Kara delik, uzayın derinliklerinde bulunan ve olağanüstü gücüyle alanına giren her şeyi çekip yok eden, herhangi bir biçimi olmayan, varsayımsal gök cismidir. Bu tür nesneler ışık yaymadıklarından kara olarak nitelenirler. Belirli nicelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir yani uzayın gizemli bir yapısıdır denilebilir.

 

    Kara delikler, bir yıldızın ölümü yani yıldız patlaması ile birlikte başlar. Patlama ile birlikte oluşan şok dalgaları da kara delik oluşumuna ek olarak yeni yıldızların oluşumu için evrende yayılmaya başlar.

 

    Bilim insanları dünya ya en yakın kara delik binlerce ışık yılı uzaklıkta diyor. Ancak biz kara delikle tanıştık ve onunla çoktan yaşamaya başladık. Dahası bizim toplumun bir parçası bile oldular. Çünkü gün be gün büyük yolsuzluk ve usülsüzlük haberleriyle vicdanlarda ve günlük yaşamda büyük patlamalar ve sıkışmalar oldu.

 

    Geneldeki patlama sonucu iki yeni yıldız! oluşmaya ve genelden sonra yerel çöküşmelerin kokuları da fazlaca yayılmaya başladı.

 

    Günlük yaşantımızın kara delikleri özellikle el değiştiren büyükşehir belediyelerinde yoğun olmakla birlikte taşra belediyelerindekilerin üzerleri ise eş dost, yüz yüze bakacağız, arkadaş ya da hısım akraba..... gibi düşüncelerden dolayı örtülmektedir. Özellikle İstanbul, Ankara... gibi rantı yüksek ve uzun yıllar holding mantığıyla yönetilmiş şehirlerdeki delikler karadan öte kapkara duruma dönüşmüş.

 

   Ankara’nın önceki başkanı Melih Gökçek’in eşinin onursal başkanı olduğu SOS Vakfı’na kiraladığı otopark ve gayrimenkullerdeki usulsüzlüğün dudak uçuklattığı görülmektedir. Kimi işletmeleri belediye vakfa ucuza kiralamış, vakıf da kendisi işletmek yerine mağazalara yüksek bedelle kiralamış. Yani Ankara halkının refahında kullanılacak paralar yandaşlarca kullanılmış, neresinden bakılırsa bakılsın filmlerdeki deyimle “bu bir soygundur.” Ancak elleri kaldırarak değil de oyları alarak.! Bazı belediyeleri bırakmak istemedikleri daha iyi anlaşılıyor.

 

    Akıl sağlığını bozacak bir örnek verirsek, Gökçek’in aylık on bir bin liraya yakın bedelle vakfa kiraladığı otoparkın, aylık gelirinin bir milyon liranın üzerinde olması soygunun kara deliklerinden başkası olamaz. AKP’li belediyeler gerçekten SOS vermiş ama halk anlamamış. Bu deliklerin oluşumunda “yediyse de yaptı” diyenlerin ve din maskesini kullananların büyük kabahati var. Ayrıca bilmeden destek olanlar da delikleri büyütenlere cesaret vermiştir.

 

    Yerel yönetimlerin açtığı kara deliklerin boyutlarını anlamamız gerekir. Bununla ilgili ansiklopedi bile yazılır...

 

 

    Gümüşhane’de on iki bin yıllık dipsiz gölü define için kurutma olayı nasıl bir toplum haline geldiğimizin aynasıdır. Onlara yasal izni verenlerin ülkesinde yaşamak kara delikler bölgesinde yaşamaktan daha zordur.