BAKAR KÖR

            İstanbul’a gelen iki arkadaşın tesadüfen şöhretli bir reklam yıldız olduğunu anlatan 70’li yılların yapımı ve Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın başrollerini oynadığı “Nereye Bakıyor Bu Adamlar” filmi geçerliliğini korumaktadır. Özetle iki kafadar  ne olduğunu anlayamadan reklam çevrelerinin kullandığı kişiler haline gelmiştir.

            İzleyenler konuyu anlamıştır da günümüzde çevrilen filmleri anlayamıyoruz. Ali Edizer diye bir doktor çıkmış “Yuvanızı niye yıkıyorsunuz, ikinci eşi alın” çağrısında bulunduğundan Gülhane Hastanesindeki başhekim yardımcılığı görevinden alınıyor.                                                                                        

            Edizer, AKP döneminde Sağlık bakanının özel kalem müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, daire başkanlığı gibi üst düzey görevlerde bulunmuş. Sıradan memur atamalarında güvenlik soruşturması için kılı kırk yaranlar, bunlar bu makamlara sızma değil, yerleştirmedir. Devleti tanımayan ve onun memuru olan bu kişiyi bürokraside üst düzey görevlere getirenler neye bakıyordu?

            Evlere şenlik ekonomiden sorumlu bakanımız dolarla ne işin var diyor. Önceki başbakanlardan Binali Yıldırım’da  Mayıs 2018’de  “Dolar, dolsa ne olur dolmazsa ne olur?” dediğinde 4.60 TL olan dolar kuru bu günlerde 7.90 TL’dir. Sizin bakmanıza gerek yok, dünya zorunlu olarak bakıyor.!

            Dolara bakmayanlar ve yokluğu zenginlik olarak anlatıp halkın fakirleşmesinin üzerine din perdesi örtenler ülke fakirleşirken nereye bakıyorlar acaba?

            Batırdıkları ekonomiye bakmazlar,

            Yabancılara imtiyaz tanınarak verilen maden sahaları yüzünden çevrenin yok edilişine bakmazlar. Ne acı ki iktidar partisinin yetkili ağızlarından bu konuda  ne ağız açanı, ne de gören ile duyanı görmedik.

            Dindar nesil yetiştiren! İmam Hatipler varken diğer okullara sıcak bakmazlar,

            Fakir fukara, garip gurebaya askıda ekmek telkin ederken yolsuzluklara bakmazlar,

            Sayıştay raporlarına bakmazlar,

            Sistemin tıkandığına bakmazlar,

            Stratejik derinlikte boğuldukları için dış politikaya bakmazlar,

            Ranta bakarken üretimin bittiğine ve ülkenin borçlarına bakmazlar,

            “Faiz belasından ülkeyi kurtaracağız” derken ödenen yüksek faizlere bakmazlar,

            Yas tuttuğumuz Suudilerin ambargoları ile Uygur Türklerinin cefasına hiç bakmazlar,

            “Kapatırım burayı” diyen valilerin olduğu ülkede esnafın haline bakmazlar,

            Özel okula öğrenci gönderdiği için velilere hesap sorarken, FETÖ’nün siyasi ayağına bakmazlar,

            Kendi  atadıkları Anayasa Mahkemesi üyesinin ”ışıklar yanıyor” lafına bakarlar ama “Karayollarında toplantı ve gösteri düzenlenemez” kararını iptal etmesini sert sözlerle eleştiren İçişleri Bakanının Anayasa Mahkemesi Başkanına “Madem özgür bir ülkeyiz. Bisikletle işe git gel bakalım” dediğine yani ülkenin özgür olmadığına bakmazlar.!

            Erdoğan’ın deyimiyle, “Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakkı hakikati konuşamazlar çünkü onlar gözleri kapalı olarak gündüz dolaşırlar.”

            Anlaşıldı, müminin görevinin yoklukta sabretme işlerine bakıyorlar.!

                Bunlar, ya doğuştan uyur gezer, ya da bakar kör... !