü üretimlerimiz, çok daha güçlü kalkınma modellerimiz olmalıydı.
AK Parti 18 yıllık yönetim sonunda yeniden kriz günlerine döndü. Ekonomimizi 2 binli yılların başına döndürdü.
Hatta demokratik açıdan da alt liglere düşüyoruz.
Bakar mısınız; siyasilerin ve gazetecilerin sokak ortasında saldırıya uğramalarına…
Ne demektir ki; muhalefet partilerinde siyaset yapanlara saldırmak? İktidar aleyhine yazılar yazanları tartaklamak.
Hani özgür basın, ifade özgürlüğü.
AK Parti politikalarının başlangıcında özgürlüklerin önünü açmak yok muydu?
Demokratik kesintiler ekonomimizi zedelemiyor mu?
Güven kaybı yaşatmıyor mu?
Toplumun tek beklentisi güçlü ekonomi. Kalkınmış bir Türkiye. Çalanın yanına kar kalmayan bir kamu denetimi. Yolsuzlukların, yasakların ve yoksulluğun yaşanmadığı bir Türkiye özlemi.
Bu beklentiler Türk toplumuna reva değil mi?
* * *
“Trafik kazası”
Bu cümle günümüz Türkiye’sine hiç yakışmıyor.
Hele hele şehir içinde yaşanan trafik kazaları çok ilkel.
Her gün gidip geldiğiniz şehir trafiğinde aşırı hızdan kaza yapıyorsanız bu durum ayrıca sorgulanmalı.
Hem hava yağışlı, hem güzergahta trafik ışıkları var, hem yoğun bir trafik akışının olduğu aşikarsa kaza yapma olasılığı olmamalı.
Akıl bunu gerektirir.
Çünkü yol olanakları da kazalara sebebiyet verecek durumda değil. En az iki gidişli, iki gelişli bölünmüş yollara sahibiz.
Gelin görün ki; adam aracın sırtına bindiğinde Allah ne verdiyse yükleniyor.
Ve kısa mesafe sonra hüsran.
Yaşadık. Genç yaşta bir kardeşimiz hayatını kaybetti. Oysa trafik kazalarını hiç konuşmamamız gereken bir zamanda.
Melih Koç.
Olmaması gereken bir yolda, kırmızı ışığın yandığı bir zamanda arkadan gelen bir aracın kendisine çarpmasıyla yaşamını yitiriyor.
Ne acı bir şey. O kardeşimizin anne ve babasını düşünebiliyor musunuz? Nasıl bir acı çektiklerini hissedebilir miyiz?
Ben çok kıymetli Melih Koç kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum.
Koç ailesine, baba Müjdat Koç’a sabırlar diliyorum. Başsağlığı diliyorum.
Bir daha böyle acı olayları yaşamadığımız günler istiyorum.
İyi haftalar…