29 Mart 2024

HARAM OLSUN!

  • PDF
         Müsrif; boş yere malını harcayan, tutumsuz, savurgan, aşırı harcamalar yapmaktır. Müsrifler; para ve zaman gibi değerleri boşa harcar, çarçur eder ve har vurup harman savurur. Her dönem görülen bu olumsuzluklar son yıllarda yerel ve genel yönetimde iyice tavan yaptı.
 
        Beş yıl öncesi partisinin bir yemeğinde konuşan dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır” ifadelerini kullanmıştı.
 
       Ülkemizdeki müsriflik inanılmaz boyutlardadır. Son günlerde Çankırı’da 2017 yılında temeli atılan Devrez barajı aranıyormuş.! Temel atma töreni ve yapılan projeyle çalışmalar için edilen masraflar, dünyadaki emsallerinin üç-dört katına malolan yatırımlardaki aşırı fiyat farkları nedir? Konuyu Arınç, “otuz yıldır parlamentoda olduğu halde arabasını kredi kullanarak almasına rağmen, yakın çevresindeki yol arkadaşlarının servetlerinin birden bire lahana gibi katlanmış olması kendisini şaşırttığını” söyleyerek açıklığa kavuşturmuştu.
 
        Melih Gökçek döneminde Ankara’da yapılan parkın durumunu Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Ankapark’ın batmakta olduğunu ve maliyetinin 750 milyon dolar olduğunu” açıkladı. Bu dolarları yiyen dinazorların canlandığını düşünüyorum. Tanrım bizi de bu dinazorlardan korusun.!
 
        Başkent öyleyse diğer kentler dinazorsuz yaşayacak değil ya. “İmam ..... cemaat ....” deyimi gibi.!
 
        İlimizde, önceki başkan Enver Yılmaz’ın ruhsat verdiği denize sıfır gökdelenlerin yıkılması olayı nedir? Ruhsat vermek yanlıştı, yıkılarak edilen masraflar müsriflik hanesinin ötesinde hukuki olarak ileride çok baş ağrıtacaktır. Bunlar doğayı korumak için yapıyor desek, Bahçeler’de katliam devam ederken Ordu’nun su ve yeşil havzası olan Kurşunçalı ormanlarına da maden arama ruhsatı verilmesi “çevreciliğin daniskası” tezini yok ediyor.
 
         Fatsa meydan projesinde tam anlamıyla çuvalladılar. Benim gördüğümü kimi Fatsalı görüyor, kimi de bakıyor! Meydanı yıkarken dönemin Başbakan yardımcısının katılımıyla yıkım töreni yapmışlardı.! Buna halk dilinde “gördüksüzlük” denir...
 
          Bu projede, eski halinin güzelliğine, yeni projenin berbatlığına, yapım maliyetine, hukuksuz şekilde bir binanın yıkılışı ve sonradan istimlak edilmesinden vazgeçtik diyerek hukukun tam da meydanda ayak altına alınması olaylarına tanık olduk. Yıkacaktın yenilemeyi niye yaptın, saray önlerine yapılan gibi yaptığın çeşmeyi ne yaptın? 80 araçlık otopark için o kadar masrafa değmezdi. O otopark Fatsaya nefes falan aldırmaz. O sayıdaki araç belki de bir-iki ayda trafiğe katılıyor. Bu meydanı karıncalar yapsaydı, daha estetik, daha çabuk, daha ucuz ve daha adil yaparlardı...
 
         Bunların hepsinde büyük miktarlarda paralar müsrif edilmiştir. Daha iki yıl önce kullanıma sunulan mermerlerin kırılarak halkın parasının parçalandığına değinemedik bile.!
 
         Bunu yapanların müsriflik kılcal damarlarına işlemiş ve müsrif edilen her şeyde vatandaşın hakkı vardır. Bu işlerin sonu “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” deyimini gerçekleştirmektir.
 
         Haram olsun...!
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde