Noyan soyadlı bir kadın, 50 kişilik bir liste hazırlamış. Onlar katledilecek olanlarmış. Elinde bu infazı gerçekleştirecek mühimmatın da olduğunu söylemiş. Üstelik bunu basın-yayın organlarını kullanarak söylüyor.

 

     Dervişin zikri neyse fikri de odur. Cesaretinin kaynaklandığı yerin neresi olduğunu biliyoruz. Gezi olaylarında Beyefendi demişti ki; ülkenin yarısını sokağa dökebiliriz. Malum kadın gibi benzerlerinin de konuşlandığı gerçeğini dikkate almalıyız.

 

     Bilinen yerden korunaklı kadın, bizi açıkça tehdit ediyor. Söyleşiyi yapan diğer türbanlı hatun ise cam gözlüğünü düzelterek; dört ayaklarını denk alsınlar diyor. Laik cumhuriyetimizin savcıları ise dördüncü duyunun keşfinde.

 

     İyi de bu kadınlardan kaç tane var? Yurdun nerelerinde konuşlandılar? Kimler acil 50 kişilik listedeler? Fatsa’da ben ilk kaçıncıyım? Beni de türbanlı bir kadın mı götürecek? Lütfen cam gözlüklü olsun!

 

     Bekliyoruz, bu kadının cephaneliği nerede, ne tip silahlar mevcut? 50 kişiyi götürecek olan bu dişi rambonun lojistiğini kim destekliyor? 3 Mayıs’tan bu yana geçen sürede, cumhuriyet savcıları halen yapılması gereken soruşturmayı başlatmayarak faşizmin ayak izini takip etmiyorlar mı?

 

    Yadsıyamayacağımız bir gerçek varsa o da beyefendinin çöküşüdür! Bu tip anlamsız tehlikeli manevra girişimleri bataklıkta hareket etmeye benzer. Korkutamazsınız, yıldıramazsınız! Sizler ancak kullanılırsınız.

 

     Kullanılanlardan biri de eften püften gerekçelerle, bilinen muhalif kanallara yüksek para cezası ve yaptırımlar yükleyen RTÜK, o da kör kütük.