19 Nisan 2024

ANAYASA MAHKEMESİ PENCERE KAPATMAYA BENZEMEZ

  • PDF
Devlet Bahçeli’nin destursuz hamlelerinin Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ ı pek memmun, mesut ve sevinçli ettiğini kanısındayım. Bahçeli’nin hal ve gidişine bakıp “ bana şükredin” demeye getirmektedir sanki. Gerçekten de Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlığı makamında olsaydı kendisini Julles Caesar ilan edebilirdi. Aklından hiç çıkmasa da “ Anayasa Mahkemesi’ni kapatalım “ diyemezdi. Cumhurbaşkanı  belki de bu işi Devlet bey’in yapacağını bildiği için böyle bir şey yapmadı ve kestaneyi mangaldan Devlet bey aldı. Anayasa mahkemesinin mutlaka kapatılmasını istedi.
İyi de Anayasa mahkemesi tencere ya da pencere değil ki kapatıla…. Onu ya yapıp anayasaya koyan güç( o da kolay değil) olan TBMM ya da hükümet darbesi kapatabilir. Şu anda AKP & MHP koalisyonunun TBMM ‘de bunu yapabilecek oy gücü yok. Geriye Hükümet darbesi kalıyor. Belki saray kararına güveniyordur. Bu dahi çok zor. Darbeden başka çare yok galiba! O “ kapatma” operasyonunun nasıl yapılacağını Devlet bey’e sormalı…
 
Devrimler kendi Anayasasını yaparlar, iktidarı ele geçirmek için yapılan darbeler de kendi anayasalarını yaparlar ve bu eylemlerini yani anayasanın ilga edilmesi doğal karşılanır. Demokratik rejimler anayasayı resmen ilga etmeseler de ona bağlı kalmayabilirler, kurallarını çiğneyebilirler. Tıpkı AKP iktidarının, Başyücelik  rejiminin yaptığı gibi, Türkiye Cumhuriyetinin anayasasını hacir  altındadır, savunmasızdır. Çünkü kuvvetler ayrılığı kuvvetler birliğine dönüşmüştür.
Anayasa mahkemesi kapatılsun!!!!!”demek olmuyor?
Demokrasilerde iktidarlar, hükümetler anayasaya göre kurulurlar, anayasanın içerdiği maddelere bağlı kalarak ülkeyi yönetirler. En demokratik yönetimlerde kuvvetler ( yasama, yürütme ve yargı) ayrılığı vardır. Yürütme erki, yasama ( TBMM) ve yargının Anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve sayıştay) denetimi altında iş görür. Yürütme erki(yönetim) yasama ve yargıyı asla denetleyemez, yönlendiremez, baskı altında bile tutamaz, onlara telkin ve talimat veremez.
 
Devrimler, ihtilaller, askeri darbeler mevcut iktidara  karşı, bir anlamda mevcut anayasa karşı yapılır. Böyle bir girişim yapıldığı ülkede anayasa ve anayasanın kurumları görevlerini asla yerine getiremez, yapamaz. Bütün yetki iktidara el koyan şey’ e aittir.
Peki, Türkiye’de vaziyetin durumu ne durumdadır. Yürütme Saray’da  ikamet etmektedir. Ülkeyi, saray’ ın atadığı sekreterler saray adına yönetmektedirler. Oysa Anayasa ise yerinde durmaktadır. TBMM sınırlı yetkiyi çalışmakta  ve yasamaktadır. Anayasal kurumlar olan, üyeleri çoğunlukla  cumhurbaşkanı  tarafından atanan Anayasa mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve sayıştay binalarında  oturmaktadırlar.
Görevlerini  yasalar yörüngesinde( bağlamında) ve özgür iradeleriyle  yaptıklarını söylemek mümkün değil. Dahası hacir altında oldukları söylenebilir.
Cumhurbaşkanlığı ve kabinesi anayasayı çiğnemekte, TBMM ‘yi işlevsizleştirmekte, uluslararası ve ulusal yargı kararlarını dinlememektedir.
Kısaca şu  anda Türkiye’de sadece Yürütmenin borusu ötmektedir
Yukarıda, darbenin anayasanın rafa kaldırılması olduğunu yazmıştık. Demek ki böyle de darbe oluyormuş….. değil mi? Kalın sağlıcakla.
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde