25 Nisan 2024

DÖRT KADIN, FATSA MODELİ, MADENE TEPKİ

  • PDF
Fatsa’da 4 kadının ortak hedefe birlikte odaklanması, Demir Ali için “kurabiye günü” yapmaları büyük bir başarıyı beraberinde getirdi.
Hatta ayrı ayrı partili olmalarına rağmen.
Hikaye şöyle…
Ordulu SMA hastası Demir Ali’nin tedavisi için yürütülen “kurabiye günü” yardım kampanyasında Fatsa’dan 88 bin lira toplandı.
Toplumumuz bu gibi kampanyalara ilgi gösteriyor, destek oluyor.
Yeter ki öncülük edilsin.
Fatsa bu kampanyayı 4 kadının öncülüğünde sürdürdü.
Bu kadınlar Fatsa’nın belediye meclis üyeleri.
Hiç biri diğerinin önünde değil.
Dördüde özel yaşamlarında başarılı.
Bu başarıları toplumsal duyarlılıklarından kaynaklı siyasi başarılarına da yansımakta.
Bu şahsiyetler Fatsa Belediyesinin AK Parti, CHP ve MHP meclis üyeliklerinde görev yapmaktalar. Yaşları da 40’ın altındadır sanırım. 
Arzu Ren, Serpil Koçan (AK Parti), Hale Cevahir (CHP), Nilüfer Türk (MHP).
Kampanya Cumartesi günü kurabiye sunumuyla başladı. Cumhuriyet Meydanımızda kurulan bir stantta kurabiye ikramında bulunuldu. Muhtemelen kurabiye ikramında kadınların da emekleri vardı.
Bu tür birliktelikleri daha çok görelim isterim. Memleket menfaati söz konusu olunca teferruatların aradan çıkmasını isterim.
* * *
AK Parti Fatsa ilçe başkanı İsa Yüksel; “Siyasette Fatsa Modeli” söylemiyle bir kavram geliştirdi.
Bu kavram; Fatsa’da siyasi ayrım yapmadan yeni bir çalışma yöntemini ortaya koyma amaçlı.
Her görüşe pozitif yaklaşarak Fatsa menfaatleri adına politika geliştirme esas alınacak.
Ben; dört kadın meclis üyesi kardeşlerimin başarıyla sürdürdükleri bu kampanyayı siyaset dışı bir davranış olarak ortaya koyduklarını düşünüyorum. Ayrı partilerdeki kişiliklerin aynı kampanya içinde canla başla yer alabileceklerini anladım. Ortak akıl çerçevesinde buluşulabilindiğini gördüm.
Arzu Ren, Serpil Koçan, Hale Cevahir ve Nilüfer Türk kardeşlerimizin başlattığı “Demir Ali’ye umut ol” kampanyası işte tam da burada önem kazanıyor.
Hiçbir siyasi beklenti olmadan bir arada olmaktır yaşamak. Ortak çalışmalar yapmaktır.
“Siyasette Fatsa Modeli”de bu olsa gerek.
Umarım bu model her alanda devam eder.
Fatsa’da bir dönem öncesine nazaran tüm siyasi kadrolarda yeni jenerasyonun simalarını görmek mümkün. O halde Fatsa’da ileriye dönük hedeflerde bambaşka bir fotoğraf ortaya çıkacak. Siyasi çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar öncelikli hale gelecek.
Zaten ortak aklın önerdiği de bu değil midir?
* * *
Örneğin; Fatsa’da doğanın tahribatına, canlıların yaşamına, gelecek kuşaklarımızın zehirlenmesine vesile olacak olan maden ocaklarının saçtığı zehire karşı demokratik direniş gösterme adına çıplak ayaklı kitap okuma kampanyası bir aydır sürdürülüyor.
Direnişe gün geçtikçe destek artıyor.
Bu tepkide de siyasi ayrım yok. Her görüşten bireyler gelip kampanyaya omuz veriyor.
Başarılı olmadık mı?
Tabii ki başarı var. Dünyanın her bir köşesinden ses veriliyor. Sosyal medya aracılığı ile ses verenler gündeme düşüyor. Yeter ki aklıselim direnişler başlatalım.
Maden çıkarmak eğer canlıların sağlığını tehdit ediyorsa niye tepki göstermeyelim. 
Gelecek kuşaklarımızın zehirlenmesine vesile olacak olumsuzluklar karşısında neden susalım.
Bu demokratik tepkilerin başını sol gruplar çekerken, zaman içinde tüm kesimlerin dikkatini çektiğini de görmekteyiz. İşte bu da ortak akıl, aklıselim davranışların yansımasıdır. Kötü mü yapılmaktadır. Tam tersine doğru davranışlardır.
Önceliğimiz kimin yaptığı değil kimin zarar verdiğini anlamaktır.
Küresel şirketler kendi topraklarında aramadıkları medeni, neden başka memleketlerde aradığını farkedebilmektir. Anlarsak ancak ortak akılda birleşeceğimizi düşünebileceğiz.
Günümüzde yerel dinamikler, yerel hassasiyetler, yerel üretimler, yerel tepkiler daha çok öne çıkacak.
İşte örneği; dört kadın, Fatsa modeli, madene tepki. 
Hepsi yerel üretilmiş olgular değil mi?
Bilelim isterim…
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde