29 Mart 2024

ADALETSİZLİK AHLAKSIZLIĞI GETİRİR

  • PDF
“ Adaletsizlik medeniyeti mahveder” der. İbn-i Haldun, Nitekim İslam dünyasında çöküş, hakların ve özgürlüklerin ihlal edilmesiyle başlar. İktidar ve güç odakları, en büyük erdem olan adaleti, kendi çıkar ve ikballeri uğruna çiğneyerek, hem kendilerinin hem de milletlerinin yok oluşlarına zemin hazırlamışlardır. Asıl olanın yerini geçiçi olanın alması veya hakkın gerçekleşmesini sağlayacak olanın, kendisini, hakkın kendisi olanın dayatması, yasayı da eşitliği de özgürlükleri de yok eder. kendi amacını kendinde taşıyan adalet, bir şeyi ait olduğu yere koymaktır. herkesin haklarını ve değerini bilme ve tanıma dürüstlüğüdür.
Adaletin zıttı zulümdür yani bir şeyi ait olmadığı yere koymak ve o şeyin hakkını ve değerini teslim etmemektir. Bunu ister dünyevi planda düşünelim, istar uhrevi alanda, zulüm, insani ve ahlaki olana yüz çevirmenin adıdır. Bir yerde adalet yoksa orada erdemden bahsedilemez. Zulmün olduğu yerde ise her türlü kötülük,her türlü ahlaksızlık yaşanır. Zulüm, insanı insanlıktan çıkartır.
Haklar ve özgürlükler, adaletin olmazsa olmaz koşullarıdır. zira nerede hak ve özgürlük ihlalleri  söz konusu ise orada adalet arayışı başlar.
J.J Rousseau, Toplum Sözleşmesinde şöyle der;
Özgürlüğünden vazgeçmek, insan olma niteliğinden, insan haklarından, hatta ödevlerinden vazgeçmek demektir. Her şeyden vazgeçen insanın, hiçbir zararını karşılama olanağı yoktur. Böyle bir vazgeçme insanın yaradılışıyla uzlaşmaz. insanın isteminden her türlü özgürlüğü almak, davranışlarından her çeşit ahlak düşüncesini kaldırmak demektir.
Tek tanrılı dinlerin üçünde de, hak temeline dayalı bir adalet anlayışı öne çıkar. İlahi adalet, er geç haksızlıkların mutlak surette telafi edileceği, haklıya haklarının teslim edileceği düşüncesini içerir.
Ahiret olgusunun temelinde de bu anlayış vardır; cennet-cehennemden öte, yaratılıştan gelen hak ve özgürlüklerin korunması gerektiği, sınırlar aşıldığı takdirde, zulmedenlerin ve kul hakkını çiğneyenlerin cezalarını şiddetle çekeceği mesajı verilir. Hak ihlalleri, Allah’ın sınırlarının(hududullah) ihlalidir. Zulmedenlerinize zorlu bir azap tattıracağız. Furkan/19 “ O gün hiçbir canlıya, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Sizler sadece yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılırsınız. Yasin/54
 İbn-i Haldun’a göre “ Bütün suistimallerin sebebi,lüks alışkanlığının  iktidardakilerle sürdürdüğü para ihtiyacıdır.” İktidar, iktidarını sürdürmek için her türlü baskıyı ve insanlarda etkili olacak maddi-manevi her türlü değeri devreye sokar. Emeviler dönemi buna tipik örnektir. Tepkilerden ve halk isyanından korunmak için kaderci anlayışı öne çıkartmışlar, kendi yanlışlıklarını kadere yükleyerek, Allah’a fatura etmişlerdir. Keza günümüzde de İslam’ın ana ilkeleriyle ters düşen fetvalara tanık olduk. Dolayısıyla gerçeklikten, sosyal hayattan ve verensel ahlaktan kopuk, kaygan bir İslam anlayışı, Müslüman dünyada, önce adalet mekanizmalarını yok etmiş, Müslümanları gönüllü köleler haline getirmiştir. Bakın Ortadoğu’ya, özgür, müreffeh, hakların ve hukukun çiğnenmediği tek bir ülke yoktur. Adalet kavramı, ortak hayatın hakça yaşanmasının ve doğuştan getirdiğimiz haklar, her birey için aynıdır. Özgürlükler ve en temel insan hakları, birilerinin bize bahşettiği bir şey değildir. Elimiz, ayağımız, gözümüz gibi, her bir hak, bize aittir. bizim olandır. yani tanrısaldır. Bunu koruyacak ve yaşatacak olan adalettir ve onun mekanizmalarıdır.
 Adaletin teminatı devlettir. Adalet çökerse devlet çöker, Adalet çökerse ahlak çöker. Adalet çökerse, maneviyat çöker, Adalet çökerse insanlık çöker. Devlet Adaletle korunur. Kalın sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde