28 Mart 2024

VIP’TEN

  • PDF
     “Yaşın değil, yaşadıkların öğretir sana hayatı” diye güzel bir söz vardır.Yaşadıklarımızdan hiç ders çıkarmayan bir anlayışımız var. İşte o zaman daracık yüreklere ne sevgi sığıyor, ne de insanlık. Yalan, iftira, takiye, montaj..... gibi konularda becerileri yüksek.
 
     Victor Hugo, “ İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır” demiş. Niçin adil olmuyoruz? Halbu ki “ucuz insanların üzerine kurulan hayaller, sonra pahalıya patlar” derler ve tarih de bunlarla doludur.
 
     Cündioğlu’nu dinlesen, “eksiklerini, yetersizliklerini, günahlarını kibirle örtmeye alışmış insanlara göre suçlu hep başkalarıdır. Dön ve kendinle yüzleş” diyecektir. Bu yüzleşmeler kişiyi olduğu gibi toplumu da gerilimden çıkararıp adaletin adilliğiyle mutlu edecektir. Göbek adları kibir olunca inceldiği yerden kopsun anlayışı yükseliyor demek ki...!
 
     Sonrası üstat Nazım’ı dinle “Pişman değilim! Sadece dön arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin” diyor. Niçin dikenli ve insanları rahatsız eden yolları seçiyorlar ve amblemleri ampül olduğu halde karanlığı aydınlığa tercih ediyorlar? Çelişkili bir durum değil mi?
 
     “İnsan ; Ekmekle doyar, emekle büyür, sevgiyle yaşar” diyenleri de mi hiç duymadınız. Ne doyacak ekmek, ne saygı duyulacak emek, ne de büyütecek sevgi kalmadı. Mevlana, “Davet et, hayret et, af et, tövbe et ama ihanet etme” demiş. Ondan da ders çıkmamışsa, işler zor gibi.
 
     Fuzuliye sormuşlar: Sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi? Sevmek demiş... çünkü, sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın...! İşte uzun yıllar sonrası emin olunmayan günlere yaklaşanlar var gibi.
 
     Büyük ustaların söylediği güzel sözlerin yanında yeni Türkiye’nin din alimi ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Prof.Dr. Hayrettin Karaman da boş durmayıp “yolsuzluk hırsızlık değildir” fetvasını patlatmadı mı? Bu fetvaya göre; “alim ile oturan alır mertebe, cahil ile oturanlar döner merkebe” algısı ne de çok prim yaptı!
 
     Geçen haftanın gündemi “VIP” di, yanına montaj olarak “iti” de ekleyerek olayı allak bullak edip oya dönüştürmeye çalışmaları işlerin berbat olduğunun göstergesidir. Gündem bile montaj ile değiştirmeye başlanmışsa, dert yanmaya kadıya doğru gidiyoruz demektir.!
 
     Shakespeare’nin dediği gibi, “önce hayallerimizi, sonra insanları öldürdünüz” ama biz, sevgiyi çok seviyoruz ve Tolstoy’un dediği gibi “sevgiyle yaşamaya” devam edeceğiz...
 
     “Hayatta en büyük hata kendini hatasız sanmaktır” diyen Yunus’dan ve olaylardan ders alınmamışsa eğitim nafile, yönetim beyhudedir.
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde