25 Nisan 2024
ÇOK ARARIZ ESKİ GÜNLERİ
- Çarşamba, 06 Mayıs 2020
Korona günlerinde yasaklı kalmak çok da hoş değil.
Geçen hafta 4 gün, bu hafta 3 gün ammada sıkıcı oldu.
Oysa başkaca çare yok. Mecburen uymak zorundayız.
65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlarımız 1 buçuk aydır nasıl sokağa çıkmıyorlarsa bizlerde kısa zamanlı tedbirlere uymak zorundayız.
Yeter ki salgın dursun, daha uzun süreli yasaklı kalalım.
Bakıldığında süreç tehlikeli ve krize dönüşüyor.
Ancak alınan önlemler bir nebze sağlık açısından güven verici.
Sağlık çalışanlarının da büyük özverileriyle güzel günlere ulaşacağız. Salgının üstesinden geleceğiz. Bunu da alınan tedbirlere uyum sağlayarak başarıyla atlatmış olacağız.
Türkiye’nin bu salgın sürecinde sağlık sektöründeki başarısı geleceğe dair bir yatırıma dönüşebilir. Sağlık turizmine evrilebilir. Elde edilen başarı dış toplumlara da umut olabilir. Tıpta yeni açılımlara vesile olabilir. Yapılan yatırımlar uluslararası kapıları açabilir. Bu da ülkemizin sağlık alanında kazanca dönüşebilir.
Fakat ekonominin lokomotifi olan hizmet sektörü, sanayi sektörü, üretim sektörünün nereye vuracağı belli değil.
Karantina sonlandığında kimin nereye savrulacağını tahmin etmek kolay değil.
Fakat hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı öngörülüyor.Ekonomik dengelerin geçmişe oranla sıkıntılı olacağı sinyalleri veriliyor.Kapalı işyerlerinin normale dönüldüğündeki pozisyonlarının ne olacağı meçhul. Açılacaklar mı, açılacak olanlar nasıl bir çalışma sistemi ile karşı karşıya kalacaklar, müşteri toparlamakta zamana ihtiyaç duyacaklar mı, karantina süreçlerinde biriken borçlarını nasıl ödeyecekler… Bunların tamamını koskoca bir belirsizlik bekliyor.
Bu hafta başından beri AVM’lerin açılacağı gün tartışılıyor. “Allah aşkına ne alışverişi” der gibisiniz. AVM’lere gidecek cesaret olabilir mi? O kalabalığın içine girilebilinir mi?
Oysa AVM’lerden önce küçük işletmelerin açılması toplum sağlığı açısından daha mantıklı olmaz mı? Berberler ve kuaförler 11 Mayıs’ta açılacak. Kısa süreli zaman aralıklarıyla önlemler bir nebze gevşetilecek. Pazartesi günü cumhurbaşkanımız çeşitli alanlarda kısıtlamaların peyder pey açılacağını beyan etti. Bir rahatlamaya doğru yol alınıyor.
Açıkçası; salgın sürecinde isimsiz kahramanlarıda hatırlamak gerekir. Bunların başında yerel yönetimlerin organize ettiği ev ev maske dağıtma görevini üstlenen, ramazan nedeniyle gıda kolileri dağıtan vefa gruplarında görev alanlar gelmektedir.Bu genç kuşak gönüllülere de bir teşekkür etmemiz lazım. Hane hana gezerek zillerimizi çalıp maskelerimizi ulaştırmaktalar. İhtiyaç sahiplerine gıda kolileri ulaştırmaktalar.
Aslında hiç farkında olmadığımız fakat bu günlerde çok ihtiyaç duyduğumuzun bilincine vardığımız bizi bir araya getiren çay ocakları sohbetleri, berber dükkanı sohbetleri, toplu yemek yediğimiz restoran buluşmaları, kıra çıkanlar için piknik muhabbetleri, deniz kenarında balık ızgara-yaylada kuzu ızgara gün batımı buluşmaları…gerçekten tadına doyulmaz günlerimizmiş!
Şimdi deniliyor ki; hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Tabii ki olmayacak!!! Bunu diyenler doğamızı kirletenler, yerkürenin dengesini bozanlar, kazançlarına kazanç katmak için silah üretenler, kimyasal madde üretenler, teknolojiyi dengesizlik boyutlarına taşıyanlar, tüm canlıların genleriyle oynayanlar, varil bombaları üretenler, salgın hastalıklar olsun diye laboratuvar çalışması yapanlar, termik santralları patlatıp doğaya zehirli gazları salanlar…
Hal böyle olunca nasıl tutunacağız hayata?
O halde tabii ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Çok ararız eski günleri...