29 Mart 2024

SAYIN MİLLETVEKİLLERİ SİZ KİMİN VEKİLİSİNİZ?

  • PDF
20 Ocak 2015; Başkanlık yarışı,başkanlık isteği parlamenter sisteme,yani mevcut nizama taban taban zıttır.
9 Mayıs 2015; Başkanlık federasyon demektir.Bu da Türkiye’yi bölmektir.
5 Ocak 2016; Milliyetçi Hareket Partisi başkanlık sistemine tümden karşı olup,parlamenter sistemin revize edilmesinden yanadır.
24 Mayıs 2016; Ancak başkanlık sistemi gibi dibi görünmeyen kuyudan su içmeye ne irademiz, ne de isteğimiz vardır.Bunun aksine bizi zorlamaya,yönlendirmeye,baskı altına almaya hiç kimse tevessül etmemeli,ilkelerimizi ve sözlerimizi yutmamızı hiç kimse beklememelidir!
 26 Mayıs 2016; Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa dapartili Cumhurbaşkanlığının ileride aşırı bedellere mal olacağı bilinmektedir.
Bireyin,vatandaş olduğu ülkeye kendisini ait hissetmesi gerekir.bu duygu,ortak kaygılar ve ortak çıkarlar zemininde oluşur.bir inanca ,bir mezhebe,bir siyasi partiye,bir lidere aidiyet her şeyin önüne geçiyorsa,ortak kaygıdan bahsedilemez.
Ortak kaygıların,siyasiler tarafından vatandaşa ulaştırılamıyor olması en temel problemimizdir.kitlelere verilen mesajlar,verilen sözler,bütün vatandaşları kapsamalıdır.Belli bir seçmenin taleplerinin ya da hassasiyetlerinin tercih edilmesi,bu çoğunluk da olsa fark etmez modern devlet anlayışıyla çelişir.
Heidegger şöyle der; “ Romalılar söylem için konu olanı res olarak adlandırır.Res publica herkes tarafından bilinen,herkesi ilgilendiren ve bu yüzden halka bilinçli olarak açıklanandır.
Cumhuriyet böyle bir fazilettir; ortak çıkar ve ortak kaygıya ilişkin bütün sorunları halka açık olarak duyurabilme becerisidir,birlik beraberlik deniliyorsa,eksene bu kavramları koymamız gerekir.Halk dediğimiz kavram,boş bir kavramdan çıkıp,bir niteliğe kavuşacaksa ancak bu şekilde gerçekleşir.Bunun sürekliliği de gerekecektir.bu kanallar yok edildiği zaman,insanlar başıboş başka yerlerde dolaşır.Bir ülkeye ait olmak yerine ve onun kurumlarının en yüksek seviyede çalışmasını talep etmek yerine,siyasi saflaşmanın ve bölünmüşlüğün içinde debelenip duracaklardır.
Ayrıştırıcı,kutuplaştırıcı dil milleti bölüyor.birey,bu bölünmüşlük içinde yer buluyor.Bu bölünmüşlük içinden kendini ifade ediyor.Hatta bu bölünmüşlüğe tinsellik/kutsallık affediyor.Sonuç; bu bölünmüşlük içinde kendisiyle aynı haklara sahip olan yetkilerini düşman belleyen garip tipler ortaya çıkıyor.bu noktada başta seçilmişlere büyük görev düşüyor.
Halk her konudan haberdar olmayabilir, araştırmayabilir. Ancak milletvekili, kılı kırk yarmalıdır.
Halka sorumluluk HAKK’a sorumluluktur.
Vekil attığı her attığı imzanın bu millete  ne getireceğinin,ne götüreceğinin bilinciyle hareket etmelidir.
AKP’li Vekil Burhan Kuzu’nun söylediği gibi; milletvekilleri ne yapıyor,grup başka vekillerine bakıyor! sürü psikolojisi….
Grup başkan vekili,parmağını kaldırırsa kaldırıyor,indiriyorsa indiriyor… anlayışıyla hareket edemez.
Her vekil bilmeli ki 80 milyonun sorumluluğunu taşımaktadır.
 Her vekil bilmeli ki,Gazi Meclisin ruhu,yapılan her yanlışta muazzep olacaktır.Her vekil bilmeli ki oturduğu koltuk ve makam geçicidir.kendisine kalmayacaktır.her vekil bilmeli ki kendisi de lideri de ölümlüdür.
Her vekil bilmeli ki hukuk da ahlak da, din de kendisinden adalet bekler.
Her vekil bilmeli ki,öncelik partisi,lideri değildir; öncelik millettir,onun istiklalidir ve geleceğidir. Kalın sağlıcakla!   
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde