28 Mart 2024

MİNARE GÖLGESİ

  • PDF
          Nağme, güzel ve uyumlu ses, ezgi demektir. Mecazen ise birinin yalandan ve nazlanarak söylediği sözdür. Hani derler ya, “Bana nağme yapma.” Geçen hafta İzmir’de minarelerden okunan “Çav Bella” ve “Yuh yuh” şarkıları ülke gündemine oturdu. Sanki başka sorunumuz yok da bu varmış gibi iktidarı ve muhalefeti hepsi kınayarak okuyanların bulunmasını istedi. Sebep, kutsal değerlerin üzerinden nağme yapılmaz.
 
        Camilerin bağlı olduğu kurumlar belli ve iktidarın yönetimindedir. Onlar, çalanları bulmak yerine olayı sosyal medyada paylaşan İzmir CHP önceki yöneticisini tutuklayarak becerilerini! ve çalanı bulmak gibi dertleri hiçbir zaman olmadığından bunu da bulamayıp ya da bulmayıp beceriksizliklerini kanıtladılar. Neyse ki suçsuz suçluyu! serbest bıraktılar.
 
       Kışla, okul ve cami kutsaldır. Buralara siyaset sokulmayacağını bizim kuşaklara ilkokulda ve ailede altı-yedi yaşlarında öğrettiler. Konumuza gelelim.
 
        Bırakın “Çav Bella” ve “Yuh yuh” u, ondan önce camilerde çok sesli yayınlar başladı!
        2002’ nin sonlarında okunan sabah ezanıyla din siyasete alet edilmeye başlandığında abdest de kaçmaya başladı!
 
       Danıştay’ın, “Allah-ü Ekber” nidalarıyla basılarak bir üyesinin öldürülmesi ve üst yargı kararların beğenilmediği durumlarda, din alimlerinin dinlenmesi gerektiği ifadeleriyle adaletin terazisi ve ezanın makamı bozulmuştu!
 
       Dönemin başbakan yardımcısının “Diyanet’in fetvalarının, anayasaya uygun olup olmadığıyla değil dinin temel ilkelerine uygunluğu üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini” söylediğinde laik ülkeden güneş dönmeye başlamış ve ikindi bile farza kalmıştı!
 
       Gezicilerin, Dolmabahçe’deki Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nde içki içtiği ve Kabataş’ta başörtülü bacıya saldırdığı yönündeki iddiaların belgeleri bulunamayıp iftira olduğu ortaya çıktığında, din simsarlarının dili tutulmuş ve yalanın karşısında ezan susmuş, şerefeler özür niyetine neredeyse eğilmişti.! Bunları görmüş gibi yazıp sonra çark eden gazeteciler de aldatıldık derken minare gölgesini gerçek sanarak orada gölgelenip, halen davul tozu arıyorlar!
 
       Minarelerden AKP’nin seçim şarkısı Dombra çalınırken alkış tutanların çoğu sağır ve dilsiz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, camiyi stüdyoya dönüştürüp tv proğramı yaparken de aynı kesim kördü! Bunlar yaşanırken vakti kısa olan akşam geçmiş, yatsı umutsuzca sırasını bekliyordu!
 
      Meydanlardaki kadın yürüyüşünde polise yapılan protestoyu “ezanı protesto” şeklinde piyasaya sürdüklerinde muhtemeldir ki ezanın iki gözü iki çeşmeydi!
 
      Seçim çalışmalarında kendilerine oy verenlere cennetten tapu verme dahil, mahşer günü kurtuluş belgeniz olacak diyenler de AKP vekilleridir. Dinin anasını ağlatanları büyükelçi yaparak ödüllendirirlerken ayetler havada Bakara, makara diyerek sallanıyordu..!
 
       AKP, siyasal İslamcı hareket olarak dini daima siyasi hedefleri için kullandı. Ne kadar din sömürüsü eşittir o kadar oy gerçeğiyle hareket ettiler. Kanıtı da deizmin artışı olup, on sekiz yılda ki en muhteşem hizmetleridir...!
 
        Din konusunda bu kadar sabıkadan sonra arada “inleyen nağmeler” şarkısını söyleyinde gündem güzelleşsin... Bize nağme yapmayın, ezanın salâsını bile  okuttunuz...!
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde