18 Nisan 2024

EĞİTİMSİZ EĞİTİM!

  • PDF
      Geçen hafta bir araştırma görevlisinin öğrencisi tarafından vahşice öldürülmesinin acısını yaşadık. Öğrenci ifadesinde; “Kopya çektiğini ve öğretim üyesinin de konuyla ilgili tutanak tuttuğunu” beyan etmiş.
      Bu sıradan bir olay olmayıp, toplumun içinde bulunduğu “hakkım olmayan da hakkımdır, vermezseniz de alırım” düşüncesinin vahşete dönüşmüş örneğidir. “Her şey çalınabilirse, bilgi de çalınabilir” mantıksızlığının yaşama geçmesi ve bunu hukuk fakültesi son sınıf öğrencisinin yapmış olması daha da vahimdir.
      Eğitimin de raydan çıktığı yerde, her ile üniversite açınca gençlerin eğitim-öğretim alacağı sanıldı. Onlar eğitim alamadı, birileri oyları aldı! Bunlar, geçmişten gelen yanlışlığın gün yüzüne çıkan karanlık yanlarıdır.
      Kopya çekmek öğrenci boyutuyla, genellikle yazılı sınavlarda soruları yanıtlamak için bir kaynağa gizlice bakmak, basit anlamıyla bilgi hırsızlığıdır. Bir de bunun siyasi, akademisyen ve kısa yoldan zengin olmak için soyan vb gibi değişik boyutları var. Bu cinayet o değişik boyutların toplumsal yansımasıdır.
      İntihal yani çalma işinde oldukça tecrübeliyiz. YÖK Genel Kurulu, Başbakanlık eski Müsteşarı Ömer Dinçer’e intihal yaptığı gerekçesiyle üniversite öğretim üyeliğinden çıkarma cezası vermişti. Dinçer sonraları profesörlüğü nasıl geri aldıysa aldı! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı oldu. Bilgi hırsızlığına direnen Ceren hocamız da (nur içinde uyusun) toprak oldu.
      Yalçın Akdoğan’ın AKP’nin ideolojisini anlattığı kaynak ise başkasının doktora teziymiş. Sonradan söylediğine göre meğer yayının esas sahibi kaynak belirtmesini istememiş! Böyle istek olmaz ama oldurulmuş! Akdoğan ne oldu? Devlet Bakanı Basın Müşavirliğiyle başladığı siyasette, Genel Başkan Danışmanlığı, Başbakan Başmüşavirliği, 25. ve 26. Dönemlerde milletvekili ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı.
      YGS’deki “şifreli kitapçıkların” odağı, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’de intihalci. İş ortaya çıkınca özür yazısı yayınlamış. Çaldıktan sonra özür dilemek kabahati kaldırmaz ki! AKP’nin ÖSYM Başkanı yaptığı intihalci Ali, FETÖ’den yargılanarak ceza aldı. Şifreli soruları alamayan ve yüksek öğrenim yapamayan onbinlerce gencin okuma hakkı gasp edildi. Şifrenin elebaşısına siyasiler ve dönemin Cumhurbaşkanı A.Gül, “ Demir’den bilgi aldım ve tatmin oldum” diye sahip çıktılar.
      Halk deyimiyle “imam yellenirse, cemaat kaka yapar” Dinçer’in profesörlüğü geri verildi, Akdoğan siyasetin içinde, Ali Demir’de yaşıyor. Bilgi hırsızlığı yapan cezaevinde, bu senin hakkın değil çalamazsın diye görevini yapan toprakta, büyük intihalciler ve çalanlar ortada. Adaletin bu mu dünya!
      Milli sıfatını kaldırıp, siyasallaştırarak dinselleştirdiğiniz eğitimin, eğitime acil ihtiyacı var demektir. İşte asıl sorun da buradadır...
      İstendik yönde davranış değişikliği oluşturamayan ve doğru gelişim sağlayamayan eğitim, kaynak israfının yanında, gençleri de eğitim zayiatı yapmaktadır.
      Çok acı değil mi?
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde