Fatsa Doğa ve Çevre Derneğimizi resmen kurduk. Amacımız, adından da belli olduğu gibi doğamızı ve çevremizi koruyabilmek. Bunun için dernek kurmaya gerek görülüyor olması biraz düşündürücü olsa gerek. Bireysel olarak çaba göstermek yetersiz kalıyor. Birlikte aklın yolunu kullanıp sonuca varmamız en doğrusu. Birlikteliğin yasal statüde olması, savunma mekanizmamızı güçlendirdiği gibi dernek olmanın sağladığı özgüvenle daha cesur hareket edebileceğiz.

 

   Geçtiğimiz Pazar günü yine madendeydik. İstanbul’dan konuklarımız vardı. İMMO Başkanı Yücel Akdemir, İYMMO Başkanı Vehbi Karabıyık ve Ordu SMMM Başkanı Bahadır Baş, farkındalık yaratıp, doğa ve çevreyi korumanın önemini vurgulayan açıklamalarda bulundular.

 

   Yukarıbahçeler Köyü’nde katledilen sadece doğamız olmayacak. Buna emin olabilirsiniz. Tehlike adım adım ilçemize inip, bütün bölgeye hakim olacak. Kısa günün karını yaşayanlar gelecekte çölleşen bölgemizi göremeyecek olabilirler. Ama çocuklarına bırakacakları miras yıkıcı olacak.

 

   Göç de var tabii. Bazen kaçmak çözüm gibi görülebilir. O gün geldiğinde ne ürünleriniz ne de mülkünüz para edecek. Sağlığınızı da siz düşünün.

 

   Yukarıdaki O köyde ve çevresinde zehirle altın aranıyor. Zehir havaya karışıp soluyoruz. Toprakta kalan ağır metaller suya karışıyor, içiyoruz. Seb-zelerimize, çiçeklerimize, meyvelerimize bulaşıyor, yiyoruz.

 

   Beş yıl oldu katlediyorlar. Doğadaki cinayetlerini daha da arttırmak niyetindeler. Yıkım alanlarını beş kat daha arttıracaklar. Susacak, görmezden mi geleceksiniz?

 

   Yaşanır bir dünya için el ele Fatsa Doğa ve Çevre Derneğine….