20 Nisan 2024

FETÖ DARBE GİRİŞİMİ VE AYASOFYA

  • PDF
Bugün 15 Temmuz…
Hain FETÖ darbe kalkışmasının beşinci yılı.
Emperyalist işbirlikçilerin kalleşçe yaptıkları planların hayali sükuta uğradığı gün.
Hem de kutsal dinimizin istismar edilerek, din-iman adına girişilen bir kalkışma.
Öyle bir coğrafyanın merkezinde bulunuyoruz ki; tüm gözler ülkemizin üzerinde.Kıtaların birleştiği yerde.
Emperyalizmin “nasıl parçalarız, nasıl güçsüzleştiririz, nasıl çökertiriz”in hesaplarının yapıldığı bir coğrafya.
Böyle kritik bir alanda bulunuyorsak; o halde hata yapmamalıyız. 
Eğer ileriye dönük bin yıllar yaşama hesabı içindeysek; her geçen gün daha çok güçlenmeliyiz.
Bu güçlenme ekonomi başta olmak üzere refah seviyemizi, yaşam standartlarımızı yükseltmekten geçmektedir.
Üretimlerimizi arttıracağız. Yatırımlarımızı gerçekçi alanlara yapacağız. Savunma sistemlerimizi güçlendireceğiz. Beton yığınlarının ötesine geçeceğiz.
Toplumsal zenginliğimizi güçlendireceğiz.
Ekonomik krizlerimizi sonlandıracağız.
Mutlu azınlıklardan öte mutlu ve geleceğe güvenle bakan çoğunluklar yaratacağız.
Gençlerin demokratik haklarından kaynaklı fikirlerini beyan etmelerinin önünü açacağız.
Demokrasimizi güçlendireceğiz. Evrensel demokrasilerdeki hukuk kavramlarına korkmadan yanaşacağız.
Hukukun üstünlüğünün her daim önünü açacağız. Üstünlerin hukukunun korunmasından çekineceğiz.
Yatırımcılara hukuk güvencesi vereceğiz.
Daha önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine ve onun kurduğu cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlanacağız. Geçmişimizle kavga etmeyeceğiz. Atatürk’ümüze küfür etmeyeceğiz. Bütün değerlerimize sahip çıkacağız.
Bakın o zaman içerden ve dışardan saldırılar oluyor mu?
Darbe kalkışmalarına yelteniliyor mu?
Toplumda fakir fukara kalıyor mu?
Yardımlarla yaşamaya muhtaç olan bir topluluk bulunabiliniyor mu?
Çalışan kesimler bir yıllık çalışması karşısındaki birikimiyle tatil yapıyor mu?
Esnaf ve sanatkarlar krizlerden dolayı fakirleşiyor mu?
Hani yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklarla (3 Y) mücadeleler?
Aksine yoksullaşmadan nemalanan, yolsuzluktan zenginleşen, yasaklardan korunaklı duruma gelenleri görmüyor muyuz?
40 yıldır merak ederim; niye kalkınamıyoruz diye?
İyi niyetlerle seçmen desteğini alan siyasi yöneticilerin bir süre sonra iyi niyetlerini neden terk ettiklerini bilmiyor muyuz?
Durum böyle olunca da sizin ülkeniz üzerinde tabii ki birileri operasyona kalkışıyor. Darbe girişiminde bulunuyor. Yeter ki zayıf düşmeyin! Güçsüzlüğünüz ortaya çıktığında abanmaya başlıyorlar.
Bu gün 15 Temmuz darbe girişiminin 5. Yılı.
Allah bir daha böyle bir hain darbe girişimi yaşatmasın ülkemize. Anlık bir zafiyetten kaynaklı devlet yönetimi; ülkemizi ne büyük zararlara uğratacaktı, açıkçası.
Böyle bir hainliğe kalkışanlar olsa da toplumumuz tarafından asla kabul görmeyecektir.
Türk toplumunun duyarlılığı, birikimi, demokrasiye bağlılığı, çağdaş medeniyete ulaşma hedefindeki kararlılığı tüm operasyonların önünü kesmeye muktedirdir.
“KAHROLSUN AMERİKA, KAHROLSUN DARBECİLER, YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE”
 
AYASOFYA
 
Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede cami olarak açılan Ayasofya’nın yankıları ve coşkusu ilk namaz kılınacak olan 24 Temmuz’a kadar devam edecek.
Ayasofya’nın cami olarak açılmasından sonra (10 Temmuz) bu güne kadar onlarca yazı okudum.
Hiç birinde “NİYE CAMİ OLDU” diyene rastlamadım.
1934’de alınan bir bakanlar kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Ayasofya’da zaten ibadet yapılıyordu. Ezan okunuyordu. Namaz kılınıyordu. İtiraz eden var mıydı? Buna itiraz eden olmadığı gibi açılmasına da ciddi karşı çıkan olmadı. Karşı çıkanlar dış kaynaklı Türkiye düşmanları oldu, olacak.
Ülkemizin mütedeyyin, muhafazakar kesimlerinin de Ayasofya’nın cami olarak açılması adına bir özlemi vardı. Bu özlem verilen yargı kararı ve cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle sona erdi.
Türkiye’de dini konular hep istismara uğruyor. Siyasi kesimler din üzerinde tepinip duruyor. Tek amaçları toplumun değer yargılarını ve duygularını kullanarak iktidarı elde etmek.
Umarım Ayasofya’nın değişen pozisyonundan sonra kimsenin söyleyeceği bir durum kalmayacaktır. Özlem duyanların istekleri ve arzuları yerine getirilmiştir.
Destekliyoruz… Alınan kararı doğru buluyoruz.
Cumhurbaşkanımızın cesaretli davranışı mütedeyyin kesimlerde taktir gördü. Toplumun beklentilerine yönelik kararlar almak da yöneticilerimizin tabii ki atması gereken adımlardır.
Bu konuda muhalefet kesimlerinin itirazlarını bekleyen ve olası itirazlar üzerinden politika yapmak isteyenlerin istekleri de suya düştü. Din üzerinden yürümek isteyip seçmen desteği almanın hesabı içinde olanların hevesleri kursaklarında kaldı.
Türkiye’de siyaset kendi eksenine dönecek. Çünkü istismar alanları birer birer kapanıyor. Kimse toplumsal şikayet alanları üzerinden siyaset yapamayacak. Bu değerleri kullanarak yol alan siyasetçiler artık projelerini ortaya koyarak seçmen karşısına çıkacak. Ayasofya bu açıdan da istismar alanı dışına çıkmış oldu.
Milletimize hayırlı olsun…
 
 
35. YILIMIZ
 
14 Temmuz tarihlerinde Yeni Haber bir yıl daha yaşlanıyor.
Gazete yolculuğumuz 1986 yılında başladı.
35. yılımıza girdik.
Zor süreçler geçirdik. 
Matbaa teknolojisinin değişimleri bizleri de yeni baskı makinaları alanında dönüştürdü. Daha kaliteli baskı sistemlerine yöneltti. Renkli baskı yapan makineler kurduk.
Çok klişe olmuş sözlerle sizleri bunaltmak istemem. Ancak inanın zor koşullarda bu günlere gelebildik.
Hatta yerel basında uzun yıllar kalabilmek büyük başarı. Çok şükür siz okuyucularımızın desteği, matbaamızdan kazandığımız para ile 34 yılı geride bıraktık. 
Değerli okuyucularımız;
Sizlerin abone olarak desteklerini sürekli bekliyoruz. Başta söyledim. Sizlerin aboneliklerinizi yenilemeniz bu yayın organının daha güçlü şekilde yayınını sürdürmesi demek. Tarafsız ve bağımsız yayın yapması demek. Her abonelik Fatsa adına güçlü basın demek. 
Nice 35 yllarda birlikte olmak dileğiyle...
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde