Milyarlarca para harcayarak çukur kazacakmış! İçine deniz suyu pompalayıp Karadeniz’le Marmara’yı birbirine bağlayacakmış! Buradan sandallar yüzdürerek ekonomimizi yükseltecekmiş! Gemisini yüzdürene kaptan denir.

 

  Muktedirin yol arkadaşlarının arasında gemicikleri olanlar da var. Acaba o armatörler hayal ettikleri oluktan yelkenlilerini yüzdürebilecekler mi? Boğazlarda ucuza seyrüsefer varken, geçişi çok daha pahalı olacak kanalda göbeklerini neden çimdirsinler ki…

 

  Kazacakları çukurun ötesi berisi Araplarca kapatılmış. Katar araklamış dönümlerce araziyi. Bu Katar var ya bu Katar, tankımızı, tüfeğimizi de iç etti de… Libya’ya sefere çıkıyoruz!

 

  Çok, ama çok zengin bir ülkeyiz, biz. Milyonlarca Suriyeli sırtımızda parazit. On binlercesi yolda, geliyorlar. Yıllarca sürecek çukur kazma operasyonu bize kaça, neye mal olacak bilinmiyor. En düşük işçi ücreti ayda yaklaşık 2400 tl.

 

  Bu Arap sevdası nereden geliyor? Açılacak çukurun güzergâhını ben neden bilemiyorum? Tamam, kabul, benim katarlarım yok, ama kendime bir katır alabilirim. Birilerinin Katar’ı hayal kanalın suyunda katarlarını yüzdürecek. Oluşturacakları mahallelerde sadabad keyfini sürerlerken, milyonlarca emekli ve işçimiz açlık sınırının altındaki kazançlarıyla kaderlerine razı gelecekler mi?

 

  Açlık sınırında yaşamaya çalışan milyonlarca yurttaşına sırtını dönen muktedirin, bir avuç Katarlı’yı memnun etme çabasını anlıyorum. Katar’ın vaktiyle ‘Uçan Saray’ dedikleri uçağa karşı bir jesti olmasın.

 

  Katar’a jest İstanbul kadar, işçiye, emekliye jest açlık katar.