29 Mart 2024

YALANIN YUVASI

  • PDF
        Yalan söylemek ve olayları çarpıtmak siyasette öyle bir moda oldu ki aldı başını gidiyor. Yalan, aldatmak için ve gerçeğe aykırı olarak söylenen sözdür. Tanımı kısa ama etkisi büyük olur. Hiç bir şeyde kabul görmediği gibi bütün dinlerde de yalan söyleyenler lanetlenmiş ve en büyük günahlardan sayılmıştır.
 
       Dünya tarihi büyük yalanlara tanık olmuştur. Yakın tarihimizde ve komşumuz Irak’a, “kitle imha silahları var ve demokrasi getireceğiz” diyerek ABD büyük bir yalanla girdi. Doğrusu ise, bölgede üs ve söz sahibi olmak ile enerji kaynaklarını elde etmekti...
 
        Hitler’in sağ kolu, propaganda bakanı ve tarihin en büyük yalanlarının ustası Goebbels’in, “Gelecek ya bizim olacak ya da ortada gelecek diye bir şey kalmayacak.” İnadı ve yalanları Almanya’nın parçalanması ve derin acılar yaşamasına neden olmuştu. Goebbels, dünyanın en vahşi yalancısı olarak kabul edilir. Bırakın büyük yalanları, küçük yalanlar bile büyüyerek büyük felaketlere yol açabilir.
 
      Kabataş’ta başörtülü bacıya saldırma, camide bira içme, doğru dürüst ambulans olmama, dikili ağaçları yok, dünyanın bizi kıskanması vb. gibi yerli ve milli yalan! lügatımız son yıllarda oldukça gelişti ve ampulün sayesinde de aydınlandı! Günlük yaşamda ise sarıda geçtim memur bey, şu an 80 milyon bizi izliyor, bu son sigaram, memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz, ..... gibi gözümüzün içine baka baka söylenilen sempatik yalanlar da vardır.
 
      Üç çeşit yalan olduğu söylenir; “Yalan, kuyruklu yalan ve istatistik.” Ancak istatistiğin yalan söylemediği, istatistik ile yalan söylendiği kabul edilir. Bunlara yandaşlık eden yalancı tanıklar da o kadar çoğalmışlar ki doğruyu da yanlışı da alkışlıyorlar. Kimi korkudan, kimi ranttan, kimileri de yalan yanlış işlere ortak olduklarından.
 
       Gaziantep Belediye Başkanı doğru söyledikten sonra baskılar karşısında, “Cumhurbaşkanı’nın belirlediği politikalara aykırı beyanda bulunmamız söz konusu olamaz” açıklamasıyla merkez isteyince doğrudan da çark ederiz derken, Karayılan’ın kemiği sızlamadı mı?
 
       Goebbels’i çoktan sollayan medya ve troller oluştu. Ekrem İmamoğlu ve onun üzerinden hazmedemedikleri demokrasiye de saldırıyorlar. Yalanları tutmayıp doğrular ortaya çıkınca da “mizah amaçlı yaptık” diyerek bütün yalanlarının üzerine sırıtarak limon sıkıyorlar! Ellerinden gelse muhalefet belediye başkanlarını nefeslerinde boğacaklar. Başta doğalgazın pahalı alımı olmak üzere bazı yapım işlerinin maliyetinin doğrusunu söylemek, halkın bedava ekmeğine engel olmaktan daha kolay değil mi.?
 
    Yapılan büyük yanlışlar ile ekonomik ve sosyal göstergeler artık bu yalanları söyletmek zorundadır. Atasözü, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” der. Yıllardır yana yana bitmediğine göre yoksa atasözü de mi yalan.! Doğruysa ya mum fabrikaları var ya da yatsıyı da kaldırdılar!
 
Yalanın ağızda yuvalanması böyle bir şey olsa gerek. İtibar çokluğu siyasi yalansız olur mu?
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde