DÜŞMANLAŞILMAMALI, TMO’YA ACİL ÇAĞRI, FATSA SİYASETİNDE KADIN DUYARLILIĞI

Demokrasilerde muhalefetin önemini anlayabilmek fevkalade kıymetlidir. Gerçek anlamıyla bu kavramı sorumluluğu ile ortaya koyabilmek, memlekete önemli kazanımlar sağlar. Nasıl ki iktidarın sorumlulukları varsa, yapıcı muhalefetin de sorumlulukları vardır. Aslında iktidarla muhalefet ayrılmaz parçalardır. Birbirlerinin destekçileridirler. Tabii ki birbirlerini düşmanlaştırmadıkları sürece. Gerçekleri konuşabildikleri sürece.

Niye böyle bir başlangıç yaptım?

Çünkü; Türkiye demokrasisi yönetim kadrolarında iktidardayken başka, muhalefetteyken başka konuşan bir yapıya sahiptir. Verilen vaatler her iki konumda değişkenlikler gösteriyor. Yine her iki pozisyonda da tam tersi uygulamalar, verilen sözlerin tam aksi icraatlar sergiliyor. Kargaşa politikalarına yöneliniyor.

Oysa gerçekler değişmiyor. Ülke adına yapılacak olan işler ortak payda da buluşabilmeyi gerektiriyor. Bu buluşma her iki pozisyonda farklılıklar gösteriyorsa da anlayış sapmalarına tevessül ediliyor.

İktidara gelirken verilen vaatleri uygulamada görmek mümkün olmuyor.

Örneğin; geçen cumartesi sabahı Cemal Enginyurt’un FOX TV’de ki açıklamalarında olduğu gibi...

Cemal Enginyurt MHP’den ihraç edilmeden önceki ve ihraç edildikten sonraki beyanlarına bakmak gerekiyor. Tam tersi söylemler içinde olduğu açıkça anlaşılıyor. Cemal bey eleştirilerinde bir önceki pozisyonunun tam tersi beyanlar veriyor. İhraç sonrası daha gerçekçi beyanlarda bulunduğunu görebiliyoruz. Aslında Cemal beyin yeri tam da muhalefet sahası. Eleştirilerini iktidara bir uyarı gibi ortaya koyuyor. Bu da iktidarın işini kolaylaştırmalı. Doğru tespitler, iktidarın darvanışlarını da düzeltebilir.

Ülkemiz siyaseti bu rasyonalite üzerinden yürümeli. Demokrasinin her iki kanadı reel politika üretmeli.

Düşmanlaşmamalı.

*             *             *

Fındık fiyatı son günlerde karanlık bir el tarafından manipüle ediliyor.

Fiyat 26 liradan 22.50’lere kadar düşürülüyor.

Bu perdelemenin önünü kesmek için TMO’nun bir hamle yapması gerekiyor.

Hem de hiç vakit kaybetmeden.

Bu hamle taban fiyatın acilen revize edilmesiyle sağlanabilir.

TMO fiyatı 21.50 - 22.00 lira bandında açıklamıştı. Bu fiyatlar başlangıçtaki serbest piyasa fiyatlarının çoktan gerisinde kaldı. Dolayısıyla TMO fiyatını serbest piyasa fiyatlarına uygun olarak değiştirirse (EN AZ 25 LİRA AÇIKLAMALI) fındık fiyatı gerçek değerini yeniden bulabilir.

Yok eğer bu revizyon yapılmazsa fındık fiyatı gerçek değerinin altında bir fiyatla satılmış olur.

Üreticinin emeğine yazık olur.

Çünkü fındık gerçekten kıymetli bir ürün.

Yıllık ihracatı 3 milyar doları buluyor.

Hiç bir ithalat yapmadan 3 milyar dolar ihracat yapılan tek tarım ürünü fındık oluyor.

Bu vesileyle fındık için “KIYMETLİ BİR ÜRÜN” demek doğru bir yere oturuyor.

TMO’ya buradan çağrı yapıyoruz.

Taban fiyat acilen yeniden değerlendirilmelidir.

*             *             *

Geçen hafta köşemde “DÖRT KADIN” başlıklı yazımdan dolayı AK Partili iki kadın kardeşimden teşekkür telefonu aldım.

Arzu Ren ve Serpil Koçan.

Serpil Koçan, uzun yıllar AK Parti Fatsa teşkilatında çalışkan kişiliği il tanınan bir şahsiyet. 3 dönem Kadın Kolları Başkanlığı yaptı. Aynı zamanda Fatsa Belediye Meclis Üyesi. Ordu büyükşehir belediye meclisi divanı üyesi. Siyaseten aldığı görevlerde başarılı olmuş ki partisi çeşitli kademelerde görev vermiş. İleride siyasetin farklı alanlarında görebilmek mümkün.

Arzu Ren kardeşimiz de bu dönem AK Parti Fatsa belediye meclis üyeliği ile politikaya katılmış bir kişilik.

Belediye başkanımız Etem Kibar’ın A takımından bir isim. Siyasetin yeni yüzü.

Kadınlarımızın politikada yer almaları gerçekten politik bir seviyeyi de beraberinde getiriyor. En azından kadın duyarlılığı ve titizliği yansıyor politikaya.

Ordulu SMA hastası Demir Ali için Fatsa’da yapılan yardım kampanyasında daha açık şekilde gördük kadın duyarlılığını. Hatta Fatsa siyasetindeki bütünleşmeyi. Ayrı partilerden belediye meclisine giren 4 kadın üyelerin birlikteliğini. Siyasi aidiyetleri ayrı ayrı olmasına karşın aynı hizmeti amaçlamalarındaki bütünleşmelerini ve başarılarını.

Demek ki hedef aynı olunca siyasi aidiyetin bir anlamı kalmıyor.

Beklenen de bu değil mi zaten.

İktidarı ve muhalefetiyle aynı hedefe yürümek.

Beklenti bu fotoğrafı daha sık aralıklarla görmek.

Serpil Koçan va Arzu Ren kardeşlerime geçen haftaki yazıma gösterdikleri duyarlııklarından dolayı bende teşekkür ediyorum.